Hazırlık Maçı / Galatasaray 4-0 FC Kleve

Skibbe / Bülent Korkmaz döneminden Rijkaard dönemine geçiş hayli keskin olmuştu. Çünkü arada sistem ve felsefe farkı vardı. O yüzden de geçtiğimiz sezon hazırlık döneminde Galatasaray'ın iyi sonuçlar almadığını görmüştük ve yeni sistem ile felsefeye uyum zor olmuştu. Bu sezonun hazırlık döneminde ise böyle keskin bir geçiş yok, futbolular neyi ne yapacağını iyi biliyor. Hatta yeni gelen futbolcular bile sistemi önceden ezberlemişler gibi. Zaten bu yüzden sabır diyoruz, beklenen futbolu oynamak belirli bir süre alacak. Bu sisteme uyum zordur, geçiş yıpratıcı olur. Sabır kelinesini de bu yüzden sıklıkla kullanıyoruz diyebilirim. Nitekim bu sabırın sonuçlarını sezon boyunca alacağımızı düşünüyorum, belki rakip güçsüzdü falan ama geçtiğimiz sezonda da aynı rakiple hazırlık maçını yaptığımızda durum çok farklıydı. Kleve maçına genel olarak baktığımızda ilk yarıda 4-3-3'ü çok iyi uyguladık ve skor avantajını ele aldık. İkinci yarıda ise kaleci hariç tamamen farklı bir 11'le 4-2-3-1'e geçtik ve pozisyon anlamında daha da verimli bir Galatasaray izledik. Bu yüzden Klave maçını iki ayrı bölüme ayırmamız gerekiyor.

İlk Yarı / 4-3-3 Galatasaray'ı

Bu sistemde en çok kanat tercihleri dikkatimi çekti. Barış Özbek ileri üçlünün sağ tarafında, Aydın Yılmaz ise sol tarafında oynadı. Barış Özbek'in geçtiğimiz sezonda da sağ kanatta denendiğinde başarılı olamadığını görüyorduk. Ama Arda'yı orta sahada serbest oyuncu oynatıp ya da Serdar Özkan'ı ilk 11'de düşünmeyip Barış'ı sağ kanatta oynatmak sanki Elano için bir ön hazırlık gibi. Benim düşüncem yeni sezonda Elano'nun Brezilya'da olduğu gibi sağ kanatta oynamasıdır. Yukarıda da dediğim gibi Arda orta sahada serbest oyuncu rolündeydi ve takımın hücumlarına liderlik eden isimdi. Genelde orta sahada topları o kullandı, pas dağıtımlarını başlatan isim oldu. Savunma kurgusunda ise bazı hatalar göründü. Geçtiğimiz sezonun son bölümünde olduğu gibi Hakan Balta'yı stoper izledik ve Çetin Güngör'ün sol bek tercihi çok şaşırtıcı oldu. Çetin Güngör çok farklı bir futbolcu, savunmanın her bölgesinde rahatlıkla oynayabiliyor. Bu maçta da sol tarafta iyi görüntüsü vardı ama Hakan Balta & Gökhan Zan uyumsuzluğu Klave karşısında bile zor anlar yaşattı. Kaleci Emirhan Ergün'ün müthiş performansı olmasa ilk yarıda goller de yiyebilirdik. Genel olarak ilk yarıda tempoyu düşük tuttuk, rakibin de üzerimize gelmesine belirli noktalarda izin verdik ama Baros'un ve Arda'nın kalitesiyle beraber ilk yarıda iki gol atmayı başardık diyebilirim. İlk yarıda tempo olarak düşük ama sürekli pas yapıp, oyunun hakimi olmaya çalışan bir Galatasaray vardı.

İkinci Yarı / 4-2-3-1 Galatasaray'ı

Bu sezon anlaşılan sadece 4-3-3'e odaklı bir takım olmayacağımız. Geçtiğimiz sezon ısrarla 4-3-3 ün üzerinde duruyorduk ve sezon içerisinde değişimleri bile bu sistem içerisinde yapıyorduk. Yani üçlü defansif orta saha gibi değişimlerden bahsediyorum. Tabii bu da Galatasaray'ı ileri götürmekten ziyade, duraklatan bir unsurdu. İkinci yarıda ise daha tempolu oynayan, kanat adamlarını sürekli defansın arkasına kaçırmaya çalışan ve oyunu açık sahada oynayan bir Galatasaray izledik. Bu futbolda izleyenlere oldukça keyif vermiş olmalı. Sol tarafta Caner Öztel'in ve sağda Serdar Özkan'ın rakip savunma arkasına sürekli deparları oldu ve oldukça etkili oldular. Özellikle Caner Öztel'in geçtiğimiz sezon Serdar Eylik'in gösterdiği parlamayı gösterdiğini söyleyebilirim. Umarım sonu unun gibi olmaz ve istikrarını devam ettirir. Emre Çolak ise 4-2-3-1'in beyin görevini üstlendi ve oldukça da başarılı olduğunu söyleyebilirim. Fizik olarak falan yine güçsüz ama tekniği ve süratiyle bu açığını kapatıyor. Mehmet Batdal ise Baros gibi dikine giden bir santrafor olmaktan çok, arkasında oynayan üçlünün içerisinde çok görüldü. Geçtiğimiz sezon Jo'dan beklenen herşeyi bu maçta yapmaya çalıştı, pozisyona girmesi, tekniği ve asist özelliğiyle de göz doldurdu ama son vuruşlarda ve tercihlerde başarısız olması farkın daha da açılmasını önledi. Yine de ilk maçtır, heyecandır demek lazım. Orta sahada ise Ayhan sürekli dikine oynayarak hücuma destek oldu, Cana ise işin defansif tarafındaydı ama fizik olarak eksikleri olduğunu belliydi. Serdar Kurtuluş'un da sol bek tercihini ilginç karşıladım ama Ali Turan'ın sağ bek olarak bu sezon büyük yararlar getireceğini söyleyebilirim.

Zayıf bir rakiple oynadık ama sezon hazırlık döneminin en zorlu döneminde böylesine iyi futbol ve gollü bir karşılaşma beklemiyordum. Anlaşılan yeni sezonda bizi iki farklı sistem bekliyor ve pasa dayalı, tempolu ve daha dirençli bir Galatasaray izleyebiliriz.