
Kewell, Karpaty karşısında olduğu gibi yine isyanın baş aktörü oldu. Takım 1-0 geriye düşmesine rağmen takımı ateşleyen ve skora aldırmadan futbolunu oynamaya çalışan yapıya girmesinde, bu adamın etkisi büyüktü.

İki devrim insanı. Rijkaard için işler iyi gitmesede, Ertuğrul Sağlam ligin en kaliteli teknik adamı olduğunu bir kere daha gösterdi. Bursaspor, kötü oynadığı maçta bile Galatasaray gibi bir rakibi yenebiliyorsa, gerçek anlamda büyük takım olmuştur.

Yeni bir destan yazmak elindeydi ama olmadı. Sakatlıktan yeni çıktığı için, fizik olarak iyi durumda değil ve fizik gücü yüksek Bursaspor savunması karşısında da çok yıprandı. Buna rağmen pozisyon alma bilgisi sayesinde etkili olduğu anlar oldu ama fizik olarak düşüşü, onu son vuruş konusunda sıkıntıya soktu nefesini kesti.

Ne düşünüyordur acaba. Şu takıma baktığında, benim yerim garanti diyor mudur.

Ne desem acaba. Tam bir x faktör ama ne zaman, ne bekleyeceğimi bilemiyorum.

Maçın diğer bir faktörü de hakem oldu. Çoğu kararı Galatasaray'ın aleyhine, özellikle de Volkan Şen'in bile eyvah çektiği pozisyonda, o kırmızı kartı göstermemesi maçın kırılma anlarından birisi oldu. Bursaspor'u futbol olarak övmediğimiz şu maçta, maçın adamı olan Volkan Şen eğer kırmızı kartı görmüş olsaydı, nasıl bir ikinci yarı bizi bekliyor olurdu?

Galatasaray'ın etkisiz faktörleri. Biri Sabri Sarıoğlu'nu diğeri ise Caner Erkin'i bile aratır bir moda geçti. Hadi Ali Turan'ı anlarım ama Hakan Balta'ya şu ruh hali hiç yakışmıyor. Ne hücumda ne de savunmada. Tamamen sıfır etki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder