Galatasaray'a Transfer Önerileri #1

Bu sezon Galatasaray'ın gelebileceği en iyi nokta 4. veya 5. olarak Avrupa Kupalarına katılma hakkı elde etmesi ya da Türkiye Kupası'nı kazanmasıdır. Bunun dışında herhangi bir başarı beklentim kalmadı diyebilirim, kötü durumdayız ve bunun iyiye yönelmesi için zaman gerekiyor. O zaman zarfında da trenin çoktan kaçacağını düşünüyorum. Bu yüzden Türkiye Kupası'nı alıp Avrupa'yı garanti altına alabilmek önemli ama daha da önemlisi gelecek sezonun taşlarını şimdiden kurmaya başlamak. Takımda ciddi bir revizyon gerekiyor, özellikle de yerli revizyonu. Bunun için de kaynak yaratılması adına gerekiyorsa Arda Turan satılsın ama bu kaynak yaratılsın. Öncelikle takımdaki bazı başları kesip, yerlerine de ucuz ve genç yerlileri bulmak zorundayız. Gurbetçi pazarı ise bu iş için önemli bir nokta, gerekiyorsa Erdal Keser'in de görüşleri alınsın ve alt liglerdeki potansiyelli gurbetçilere yönelinsin. Yurt içinde ise Volkan Şen için 6-7 milyon avro ödemek yerine Yekta Kurtuluş'a 2 milyon avro bonservis verilsin. Daha güzeli de sezon sonu sözleşmesi bitecek olan bazı futbolculara yönelmek ama Ali Turan gibi isimler yerine Selçuk İnan ve Ceyhun Gülselam gibi futbolcular düşülmeli. Büyük ihtimalle de bu planlar arasındadır ama bu futbolcuların takımlarında kalmasını bekliyorum. Yine de sezon sonu boşa çıkacak önemli futbolcular da var.

Şimdiki transfer önerileri için ise fazla derinlere inmeye gerek yok. Sezonu kurtarmak adına güzel hamleler olabilir ama yine de zirve yarışında iddiamız olabileceğini sanmıyorum. Yine de alternatif yaratmak, elde kalanlar için çabalamak mühim. Bu yüzden Şubat ayında sözleşmesi bitecek olan Gökdeniz Karadeniz'le, Manchester City ile bağları koparan Santa Cruz transferleri güzel hamleler olacaktır. Üstelik bu futbolcular sadece Galatasaray için de değil, Beşiktaş adına da isabetli hamleler olur. Çünkü tam aranan kanlar.

Elano, Misimovic, Arda, Pino, Kewell hatta Aydın Yılmaz zorlarsan da Serdar Özkan varken Gökdeniz Karadeniz fazla lüks kaçmaz mı şeklinde sorular akıllara gelebilir. Ama Gökdeniz gibi futbolcuyu da her takım ister. Üstelikte bonservisinin olmadığını düşününce. Gökdeniz'in Şubat ayında sözleşmesi bitiyor ve artık Rusya'dan da sıkıldığını düşünüyorum. Rubin Kazan'la güzel günler geçmesine rağmen orada uzun yıllar yaşamak oldukça zor ve Gökdeniz'in de hala sözleşmesini yenilememesi bu sebepten. Avrupa'da da herhangi bir kariyer planladığını düşünmediğimden mutlaka Türkiye'ye geri dönecektir diyorum. Kendisi son yıllarda kalitesinin üzerine biraz daha kalite kattı. Eskiden iyi bir hücumcu orta saha futbolcusuyken, bugün daha yönlü, kanatlarda da oynayabilen, forvet arkasında da oynayabilen, orta sahada da mücadelesiyle iyi işler yapan bir futbolcudan bahsediyoruz. Ayrıca 30 yaşın ve Rubin'le Şampiyonlar Ligi'nin getirdiği iyi de bir tecrübe var. Hagi'nin döneceği olası 4-2-2 veya 4-2-3-1 de Gökdeniz'e her zaman yer var. Kendisini hücumun yer yönünde kullanmak mümkün ve hücumda olduğu kadar da mücadele anlamında da takıma önemli özellikler katılır.

Diğer öneri ise Santa Cruz'a olacak. Bildiğiniz gibi santraforsuzluk derin bir acı ve bu acıyı da en büyüğünden iki sezondur hissediyoruz. Pino'dan santrafor yaratmayı başararak cepten güzel bir tavşan çıkardık ama yine de iyi bir alternatife daha ihtiyaç var. Ben çift santrafora döneceğimizi düşünüyorum ve bunun için de santrafor rotasyonunun gelişmesi şart. Pino ve Baros'un arkasında sadece Mehmet Batdal'ın olmasıyla bu iş yürümeyecektir. Bu yüzden bonservis olarak herhangi bir maliyeti olmayan ve kalitesi de tartışılmayacak Santa Cruz takıma büyük güç ve kalite katacaktır. Futbolcu Manchester City'e gittiğinden beri doğru dürüst şans bulamıyor ve şu an oluşan forvet cenderesinin içerisinde boğulmuş durumda. Ayrıca piyasası da Bayern Münih günlerinde olduğu gibi yüksek değil, ara transfer döneminde de bu yüzden ses getiren bir takımda kendisini izlememiz zor. Bu açıdan da baktığımızda transferi önünde fazla bir engel yok, böylesine bir transferin kumardan öte direk nokta atışı olacağını düşünüyorum.