Miami Ateşi Yakabilecek Mi?

Ölü sezonun en haraketli takımı tartışmasız Miami Heat. Pat Riley, Lebron-Wade ve Bosh üçlüsünü aynı takımda buluşturmayı başardı ve GM' lerin kralı olduğunu gösterdi herkese. Lebron-Wade-Bosh olayını Burak Abi yazmıştı. Bu yazıda daha çok bu üçlüyü tamamlayan hamlelere değineceğiz.

Miami' nin üç süper starı kadrosuna katmasının ardından, en büyük merak konusu diğer parçaların nasıl tamamlanacağı idi. Salary Cap, Riley' in elini kolunu bağlar diye düşünüyorduk. Ama üç oyuncu da kontratlarında ciddi fedekarlıklar yaptı ve diğer oyuncular da bu üçlüye katılmak için alacakları ücrette ciddi fedakarlıklarda bulunuyor.

Udonis Haslem' dan başlamak istiyorum bu noktada. Çok daha iyi kontratlar kapabilecekken, 14 Milyon Dolar gibi bir zararla Miami' de kaldı. Yaptığı cidden çok büyük bir fedakarlık. Zaten karakteri tartışılmayacak bir oyuncu. Herkes yatışlardayken Wade ile beraber mücadele veriyordu. Bu mücadeleyi önümüzdeki sezondan itibaren şampiyonluk için verecek. Miami de bu fedekarlığın altında kalmamış ve Haslem' a takıma yeniden katılması adına bir parti düzenlemiş. Fotoğraf da o partiden bir kesit.

Diğer hamle Mike Miller. Pek ihtimal vermiyordum doğrusu, tıpkı Haslem gibi o da daha iyi kontratlar alabilirdi ama parayı değil; başarılı olma, yüzük sahibi olma ihtimalini seçti. Üç süperstarlı kadroya bu kadar önemli bir adamın dahil edilmesi gerçekten inanılmaz bir olay. Defalarca dedik ama bir kez daha yenileyelim; büyük adamsın Riley!

Ve nedenini anlayamadığım bir şekilde çoğu kişinin memnun olmadığı Ilgauskas hamlesi. Aceba ne bekleniyordu ki. Bu kadar sınırlı cap ile daha iyi bir hamle yapılabilir miydi? Orta mesafe şutu olan, rakip pota altı oyuncuları üzerine çekip diğer arkadaşlarına ciddi alanlar taratabilecek bir isim Ilgauskas. Miami adına çok ama çok önemli bir hamle.

Kadro genel olarak Chalmers-Wade-Lebron-Bosh-Ilgauskas-Haslem-Mike Miller şeklinde görünüyor. Drafttan gelen oyuncular, takıma katılacak diğer veteranlarla beraber iyi bir oluşuma gidilecek gibi görünüyor. Bakalım egolar bir kenara konulup, yüzük parmağa takılacak mı?