14 Eylül 2010 Salı

Mehmet Okur & Milli Takım

ABD'nin genel yapısı biraz bu aslında. 2008'de de uzun rotasyonlarına baktığımızda sadece C.Bosh ve D.Howard'ı görüyorduk ama LeBron & Carmelo gibi isimler Avrupa basketboluna göre dört numarayı kapatabildiklerinden bu eksikliği duymadılar. Şimdiki kadroya baktığımızda ise pivot olarak Lamar Odom'u oynattılar ve kadroda saf uzun diyebileceğimiz Tyson Chandler ve Kevin Love vardı. Ama bu isimlere maçların zorluk derecesi arttıkça fazla süre verilmedi ve Lamar Odom ABD'yi taşıdı. Odom dediğimiz oyuncu ise bildiğiniz dört numara, hatta çoğu zaman üç numara da oynadığını görürsünüz. Ben NBA'de pek pivot oynadığına alışık değilim ama bu turnuvada pivot olarak iyi de performans gösterdi. Buna rağmen bu önemli bir açıktı, ABD'nin uzun rotasyonu gerçekten sıkıntılı. Bunu da kendileri yaratıyor ayrı konu ama rakiplerin cezalandırması gerekir. Mesela Türkiye karşısında bir ara R.Gay'i beş numara da izledik ve Semih Erden'in savunmasına geçmişti. Bu kağıt üzerinde büyük avantaj, çünkü arada inanılmaz bir boy farkı var. Ama uzunlarımızın bire birde repertuarlarının dar olması ve oyun kurucuların onları yönlendirmediği sürece kendi pozisyonlarını bulamamaları ABD karşısındaki en büyük hadikapımız oldu. Mücadele gücünün ön plana çıktığı karşılaşmalarda bu sorunu pek yaşamadık ama iş bu tip basketbola döndüğünde önemli bir sorun oluşturdu. İşte bu yüzden de Mehmet Okur mutlaka bu kadronun içerisinde olmalı.

Mehmet Okur olayı aslında çok farklı bir durum. Yıllar boyunca Tanjeviç'le ikisinin uyumsuzluğunu gördük. Hatta ilk etapta Hidayet Türkoğlu ile de bu sorun yaşanmıştı ama Hedo bu konuda kendisini inanılmaz geliştirerek, bugün takımın lideri durumunda. Mehmet Okur ise sanki istenmeyen adam misali karşımıza çıkıyor. Aydın Örs'ün elinde 2003 yılındaki Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda en iyi pivot seçilmişti ama Tanjeviç'le geçen yıllar iyi olmadı. Sonraki süreçte de kadroya davet edilmemeye de başladı ve uzun zamandır Milli Takım'dan uzaklarda. Ama bu Dünya Şampiyonası'nda kendisi çok istekliydi ve kadroda yer alacaktı. Tanjeviç'in de bu konuda olumlu açıklamaları olmasına rağmen şanssız sakatlık ve 5-6 ay aralığında basketboldan uzak kalacak olması ülkemizde yapılan bu şampiyonadan kendisini mahrum bıraktı. İstekli bir Mehmet Okur'un ben büyük artılarının olacağını düşünüyordum ama olmadı.

Mehmet Okur'un en çok eleştirilen yönü zaten bu isteksiz hali oldu. Nedense geçmiş turnuvalarda çok isteksiz göründü ve iyi görüntü çizmedi. Bu durum da Milli Takım imajının zedelenmesine yol açtı. Belki de Tanjeviç'le kafası uyuşmadı, sistem kendisine uymadı ama iyi bir Mehmet Okur her takıma lazım. Yukarıda da dedim, uzunlarımız çok kaliteli ve mücadeleci isimler ama iş bire bir hücuma geldiğinde kendi pozisyonlarını yaratamıyorlar. Semih Erden, Ömer Aşık ve Oğuz Savaş topu aldığında bire bir hücum etmeleri gerçekten çok zor. Savunma yönünde harikalar, ikili oyunlarda çok iyiler ama R.Gay'in pivot oynadığı anları bile değerlendiremiyorsak bu sorunu aşmak lazım. Mehmet Okur'un ise en önemli özelliklerinden birisi şutunun olması ve kendi pozisyonunu yaratabilmesi. Sırtı dönük top aldığında çok etkili bir uzun olmasının yanında, bu konuda repertuarı çok geniş. Bu da bizlere farklı hücum kombinasyonları getirecektir. Ayrıca Mehmet Okur'un bu hücum performansı diğer uzunları da kendi işlerini yapmaya odaklandıracağından performanslarını arttıracak. Tek sıkıntılı nokta ise işin savunma kısmında, Mehmet Okur'un ayakları yeterince hızlı değil ve alan savunmasında da sıkıntılar yaşayabilir ama istekli bir Mehmet Okur'un bu durumu da rahatlıkla aşabileceğini düşünüyorum. Bakalım gelecek Avrupa Şampiyonası'nda Tanjeviç böyle bir karar alacak mı.

3 yorum:

  1. ömer aşık,semih erden,oğuz savaş,kerem gönlüm,mehmet okur,enes kanter,furkan aldemir,kaya peker...bakalım seneye avrupa şampiyonasında nasıl bir rotasyonumuz olacak tabi bu biraz da tanjevicin devam edip etmemesine de bağlı..

    YanıtlaSil
  2. merhaba,

    benim de bir fikrim var demek adına yazıyorum:-)).. katılır mısınız bilmem ama, yaşı 35 olmasına rağmen özellikle şu final maçında pota altında beklediğimiz sırtı dönük top alıp pivot hareketlerini yapabilecek oyuncumuz Hüseyin Beşok'tu.. Ülke dışına çıkana kadar yanlış bir tabir kullanmak istemem ama "çıtkırıldım" olan Beşok, yurtdışında geçirdiği yıllarda gayet sert bir oyuncuya dönüştü.. Bunu Türkiye'ye döndükten sonra da gösterdi.. Galatasaray ve Türk Telekom günlerinde bunu da gayet iyi gördük diye düşünüyorum.. 35 yaşındaki adam ne kadar dayanır ne derece oyunda kalabilir, elbette çok süre alamazdı.. Ama söylediğim gibi özellikle final maçında Oğuz Savaş'tan daha iyi bir performans gösterebilirdi bence.. Dinazorlukla suçlayabilirsiniz, teşekkürler:-))..

    YanıtlaSil
  3. Hüseyin Beşok'u en son geçen sene Türk Telekom maçlarında izlemiş biri olarak söyleyebilirim ki eğer Beşok bu kadroda olsaydı uzunları iyi olan bütün takımlar savunmamızı perişan ederdi. Hücumda yine gayret gösterirdi. Orta mesafe şutuyla da belki iş yapardı ama savunma takımı olduğumuz için çok zorlanırdık Hüseyin'le. Tabii bir de adamı en verimli yaşlarında kadroya almayan Tanjevic, bu yaşında hiç düşünmemiştir bile.

    Ben bunun haricinde takımımızda Cevher Özer'i de görmek istiyorum ama Cenk yer buluyor, o bulamıyor bir türlü.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir