

Aslında atlanmaması gereken noktaların başında bu geliyor. Takıma dokuz futbolcu katılmasına rağmen hiçbirinin bu futbolcuların takımda kalması kadar önemli olduğunu düşünmüyorum. Kewell malumunuz taraftarın sevgilisi ve oynamasa bile takım içerisinde görmek istediği bir futbolcu. Bu yüzden de taraftar ne yaptı etti, Kewell'ın takımda kalmasını sağladı. Yönetime bu iş kalsa Kewell konusunda daha çok bekleyecekti ama bu adamın etkisini sezonun kötü giden döneminde gördük. O olmasa işler daha da sarpa sarabilirdi, bu yüzden Kewell gibi bir lider ismi takımda tutmak başarılı bir hamle oldu. Aynı şekilde Milan Baros. O da çok seviliyor ve kalitesi ile Galatasaray'ın en olmasa olmaz futbolcusu. Onun olmadığı dönemde yaşanan sıkıntılar ortada. Galatasaray'ın Hagi dahil bir futbolcuya bu kadar ihtiyaç duyabileceğini hiç görmemiştim. Bu yüzden de Baros'un sezon sonunda biten sözleşmesini şimdiden uzatmak çok önemliydi. Sezon sonunda taliplilerinin olmasından doğal bir durum olmadığı için ve kalitesini giderek yukarıya taşıdığı için kafaları şimdiden rahatlatmak çok doğru bir hamle oldu.

Lorik Cana, Misimoviç ve Musa Çağıran bu sezon takıma katılan orta saha futbolcuları. Cana ve Misimoviç'e kalite anlamında, Musa Çağıran'a ise potansiyel anlamında söyleyecek fazla söz yok. Transfer edilmesi gereken futbolculardı ve bu gerçekleşti ama biz iki sezondur oyunun iki yönünü oynayan futbolcu diye yakınıp duruyoruz. Geçtiğimiz sezonda ve bu sezona girerken de orta saha transferlerinin gecikmesi Galatasaray'a olumlu yansımadı. Barış Özbek, Mustafa Sarp ve Ayhan Akman üçlüsünden herkes bıkmış durumda ama görünen bu üçlüden birinin mutlaka ilk 11'de oynayacağı yönünde. Türkiye piyasasına baktığımızda bu tip futbolcuları almak imkansız ama yurt dışından da bu tip bir futbolcuyu getirememek umarım uzun vadede bizim başımızı ağrıtmaz. Aynı şekilde santrafor konusunda alternatif yaratamadık, ısrarla üçüncü bir santrafor takıma katılmıyor. Mehmet Batdal'ın da 4-5 hafta daha oynamayacağını düşündüğümüzde Allah, Baros'u korusun demekten başka çare yok. Kadroda Pino ve Kewell gibi isimleri de bu bölgede kullanmak mümkün ama gerçek anlamda bir santrafora ihtiyaç vardı.

Bu da önemli bir nokta. Geçtiğimiz sezon bunun sıkıntısı yaşanmıştı. Galatasaray'ın yerli rotasyonu iyi durumda olmasına rağmen sistemle uyum gösterilmediğinden belirli zamanlarda önemli sorunlar yaşandı. Bu yüzden de özellikle bonservisi elinde olan futbolculara yönelindi ve beş yerli futbolcu takıma katıldı. Kağıt üzerinde baktığımızda iyi transferler yaptığımızı söyleyebiliriz ama sakatlıklar yüzünden tam istediğimiz noktaya ulaşamadık. Ali Turan'ın sağ bek performansı ve Serdar Özkan'ın henüz kendini bulamaması olumsuz performanslar. Ama Mehmet Batdal'ın kısa sürede gösterdiği çıkış ve Musa Çağıran'ın umut vadeden yapısı da yüzümüzü güldürüyor. Çağlar Birinci'yi ise henüz izlemek nasip olmadı ama Insua'nın da transferi derken sol kanatta güçlü bir rotasyon kurmuş olduk.

