Servet Çetin hakkında iki tane görüş hakim. Birincisi çok iyi bir stoper olduğu ve her takımın ona ihtiyacı olduğu yönünde. İkincisi ise iyi bir stoper olmadığı ve bu adamın hala nasıl Galatasaray'da kaldığı yönünde. Hatırlıyorum Servet Çetin Galatasaray'a transfer olduğunda oluşan temek görüş ''bu adam nasıl Galatasaray'a gelir, çok ağır, hiçbir özelliği yok'' yönündeydi. Aslında kullanılan ifadeler genellikle daha ağır olmuştu ama onları ben yazmak istemiyorum. Ama Kalli ne yaptıysa, Servet'e neler aşıladıysa artık o sezon şampiyon olan kadroda Servet Çetin'in gösterdiği katkı inanılmazdı. Sonrasında da tabii bütün görüşler değişmiş ve Servet Çetin baştacı oldu. Bir sonraki sezona geçtiğimizde de Meira'nin Meira olduğunu unuttuğu zamanlarda, Servet'in değeri ve katkısı bir kademe daha yukarı taşındı. Sonuçta Kalli döneminde savunması daha güçlü, daha dirençli bir takım vardı. Öyle takımlarda stoperler direk ön plana çıkmaz ama hücum oynayan takımlarda stoperlerin katkısı daha da gösterişli olur. İşte Servet'in açıklarını kapatsın diye alınan Meira'nın açıklarını Servet kapattığından bu adamın değeri çok daha fazla yükseldi. Ayrıca o sezon yaşadığı sakatlık olmasa belki de Galatasaray, Avrupa Ligi'nde daha da ilerleyecek ve futbolcunun üzerindeki cila daha da parlayacaktı.
İşte ivmesini sürekli yukarıya çıkaran Servet Çetin'e de Avrupa'dan önemli teklifler gelmesi kaçınılmaz oldu. Kim derdi, Fenerbahçe'li Servet Çetin'e Avrupa takımlarından 8 milyon avro'luk teklifler gelecekti. Şahsen ben demezdim. Benim o zamanlarda aklıma kalan Servet, Shevchenko'nun karşısında hatırladığım adamdır. Ama gösterdiği inanılmaz gelişimle, Drogba'nın ''Servet'e karşı oynamak inanılmazdı'' dediği adama dönüştü. 8 milyon avro'ya Marsilya ile anlaşıldı falan derken başkan değişimi, şanssızlıklar Servet'i takımda tuttu. Servet takımdan ayrıldı diye de Gökhan Zan'ı transfer eden Galatasaray'ın planlarını bozdu. Servet ve Gökhan Zan'ın yanına alınacak bir yabancı stoperinde fazla lüks yaratacak olması ve bu ikilinin sezon başında iyi görüntü çizmesi de stratejiyi değiştirdi. Ama sezonun geri kalan kısmında yaşanan hatalar, uyumsuzluklar, sakatlıklar ve bunun gibi çeşitli olaylar sonrasında Neill geldi, önce Emre Güngör formayı aldı, Hakan Balta bile falan oynadı derken Servet Çetin'le bugünlerde yolları ayırmayı düşünüyoruz ve ondan gelecek bonservisi transfer stratejisinde önemli bir noktaya koyma hedefindeyiz. Unutmamamız gereken nokta ise Servet'in artık o 8 milyon avro değerindeki futbolcu olmadığıdır.
Servet Çetin'i nasıl bilirsiniz şeklindeki bir soruya, top tekniği sıfıra yakın, mücadeleci, hırslı, hava toplarına hakim, uzaktan baktığında ''bu adam mı hızlı'' sorusunu soracaklara nazire yaparcasına hızlı, iyi bir stoper derim. Üstelik mücadeleden asla kaçınmaz, maske ile bile olsa oynamak ister, canını dişine takar. Ama o top tekniği konusu işte Rijkaard'la arasını açan unsur. Belki klasik bir laf olacak ama oynamaya çalıştığımız Total Futbol'da stoperlerin topu oyuna sürmesi, iyi kullanması şart. Servet ise malesef bu konuda kendisini bir türlü geliştiremedi. Oysa ki, sürekli futbolunun üzerine birşeyler koydu, önemli bir gelişim sağladı ama bu top kullanma konusunda bir kademe ileriye gidemedi. Bu konuda da zayıf olunca {zaten orta saha sistemden bir haber} olmuyor, bu sistemde ekmek yemek imkansız. Ama bu Servet'in kötü bir stoper olduğunu, iyi futbolcu olmadığını falan söylemiyor. Aksine Servet Çetin şu an Türkiye'nin elle tutulur tek stoperi. O ne olursa olsun yerine biri gelmediği sürece {gelecek gibi de durmuyor} Milli Takım'da banko oynayacak. Hatta çok eleştirilen Gökhan Zan bile kadroya çağrılacak. Ama bu ikili yan yana Galatasaray'da zor. Belki Gökhan Zan top tekniği biraz daha iyi olduğu için rotasyonda yer bulacak ama yaşananlardan da sonra Servet'in Galatasaray macerası bitiyor diyebiliriz.
Türkiye dışında ise eğer doğru lige giderse mutlaka önemli şanslar bulacaktır. Belki Marsilya'ya sezon başında gitseydi Deschamps'ın da sisteminde yer bulması oldukça zor olacaktı ama Fransa Ligi'nin avantajları yine de Türkiye'den iyidir. Bu özelliklerine baktığımda Almanya Ligi falan neden olmasın diyorum. Şu an Avrupa'da oynayan stoperlere baktığımızda da, Servet'in aşağı kalır yanı pek yok. Ama Servet'in tercihinin oynayacağı iyi bir takımdan çok, alacağı para olarak görüyorum. Bu yüzden Rusya üzerinden gelen tekliflerden birisini değerlendirecektir. Zenit, Rubin Kazan, Spartak Moskova gibi takımlarda da elbet büyük iş yapar ama bu adamın bir sezonda piyasasının bu kadar düştüğüne üzülürüm. Galatasaray'ın ise bu futbolcudan kazandığı bonservis {eğer Rusya'ya giderse} 5-6 milyon avro civarında olabilir. 500 bin avro gibi bir rakama gelen Servet'in de böyle bir bonservisle satılması Galatasaray'ın avantajıdır. Üstelik üç sezonun ikisinde de Servet, takıma çok önemli katkılar vermiştir. Bu da Galatasaray'ın kazancı olsa gerek.
5 Haziran 2010 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder