Başlığı tahmin edeceğiniz gibi maçtaki art arda yaptığımız birbirinden güzel bloklardan etkilenerek attık. Millilerimiz grup liderliği için hayati önem taşıyan maçta Yunanistan' ı 76-65 mağlup etmeyi başardı ve yoluna bir galibiyet daha alarak devam etti.
Maça iyi başlayan taraf bidik ancak ilk yarıda rakibe çok kolay şut imkanları tanıdık ve ilk yarıyı sadece 2 sayı farkla önde tamamladık. Eğer ki zaman zaman konsantrasyon eksikliği yaşamasaydık çok daha büyük farklarla kapaabilirdik devreyi.
Üçüncü periyotta ise öyle bir hava yakaladık ki 24-12 lik periyot sonucuyla farkı 14 sayıya çıkardık. Rakip Yunanistan olunca hiç bir zaman kesin kazandım gözüyle bakamazsın, maçın sonuna kadar mücadelene devam etmelisin. Son periyotta da bu tehlikeyi yaşadık, fark tam azalmaya başlamışken günün etkisiz isimlerinden Hidayet öyle bir üçlük attı ki; hayat öpücüğü denir ya hani, tam o cinsten.
Oyuncularımıza gelisek Ersan' a ne diyebiliriz bilmiyorum ama onu burada sadece bir iki cümle yazıp geçiştirmenin ciddi anlamda haksızlık olacağını düşünüyorum. Ömer Onan' a da parantez açmak gerekir. Spanoulis bugün sadece 5 sayıda kalmışsa bunun mimarı Ömer Onan' dır. O nasıl bir savunmadır arkadaş? Hidayet' in performansı ise ne yazık ki henüz istediğimiz düzeyde değil ancak öyle kritik bir yerde öyle bir hareket yapıyor ki maçı getiriyor. Bizim beklentimiz bu performansını 30-35 dakikaya yayması.
Hakemlere de değinmek lazım. Seyircilerin dikkatini özellikle Carl Jungebrand ismi çekmiştir. Doğrudur hakemler alaeyhimize kararlar vermiştir ama yayıncı kuruluşun spikeri Murat Murathanoğlu da çok abartıyor yahu. Geçen seneki turnuvada da bu durumdan rahatsız olduğumu yazmıştım; ama değişen bir durum yok ne yazık ki.
Bugün sırada Porto Riko var. Yunanistan galibiyetinin ardından rehavete girmeden aynı ciddiyetle grup liderliğine doğru adım adım ilerlemeliyiz. Umarım bugün hep birlikte tekrar Gençlik Marşı' nı söyleriz; tıpkı Kopenhag' daki gibi...
Ersan' ı maç yazısı içinde iki üç cümle ile geçiştirmenin Ersan' a ciddi anlamda haksızlık olacağını düşündüğüm için ona ayrı bir başlık açmak istedim. Bugün Yunanistan' ı mağlup ettik diye seviniyorsak bu işin mimarıdır Ersan İlyasova.
Öncelikle sayılarla başlayalım. 6' da 6 üçlük isabetiyle 26 sayı ve 5 ribaund gibi inanılmaz istatistiklerle tamamladı maçı. Ancak bir de istatisiklerin göstermediği işer var. Takım ne zaman skora ihtiyaç duysa aldı topu eline gerekeni yaptı. Hücumdaki ekstra performansının yanında savunmadaki gayreti ve bütün salonu ayağa kaldıran bloğu da görülmeye değerdi.
Bu maç ile Ersan tekrar herkese gösterdi ki 4 numarada oynadığı zaman Avrupa' nın en elit oyuncuları arasında. Biz de onu en iyi olduğu yerde oynatmaya devam edip, saçma fantezilerde kaçırmalıyız.
Şu anda bütün Türkiye' nin beklentisi Ersan' ın formunu bütün turnuvaya yayabilmesi ve aynı çizgide devam etmesi. Ersan en küçük bir kıcılcımla bile patlamaya hazır bir oyuncu. İnanıyorum ki performansını sürdürecek ve madalya yolunda takımımızın en önemli silahlarından biri olacak!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Ersan konusunda çok haklısın. 15 sayı öndeyken panik yapıp tama top çıkaramaz hale geldiğimiz anlarda öyle sayılar attı, öyle reboundlar aldı ki, tam bir krizden döndürdü bizi. Ama bu bi anda tüm takımın aval aval birbirine bakma peryodu çok canımızı yakacak bi yerde korkarım ki. Bi de topu içeri indirmekti aslında bu maçı kazandıran. Niye 3. çeyrekte adamları dümdür ettik, çünkü top içeri indirildi. Öyle olunca dışarıda ki adamlar da rahat etti. Ah be, bi de memo olacaktı ki burada!!
YanıtlaSilBizim canımızı bir dediğiniz gibi ''aval aval birbirine bakma periyodu '' bir de konsantrasoyon eksikliğiyle rakiplere boş üçlük şansı vermek yakar bnce :)
YanıtlaSilBizim canımızı bir dediğiniz gibi ''aval aval birbirine bakma periyodu '' bir de konsantrasoyon eksikliğiyle rakiplere boş üçlük şansı vermek yakar bnce :)
YanıtlaSil