Keita'yı iki türlü değerlendirmek mümkün. Öncelikle mükemmel bir futbolcu olduğunu ve izleyenlere büyük keyif verdiğini söyleyelim. Ama istikar ve karakter olarakta pek fazla iyi işler yapmadı, bu yüzden de satılmasına ben pek karşı çıkmadım. Yine de Keita gibi bir futbolcu takımdan ayrılıyorsa onun yerini mutlaka doldurmak, taraftarlara o heyecanı tekrar kazandırmak gerekiyordu. Bu yüzden de o bölgeye yapılacak transferler önemli, sonuçta hücum futbolcusu alacaksınız ve taraftarların hücumculara karşı ayrı bir sempatisi olur. Serdar Özkan ve Pino ise o bölgeye yapılan yeni transferler oldu, ayrıca son maçlarda gördüğümüz Aydın Yılmaz'ın da rotasyonu doldurabileceği. Şunu söyleyeyim, Serdar Özkan'ı Keita'nın yerine transfer edildi şeklinde söylemlere katılmam. Yukarıda da dediğim gibi Serdar Özkan rotasyon için yapılan bir hamleydi ama Pino'dan beklentiler büyük. Sakatlık belası yüzünden Pino'yu da izlemek henüz nasip olmadı ama futbolcunun cv'sine baktığımızda çok önemli bir isim olduğudur. Keita tarzında uçar kaçar çalımlar atmaz belki ama sistem ve istikrar anlamında da daha büyük katkı vermesini beklediğim bir isimdir.
Kaleci Sorunsalı
Kaleci transferi de çok konuşuldu ve önümüzdeki günlerde de çok konuşulacak gibi duruyor. Aykut Erçetin'i beğenmeyip, Ufuk Ceylan'ın üzerinde durulması gerektiğini söyleyenlerde var ve her iki kaleciyi de beğenmeyip kaleci transfer edilmesi gerektiğini de söyleyenler var. Benim bu konu hakkındaki görüşüm sabit. Hazır ülke genelinde yerli kaleci trendi olduğundan, potansiyelli gördüğün kalecinin üzerinde mutlaka durmalısın. Ufuk Ceylan'da ilk maçlarında iyi izlenim vermemesine rağmen büyük potansiyeli olan bir isim. Bu yüzden yeni kaleci alınmamasını doğru karşılıyorum. Ayrıca ilk 11 içerisinde hangi yabancıları kullanacağımız bile önemli sorunsal yaratıyorken, kaleci konusunda yabancı bir isimle anlaşmak bu ilk 11'de 6 yabancı olayında dengeleri iyice bozacaktı. Şimdi bile Pino'nun mu, Elano'nun mu yoksa Kewell'ın mı kesik yiyeceği önemli bir sorun. Düşünün bir de kalecinin yabancı olduğunu.

Bu da son başlık olsun, çünkü sistem analizlerinde yeni transferleri konuşmaya devam edeceğiz. Son gün gerçekleşen transferler oldular, çok önemli isimler ama geç gelmeleri de eleştiri konusu oldu. Takıma katılan isimlere baktığımda Misimovic'in en büyük beklentileri üzerinde taşıyan bir futbolcu olduğunu söylemek lazım. Çünkü yıllar boyu 10 numara aradık durduk, Hagi'nin ardından da beklentileri iyice büyüttük ve bu uğurda çok fazla futbolcu yedik. Bu halkaya yeni katılan isim de Misimovic oldu. Neler yapacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Insua ise Hakan Balta'nın son haftalarda hatalarının artması üzerine piyangodan çıkan bir transfer olduğunu söyleyelim. Normal şartlarda yeni bir orta saha bekleniyordu ama karar sol bekten yana alındı. Şunu söylemek lazım, Galatasaray sistemine uygun ve hücumda önemli katkılar verebilecek bir futbolcu. Bu sayede de Hakan Balta stopere çekileceğinden bir taşta iki kuş vurulmuş oluyor.
kaleci konusunda katılıyorum.daha önceki yorumlarımda da dile getirdim,ufuk ceylan'ın güven vermesi için evvela ona güven vermek lazım.
YanıtlaSilAyrıca transfer dönemi ile ilgili genel bir yazı için... http://www.pozitiffutbol.com/article.aspx?ArticleId=149