
Eskişehirspor savunması hata yapmaya müsait ve çok fazla açık alan veriyor. Özellikle de hücuma kalktıkları anlarda bizim yarı sahamızdan başlayan geniş alanlar çok fazla oluştu. İşte o dakikada iyi bir organizatörü gözler aradı. Kanatlar kötüydü, hatta kanat orjinli futbolcu sayımız da çok azdı, bu yüzden de maden vasfındaki rakibin sol tarafında boşluklar bulmamıza rağmen etkili olamadık ama Elano da ayağına aldığı her uzun topta hatalı işler yaptı, aldığı sorumluluğu iyi kullanamadı. Hazır değil mi bilmiyorum ama şu maçı izledikten sonra Elano'nun yerinde Misimoviç'i düşündükçe benim yüzüm gülüyor. Şu maçta izleyeceğimiz bir Misimoviç'in en az 3 tane net gol pası vardı.
Aslında Elano'yu ilk maçtan, üstelik uzun sakatlığın ardından sonra çıktığı ilk maçta çok fazla eleştirmekte yanlış ama insan gördüğü yanlışlıkları söylemek istiyor. Elano'da da bu yanlışlıklar fazlasıyla var, en fazlası da mücadele gücünün hala çok eksik olduğu. Galatasaray'ın ilk yarıda rakibin hediye golünden başka da kaleye atılan bir şutunun olmaması, organize bir atağın olmaması bunun göstergesi. Ne zaman oyuna Aydın Yılmaz girdi ve kanatlara gelen hareketlilikle beraber pozisyon anlamında verimli olmaya başladık. Cana'nın da oyuna girmesiyle mücadele gücü üst noktaya erişti ve Eskişehirspor deplasmanından çok önemli bir üç puan çıkardık.
Elano takımda Valencia ya sattığımız topal ve rijkaardın vaz geçmediği Mustafa topal gibi defansif ve top kapmaya yönelik oyuncular var iken tam anlamıyla her maçta oynayamasada takımın en çok top çalan oyuncusu oldu bu durumda elononun çift yönlü özellikleri yok saymadan onu takımda düşünmek lazım
YanıtlaSilkatılmıyom sana gardaş,elano cok iyidi bi kerem,macı izlememisen sen
YanıtlaSil