Biraz da Trabzonspor

"Hem psikolojik hemde taktiksel olarak zorlandığımız bir karşılaşma oldu. Sabırlı oynamamız gerekiyordu. Rakibimiz Fenerbahçe maçında bunu yapmıştı. Yani Galatasaray, Fenerbahçe deplasmanında orta sahadaki direnci ile rakibini yıldırmayı başarmıştı. Ancak biz de Galatasaray''ın bizim karşımıza bu şekilde geleceğini biliyorduk. Bizim rakibimizi yıldırmamız halinde üstünlüğü elimize geçireceğimizi düşündük maç içerisinde. Pino'yu ileride bırakarak bizim savunmamızı dengesiz yakalamak istediler. Bunu maçtan önce de biliyorduk. Savunmanın göbeğinde görev yapan iki oyuncumuza da bunu söylemiştik. Sonuç olarak üç puanı en azından hak ettiğimizi düşünüyorum."

Şenol Güneş'in maç sonrasındaki açıklaması aslında maçı güzel özetlemiş. Hagi'nin Fenerbahçe maçındaki sistemin aynısını Trabzonspor karşısında da uygulayacağını sağır ve kör sultan bile biliyordu. Çünkü başka bir alternatif uygulayacak bir durumu yok. Futbolun merkezinin orta saha olduğunu düşününce Mustafa Sarp, Ayhan ve Barış Özbek gibi rotasyonla ancak böylesine bir sistem kurabilirsin. Yani bu futbolcuların savunma aksiyonlarını göz önüne alırsın ve öncelik rakibi durdurmak üzerine olur. Trabzonspor'un da en güçlü yanı orta sahası. Colman ve Selçuk İnan gibi oyunun iki yönünü oynayan isimler var. Ayrıca Jaja'nın da yükselen formu onlar için büyük bir şans. Şenol Güneş'te Galatasaray'ın nasıl oynayacağını bildiği halde oyun sisteminden fazla ödün vermedi. Zaten doğru olan da bu, daha iyi durumda olan takım kendi sistemini rakibe kabul ettirmek ister.

Ama savunma kurgusunda verdiği talimatların işe yaradığını gördük. Fenerbahçe karşısında en etkili isimlerin Elano ve Pino olduğunu düşünüyorum. Elano'nun organizasyonlarında Pino etkili bir futbolcu. Siz ise Elano ve Misimovic'i kitlerseniz, Pino'nun elinde sadece teknik becerisiyle bulabileceği pozisyonlar kalıyor. Giray ve Egemen ise daha çok Pino'ya yoğunlaşıp, Cale ve Serkan'ın da Misimovic ve Elano üzerindeki etkisi bizim zaten zayıf olan hücum hattını iyice kitlemiş oldu. Sonrasında gerçekleşen değişiklikler ise Trabzonspor'un ekmeğine iyice yağ sürdü. Bu açıdan baktığımızda her iki takımda rakibinin güçlü yönünü iyi tespit etmiş ama Galatasaray'ın fizik ve teknik yetersizliği oyunun ilerleyen döneminde Trabzonspor'u oyunun tek hakimi konumuma getirdi. Cana'nın da oyundan çıkmasıyla beraber Jaja'nın rahatlaması hücum organizasyonlarını, Misimovic ve Elano'nun oyundan çıkması da Trabzonspor beklerini hücuma dahil etti. Sonrasında ise Engin Baytar'ın ve Umut Bulut'un performansları da yükselerek pozisyonlar yakalanmaya başladı ve bireysel hatalar da galibiyeti getirmiş oldu.

Şunu ekleyelim ama. Trabzonspor oyun içerisinde kitlendiği dakikalarda bile panik olmayıp, son derece kontrollü bir futbol oynadı. Bu da zaten onlar adına önemli bir artı, bu sayede basit hata yapma olasılıkları oldukça azaldı ve rakibin direnci de bu sayede kırılmış oldu. Beraberlikte bu maçtan çıkabilirdi ama Trabzonspor'un da haklı bir galibiyet aldığını söyleyelim.