2010 Dünya Kupası, Almanya açısından müthiş geçti, harika bir futbol oynandı ve bu başarıdan öte oynanan güzel futbol uzun yıllar konuşulacak. Almanya yılların tabularını yıkarak, ülke gerçeklerine uygun bir felsefe ile yoluna devam edip, ilerleyen yıllarda daha başarılı olacaktır. Ballack'ın da sakatlığında bildiğiniz gibi takım kaptanlığını Lahm yaptı ve ortada bir başarı varsa, kaptan olarak onun da payı çok büyük oldu. Otomatik olarakta Lahm'dan ''Kaptanlık pazubandını geri vermeye gönüllü değilim'' tarzında bir açıklama geldi. Ortada bir başarı var ve Lahm'da şu an zirve yapmış durumda. Kaptanlığı vermek istememesi doğal ama Ballack'ın da "Durum açık. Hala milli takım kaptanı olduğumu düşünüyorum. Philipp farklı düşünüyorsa, teknik direktör ile konuşsun. Buna hocamız karar verir" açıklaması geldi. Bana sorarsanız da Ballack bu takımın kaptanıdır ve Almanya'nın bu iyi futbolu şampiyonluğa dönüştürememesinde en temel unsur Ballack'sızlık oldu. Ballack bu takımı yavaşlatıyor, o yok daha iyi tarzı eleştirileri anlarım ama iyi bir liderin eksikliği duyuldu. Takımı düştüğünde kaldıracak, herkesi ateşleyecek bir isim lazım. Lahm'da da bu karizmanın olduğunu düşünmüyorum. Ballack ise doğuştan kaptan doğmuş ve 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'na kadar da yola devam edecek gibi. Bu durumda Ballack'ın kaptanlığı devam eder diyorum ama takım içerisinde farklı huzursuzluklara da hazır olun. Umarım gerçek Almanlar ise Alman uyruklular birbirine düşmez. Bir bakıma gelenekçilerle, yenilikçiler durumu.Bu kaptanlık mevzusunda da ilk açıklama gelenekçilerden olan Schweinsteiger'den geldi. "Kaptan Ballack'tır. O gelince bandi geri alır. Lahm işini iyi yaptı ama o sadece onun yokluğunda kaptanlik görevini devraldı, gelince vermesi gerekir. İki kaptan bir takıma fazladır. Benim Kaptanım Ballack'tır'' dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder