
Robben'in geri dönüşünün ardından 4-2-3-1'i daha doğru uygulayan bir Hollanda görüyoruz. Kuyt sağ tarafa, Robben sol tarafa geçti ve Sneijder'in de verimliliği oldukça arttı. Ama Hollanda'nın da Brezilya gibi alıştığımız düzenden farklı bir düzende oynadığını görüyoruz. Total Futbol'un yerini Total Kontrollü Futbol almış gibi. Hollanda'nın dezavantajı ise Van Persie'nin tek santrafor olarak verimli olmamasından kaynaklanıyor. Özellikle de güçlü savunmalar karşısında turnuvada kaybolup gitti. Onun da verimliliğini arttırmak açısından sürekli yerden oynamak, topları şişirmemek lazım. Yoksa Lucio ve Juan gibi iki yarma savunmacı karşısında Van Persie daha kötü durumlara düşebilir. Hollanda'nın avantajı ise Bastos'un karşısında Robben'in oynayacak olması. Bastos hücum yönünde harika bir isim ama savunma kısmında soru işareti. Robben karşısında da işin savunma tarafına daha fazla eğilmek zorunda. Brezilya da Hollanda gibi ezberleri bozan bir futbol anlayışında. Avrupa ve samba futbolunun bir harmanı gibi düzenleri var. Avantajları ise savunma ve orta saha konusunda çok iyi durumda olmaları. Ayrıca Luis Fabiano ve Robinho ikilisinin yarattığı varyasyonlar Brezilya'nın artısı. Ayrıca Kaka'nın da bu maçta kendini hatırlaması Brezilya'yı bir adım öne çıkarabilir. Beklentim iki takımın da maça kontrollü başlaması ve az gollü bir maç geçmesi. Favorim ise Brezilya.

Uruguay ve Gana'dan hangisi yarı finale çıkarsa çıksın sürpriz bir takımı yarı finalde izleyeceğiz. Bu da Dünya Kupası'nın ayrı bir güzelliği olmalı. Uruguay oynadığı futbolla keyif veren bir takım. Egolarını bir yana itmiş Forlan'ın oyun kurucu bölgesinde oynaması farklı bir Uruguay yaratıyor. Skor anlamında kendisi çok fazla ön plana çıkmıyor ama Suarez'in performansı da aynı oranda ön plana çıkıyor. Ayrıca savunmada Lugano & Victorinho ikilisi Uruguay'ın sigortası. Kıcasası hücumu da, savunmayı da aynı oranda uygulayabilen sağlam bir takım durumundalar. Gana ise fizik gücü ön plana çıkaran, iklim avantajlarını lehine en iyi şekilde kullanan bir ekip. Futbol olarak Gana'yı çok övemem ama mücadeleci bir futbolları var ve asla kolay lokma olmadılar. Orta sahada Annan, Vorsahgibi isimleri de oldukça ön plana çıktı. Dezavantajları ise Mensah ve Ayew'in cezalı oldukları için oynamayacak olmaları. Benim görüşüm güce dayalı bir maç olur, iki takımda birbirini sonuna kadar tartar ama Forlan & Suarez gibi isimlerle Uruguay sonuca gider.

Çeyrek finalin en güzel maçı da bu işte. Arjantin & Almanya. Bana sorarsanız erken final bile diyebilirim. Hatta şimdiden karşılıklı atışmalar başlamış durumda. Arjantin iyi bir hücum takımı. Higuain & Messi ve Tevez'in bulunduğu bir hücum hattına karşı koymak güç. Bu üç isim gününde olduğunda Arjantin'in bu turnuvada farka gittiğini gördük. Özellikle deli gibi savunma yapmayan, kendine güvenerek hücum yapan takımlara karşıda acımadılar. Ama orta sahada defansif anlamda sadece Mascherano'nun olması, yanında oynayacak olan Maxi Rodriguez ve Di Maria'nın orta sahadan ziyade kanat futbolcuları olması Arjantin'in savunma direncini azaltıyor. Bu yüzden Veron'un ilk 11 başlamasının hayati önemi olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Demichelis ve Samuel'in de ilginç hatalar yapabildiğini gördük. Şu ana kadar Almanya gibi güçlü bir takımla oynamamış olmaları da Arjantin adına soru işaretleri doğuruyor. Almanya ise bildiğiniz gibi Mesut Özil'e odaklı 4-2-3-1 sisteminde oynuyor. Mesut Özil & Podolski ve Müller'li hücum hattı şu ana kadar müthiş işler yaptılar. Santraforda da Klose gibi bir turnuva golcüsünün olması Almanya'nın işini oldukça rahatlatıyor. Ayrıca orta saha ve savunma hattında da çok kaliteli futbolcular var ve takım halinde iyi durumdalar. Ama kaybettikleri Sırbistan maçında zor anlarda takımı sırtlayabilecek bir lider oyuncunun eksikliğini gördüler. Ballack'ı ilk kez o maçta aradılar diyebilirim. Arjantin karşısında da bu durumlara düşebilirler, çünkü inanılmaz bir hücum hattını durdurmaya çalışacaklar. Bu yüzden Mesut Özil'in turnuvada şu ana kadar gösterdiği performansın da üzerinde bir performans gösterme zorunluluğu var. Friedrich ve Mertesacker ise Almanya'nın sigortaları. Arjantin için ise elbette Messi'nin yapacakları merakla bekleniyor. Gollü, zevkli bir maç bekliyorum ama daha takım olduğu için Almanya benim favorim.

İspanya alışık olduğumuz felsefesinde ama bildiğimiz düzeninde değil. Orta sahada Busquets'i de oynatarak Xabi Alonso ile çift ön libero yaratılıyor, Torres'in de formsuzluğuna katlanarak hücum tarafında İspanya'nın eli kolu bağlanıyor. Buna rağmen iyi bir savunma hattının olması, Xavi & Iniesta'nın varlığı ve David Villa'nın insan üstü çabaları İspanya'yı bu noktaya getirdi. Portekiz karşısında süper futbol oynadıkları söyleniyordu ama o Portekiz'in ilk yarıda birçok pozisyonu olduğu gibi, 10 kişi kalmalarına rağmen son dakikalarda rakip kalede oldukça etkili oldular. Yani İspanya'nın toparlanması ve bildiğimiz düzenine dönmesi şart. Ama bu durum bile Paraguay karşısında mutlak favori olmalarını engellemiyor. Paraguay da güçlü, takım oyununu iyi uygulayan bir ekip ama hücum konusunda bazı sıkıntıları var. Japonya karşısında oldukça kısır bir futbol oynamışlardı ve ancak penaltılarda rakibi geçebildiler. Şu ana kadar turmuvanın önemli sürprizlerinden birisi oldular ama İspanya karşısında şanslarının olacağını düşünmüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder