Yatacak Yeri Olmayanlar / Karpaty Lviv 1-1 Galatasaray

Benim için çok git gelli bir maç oldu. İnanın turu geçeceğimize yönelik maç başında da bir inancım yoktu ve maçın ilerleyen bölümünde de oynayamadığımız futbolu görüp iyice köprüleri attım. Hatta bir ara Aydın Yılmaz'ın oyuna girdiğini gördüğümde, bu takım Aydın Yılmaz'a kaldıysa gibi bir başlık atmaya karar verdim ama son dakikada golü Aydın Yılmaz atınca da ilahi tokatı yedim. Tam Aydın Yılmaz, 10 sene daha Galatasaray'da diyecekken Hakan Balta'nın inanılmaz hatası ve kaçan tur. Bana sorarsanız Tromso'dan da büyük bir facia. En azından Tromso deplasmanında zemin ve kendi sahamızdaki maçta {Gerets'in saçma hatalarına rağmen} tek kale oynanan maç ama gelmeyen gol. Sezon sonunda da rekor puanla gelen şampiyonluktan sonra susan ahali. İnanın hayatımda gördüğüm en kötü Galatasaray sezonunun başlangıcı bu, zihniyet devam ettikçe gerisi de gelir. Karpaty gibi bir takım karşısında tek bir atağın yok, ancak son dakikada bir mucize derken atılan gol. Buna rağmen tur gelebilirdi, ne kadar kötü oynarsan oyna 10 kişilik rakibe karşı oyunu tutamıyorsun. Birşey bilmiyorsan vur topa gitsin. Gerçekten çok yazık, bu facianın faturası kimlere çıkacak merak ediyorum.

Yatacak Yeri Olmayanlar

Hakan Balta ve Servet Çetin hedefim. Rijkaard'ın maç sonundaki açıkmaları çok ilginç. Israrla savunmacı istedim ama almadılar diyor. Belli ki bu savunmadan o da memnun değil, orta saha konusunda hiç konuşmaya gerek yok. Siz Milli Takım'da oynayan, gçmişte de Galatasaray'a iyi hizmetler vermiş futbolcularsınız. Ne oldu da bir anda böylesine bir düşüş, düşüşü de geçtim sıfır inanç. Mücadele güçleri de asla yok, bu durum da rakiplerin ekmeğine bal sürüyor. Galatasaray'ın sol kanadı ve sol iç stoperin bölgesi yol geçen hanı olmuş. İster hızlı çıkın, isterseniz yüksek top atın her türlü pozisyona girersiniz. Karpaty gibi bir takımın bile yaptığı ataklara baksanız, bu takımın hücum gücü iyimiş dersiniz. Ama bunu da biraz romantik olup, Servet ve Hakan Balta'yı sevdiğiniz için söylersiniz. Hadi hepsini geçtim, atılan son gole bakın. Galatasaray topu ayağında tutmaktan aciz, skoru tutamayan bir takım olmuş. Aslında asıl sorun Karpaty gibi bir takıma karşı bu durumlara düşmek ama düştünüz diyelim. Orada yapılan o hatayı ve hatadan sonra durup pozisyonu izlemeyi asla unutamayacağım. Bu saatten sonra Hakan Balta'nın ve yanında Servet Çetin'in takımla ilişkisi kesilmek zorunda. Rijkaard kalsa da, gitse de durum değişmemeli.

Takım Aydın Yılmaz'a Kaldıysa

İnanın Aydın Yılmaz'ın attığı golle turu geçsek, belki bu adam 5 sene daha takımda kalmayı garanti altına alacaktı ama o durumda Aydın Yılmaz'ın ayağına bakmakta büyük acizlik. Rijkaard'ın maç sonunda bir açıklaması daha çok ilgi çekici. Kalite yok, sakat çok diyor. Sonuna kadar haklı, kulübeye baktığımızda maçı çevirebilecek bir tane futbolcumuz yok. Bu durumda da Rijkaard'ın fazla bir hamle şansı kalmıyor ve elindeki tüm kozları oynamak zorunda kalıyor. Bu da Galatasaray'ın önemli sorunlarından birisi oldu, arttırılmayan kalite Karpaty karşısında bile bizi ne duruma düşürdü gördük. Yine de o Aydın Yılmaz, oyuna girdiği 10 dakikada elinden geleni yaptı, çırpındı, uğraştı. İyi veya kötü benim olayım bu değil. Benim olayım takımın etmesi gereken mücadeleyi etmemesi, bunu da yine Arda Turan'ın yüz ifadesinden çıkardım. Şu Aydın Yılmaz, Arda'yı rahatlıkla keser. Sakat çok, kalite yok, kalite beklediklerimiz de başka diyarda.

4-3-3 Israrı

Bu da Rijkaard'ın hatası. Belli olduğu üzere elinde bu futbolcu profili varsa, 4-3-3 ısrarı yapmak çok gereksiz. Çünkü bu sistemde Mustafa Sarp, Ayhan ve Barış Özbek ile oynamak zorunda kalıyorsun ve açık futbolcuları ile bek oynayan futbolcular arasında mesafe büyüdüğünden, organize bir ataktan bahsedemiyoruz. Orta sahan top yapmıyor ve oyun kurmuyor, kanatlarda ise tempolu futbolcuların olmadığından etkili ataklar gelmiyor. Karpaty karşısında da saydığım herşeyin gerçekleştiğini gördük. Hücum organizasyonu ve kanat atakları sıfırın altında ve bulunan tek pozisyon 90. dakikada geliyor. Yine de turu geçmek senin elinde ama bunu kendi ellerinden iade ediyorsun. Çünkü orta sahan ve kanat oyuncuların hücum yapmaktan aciz oldukları kadar, işin savunma tarafında da mücadele gücünden yoksunlar. Yanlarından geçen futbolcuları izlemekle yetiniyorlar. Şimdi şunu sorabilirsiniz, 4-3-3 değil de 4-2-3-1 oynasak ne değişecek. Bana sorarsanızda pek birşey değişmez {bu futbolcu profilleriyle} ama en azından günü kurtarmak adına bir adım atılmış olabilir.

Kewell da sahada olmayınca Galatasaray'ın ateşleme gücü ortadan kalktı ve bir zamanların Avrupa fatihi, Avrupa Ligi play-off'larında elenir hale geldi. Şimdi transferler açıklansın, yönetim kendisini kurtarmak adına hemleler yapsın. Misimoviç, Emana hatta Messi. Ne değişecek, sen Rijkaard'ı getirip ortaya vizyon koyuyorsun ama bunun devamını getirmiyorsun. Aynı durumu Skibbe yaşadı. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi ön elemesinden elendi ve Baros transferi açıklandı. Hata önceleri neredeydiniz, malesef değişmeyen şey değişmiyor. Annemizin liginde bizlere başarılar, Karpaty'nin ise yolu açık olsun. Hayatlarının en şanslı kurasını Galatasaray'ı çekerek gerçekleştirmişler.

KARPATY: 1 - GALATASARAY: 1

Stat: Ukrayna

Hakemler: Thorsten Kinhofer, Christoph Bornhost, Christian Fisher (Almanya)

Karptay: Tlumak, Fedetskyy, Milosevic, Tkachuk, Tubic, Avelar, Golodiuk (Dk. 41 Guruli), Khudobyak, Kozhanov (Dk.79 Kopolovets), Kuznetsov, Zenjov (Dk. 90 Batista)

Galatasaray: Ufuk, Ali (Dk. 81 Emre), Neill, Servet, Hakan, Barış, Ayhan, Mustafa (Dk. 71 Aydın), Serdar Dk. 49 Cana), Baros, Arda
Goller: 90 artı 1 Aydın (Galatasaray), 90 artı 3 Fedetskyy (Karpaty)

Kırmızı Kart: Dk. 71 Kuznetsov (Karpaty)

Sarı Kartlar: Dk. 3 Fedetskyy (Karpaty), Dk. 38 Hakan, Dk. 41 Arda, Dk 74 Servet, Dk. 75 Ali (Galatasaray)