Fenerbahçe maçındaki sistemin önceliği rakibi durdurmak üzerineydi. Rakibin en güçlü yanı olan orta sahası, Galatasaray'ın o bölgeyi kalabalık tutmasıyla durduruldu. Kanatlarda ise Galatasaray'ın yardımlaşarak gösterdiği çabayla beraber amaca ulaşıldı. İşin güzel noktası ise böylesine bir defans kurgusunda bulunan pozisyonlar ve kaçan galibiyetti. Ama aynı sistemi Antalyaspor karşısında da uygulamak bana göre doğru olmadı. Bir de bunu üstüne Elano'nun yokluğu da eklenince takımın beyin takımından bir isim daha eksilmiş oldu ama bu durumu Misimovic'in sorumluluk almasıyla çözüldü. Pino'nun ise geçtiğimiz maç olduğu gibi forvette oldukça etkili olması ilk yarıda rahat bir futbol, skor avantajı ve özgüveni beraberinde getirdi. Sıkıntı ise skoru koruyamamak, bir gol yedikten sonra bir anda dağılmak. Galatasaray'ın rahat maç kazanamama sorunu devam ediyor gibi, artık iki farkı yakalamakta Galatasaray adına önemli değil. Yine de Misimovic, Pino ve biraz Sabri'nin dışında ortalamayı yakalayabilen bir futbolcumuzun olmadığı maçta, Antalyaspor gibi formda bir rakibi yenmek oldukça önemliydi, zorlu süreç öncesinde de güzel bir moral oldu. Eksik futbolcuların dönmesiyle de beraber bu skoru tutma olayını da çözebileceğimizi düşünüyorum.
4-3-2-1'in Devamı
Fenerbahçe maçında oynadığımız sistemin rakibe özel bir durum olduğunu söylemiştim. Benim bu maç öncesinde beklentim ise cezalı Ayhan'ın yerine Barış Özbek'i koymak yerine Mehmet Batdal'ı oynatıp forveti çiftlemek yönündeydi. Bir bakıma 4-4-2'ye dönüş, zaten de uzun vadede bu sisteme döneceğimizi düşünüyorum. Özellikle Pino'nun da bu futboluyla beraber Hagi onu Baros'la beraber oynatmak isteyebilir. Geçtiğimiz hafta maçın adamlarından birisi olarak Elano gösteriliyordu, çünkü Galatasaray'ın beyin takımının liderliğini yapmıştı. Bu maçta ise Elano olmayınca {biraz da alternatif yetersizliğinden} Sabri ön tarafta çekildi ve Serkan Kurtuluş sağ bek oynadı. Aslında bu durum da fazla sırıtmadı, beyin takımının liderliğini bu maç Misimoviç alınca Sabri'nin de ekstra işlere girmediğini gördük ve fena da bir performans göstermedi. Onun sağdan hızlı çıkışları, Misimovic'in oyun kurgusu ve Pino'nun etkisi de derken zaten ilk yarıda istenen skor geldi. Ama bu skoru tutmak için Arda, Baros, Elano gibi futbolcuları gözler arıyor. Antalyaspor golü bulunca takımın bir anda dağıldığını gördük, üçlü orta saha hattı bir anda düştü. Serkan Kurtuluş'un da sakatlanıp oyundan çıktıktan sonra Ali Turan'ın oyuna girmesi ise bizim sağ kanadımızı çökertti ve maç sonuna kadar Antalyaspor'un etkili ataklarını gördük. Yani bu sistemin uzun vadede iş yapması zor görünüyor, mutlaka 4-4-2'ye dönüş şart.
Cana & Emre Çolak Değişikliği
Fenerbahça maçında da dakikalar 60 civarına geldiğinde Cana oyundan çıkan isim olmuştu. Bu maçta da yine aynı durumu yaşadık, her maç yaşanan bu değişikliği ise Cana'nın fizik gücüne bağlıyorum. İlerleyen haftalarda bu durum aşılabilir ama benim merak ettiğim nokta maç 2-1 olduğunda Hagi'nin Cana'nın yerine Emre Çolak'ı oyuna almasıdır. Yani defansif orta saha çıkıyor ve yerine giren isim ofansif bir futbolcu. Bu değişikle beraber de Emre Çolak sol tarafa geçti, Misimovic ise serbest futbolcu rolüne geçti. Yani sistemin 4-2-3-1'e geldiğini gördük. Kulübeye de baktığımızda Musa Çağıran dışında bir orta saha alternatifi yoktu ama Rijkaard döneminde genellikle bu anlarda takımın ileri çıkması yerine daha da kapanıp, skoru korumaya çalıştığını görüyorduk. Genelde de bu skoru koruyamıyorduk. Hagi ise takımı biraz daha ofansif bir hale soktu ve oyundan düşen, rakip yarı sahaya gidemeyen Galatasaray bir anda tekrar hücumu hatırlamış oldu. Emre Çolak'ı fizik yetersizliği, tercih hataları yüzünden eleştirebiliriz ama Hagi'nin felsefesini de aynı şekilde kutlamak lazım. Antalyaspor'un da risk aldığı dakikalarda, bu değişiklik sayesinde kontra atak imkanları yakaladık ama skor 3-1'e gelmeyince de sıkıntılar doğal olarak büyüdü.
