Ayhan Akman'ın şu dönemde kurtarıcı rolünde olacağını hayatta aklıma getiremezdim. Yılların getirdiği yorgunluk zaten ortada ve futbolu gittikçe geriye gidiyor. Bir de buna eski hastalıklarını {topu aldığında sürekli geriye dönmesi gibi} eklediğimizde de çekilmez bir futbolcu oldu. Ama eldeki orta saha alternatifinin yarattığı durum bu, başka bir yol fazla gözükmüyor. Bu sayede de Ayhan Akman formasını asla kaybetmez, özellikle de attığı bu golden sonra. Sanki Cana işin içine girdiğinde Rijkaard, Mustafa Sarp'ı kesecek ve Ayhan'ı oynatacak. Bana öyle geliyor. Şunu da söylemek lazım, Ayhan eğer 23-24 yaşlarında Rijkaard ile tanışsaydı kendisi açısından da durum farklı bir noktaya gelirdi. Malum ülkemizde oyunun iki yönünü oynayabilen yerli futbolcular inanılmaz değerli. Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan bunların en değerlileri. Hatta Sezer Öztürk bile bu konuda piyasa yapar. Bu yüzden de Ayhan biraz daha genç olsa durum farklı olurdu. Aslında o da en iyisini yapmak istiyor, çabası o yönde ama önündeki futbolcuya doğru pas atamayan bir noktaya geldi, uzun pasları hiç saymıyorum. Bu da hücumlarımızın başlamadan bitmesini ve her maç Misimovic'in maçın en çok koşan ama yokları oynayan adamı olmasını beraberinde getiriyor.
Benim beklentim 4-3-3'ün ardından 4-2-3-1'e dönüşümümüzde orta sahanın daha iyi duruma gelme bile, en azından hücum yükleri azalacağından işlerin olumlu geçeceğini düşünüyordum. Ayrıca Skibbe'nin 4-2-3-1'inde de Ayhan Akman iyi işler yapmıştı. Ama bu dönüşümde Mustafa Sarp üzerindeki gereksik beklentileri ortadan atıp, performansını bir kademe de olsa olumlu duruma getirdi ama Ayhan açısından işler daha da olumsuz. Hücum ile savunmanın dengesinin kurulması ondan bekleniyor ama bu durum hem hücumda hem de savunmada veriminin oldukça düşmesine yol açıyor. Bucaspor karşısında özellikle savunmada hiç varlık gösteremedi, hücumda ise attığı paslar olumsuz. Yine de attığı gol tecrübe ürünüdür ve en azından bu ihtiyaç duyulan bir unsur.
Aslında gole giderken kendine ne kadar güvenemediğini de gördük. Yine bir dönüş yapayım derken kaptığı topta, önünün o kadar açılacağını kendi de tahmin etmedi. Daha müsait bir anda vurma şansı doğmuşkende ısrarla pas tercihi yapmak istedi, adam aradı ama yalnız kalınca da vurmaktan başka bir çare yoktu. Gol de Ayhan Akman'ın azalan özgüveni açısından olumlu bir gelişme. Tıpkı Ufuk Ceylan'ın her gol yemediği maç sonrasında daha güvenli hareket etmesi gibi.
Maçtan sonra Rijjkard :''Ayhan'a en azından 45 dakikada bir kere kaleye şut at demiştim''
YanıtlaSilRijkaard da Ayhan'a "her maçta birkaç defa şutu denemelisin" gibi bir şeyler söylemiş. Bunun da etkisi var herhalde o şutta.
YanıtlaSil