Pino'nun Yükselişi
Hepimiz Baros'u bekliyoruz ama bu yükseliş sanki Baros için önemli bir mesaj. Hagi bu takımda hiçbir şey yapmasa bile sadece Pino'yu takıma kazandırmasıyla da benim için başarılıdır. Yokları oynayan bu adamın iki haftada gösterdiği yükseliş gerçekten inanılmaz. Ben Baros'un alternatifinin olmadığına ve mutlaka transfer yapılması gerektiğine inanıyordum ama Pino çok iyi bir alternatif görüntüsü veriyor. Fenerbahçe maçında Pino'yu tam bir kontra atak golcüsü olarak izlemiştik ama bu maçta Pino'nun pasör özellikleri de ortaya çıktı ve tam bir forvet olduğu izlenimini bana verdi. Hızlı olması, kanatlara doğru açılması da rakip savunma açısından oldukça sıkıntı yaratan gelişmeler. Antalyaspor'un da Pino'yu durduramadığını gördük ve ilk yarıda ve maçın son 20 dakikalık bölümünde oldukça etkili oldu. Umarım Baros'un dönüşü Pino'nun gidişi anlamına gelmez.
Galatasaray'ın kötü olduğu anlarda bile düşmemesi ve kazanma alışkanlığı elde etme yolunda iyi bir adım atması oldukça olumlu gelişmeler. Antalyaspor'u bu kadar formda olduğu bir zamanda yenmek önemliydi. Bu arada Antalyaspor açısından da Tita oldukça önemli bir isim. Ali Turan oyundan çıktıktan sonra bizim sağ kanadı felç etti ve bu kanattan oldukça iyi ataklar geldi. Ayrıca ikinci yarıda orta sahayı ele geçirmeleri, Necati'nin de oyundan çıktıktan sonra Zitouni'nin bizim savunma karşısında güçlü futbolu bizlere zor anlar yaşattı. Bir de bunlara Djiehoa'yı eklediğimiz zaman Antalyaspor'un harika bir hücum hattı ortaya çıkıyor. Ama sıkıntıları savunmada, bir o kadar da kolay gol yiyorlar. Bu maçta Deniz Barış'ta olmayınca savunma konusunda önemli sıkıntılar yaşadılar ama ikinci yarı oynadıkları futbol saygı duyulacak cinsten. Galatasaray'ın da aynı şekilde kolay gol yeme sorununa çözüm getirmesi şart, ayrıca da bu sistemi değiştirmek gerekiyor. Sanırım eksiklerin takıma katılmasının ardından bunu göreceğiz.
GALATASARAY: 2 - MEDİCAL PARK ANTALYASPOR: 1
Stat: Ali Sami Yen
Hakemler: Bünyamin Gezer, Alpaslan Dedeş, Orkun Aktaş
Galatasaray: Ufuk, Serkan (Dk. 43 Ali Turan), Neill, Servet, Hakan Balta (Dk. 71 Insua), Sabri, Barış, Cana (Dk. 60 Emre), Mustafa Sarp, Misimovic, Pino
Medical Park Antalyaspor: Ömer, Erkan, Radeljic, Musa, Yenal, Kerem, Sedat, Uğur, Tita, Necati (Dk. 55 Ali Zitouni), Veysel (Dk. 76 Djiehoa)
Goller: Dk. 31 Servet, Dk. 34 Pino (Galatasaray), Dk. 55 Musa (Medical Park Antalyaspor)
Sarı Kartlar: Dk. 21 Yenal, Dk. 24 Uğur, Dk 27 Radeljic (Medical Park Antalyaspor), Dk. 42 Serkan, Dk. 60 Ali Turan, Dk. 74 Misimovic, Dk. 90 Barış (Galatasaray)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
bünyamin gezer maçı katletti yine, pino ve misimovice yapılan bariz faulleri çalmadı ve barışın yaptığı cani faullere göz yumdu.en az 2 kırmızı lazımdı. barışla ilgili yazınız aklıma geliyor bence yeniden ele almalısınız.
YanıtlaSil