Şimdi Pino iki maç orada oynadı. Tabi hakkını yememek lazım. Güzel de oynadı fakat artık dünya futboluna baktığınız zaman mevki kavramı diye bir şey kalmadı. Oyuncular artık her yerde oynayabiliyor. Yani bugün sağ açığa da, sol açığa da, santrafora da koysanız her türlü şekilde size hizmet ediyor. Yüzde yüzünü veriyor. Geneline bakarsanız, ben ilk başladığım da libero olarak başladım. Sonradan orta saha olarak devam ettim. Oyuncu kendine yer seçmemeli, oyuncu takıma nasıl hizmet etmeli nasıl mücadele etmeli onu düşünmeli bence.
Pino'nun son iki maçtaki yükselişinden bahsediyoruz. Biz onu kanat futbolcusu olarak beklerken bir anda iyi bir santrafor kazandık. Aslında bu tip olayları çok gördük. Mesela Pancu, Beşiktaş'a santrafor olarak transfer edildi ama orta sahada gösterdiği performans inanılmazdı. Aynı şekilde Fenerbahçe de Deivid'i santrafor olarak transfer etmesine rağmen Deivid iyi bir orta saha futbolcusu olmuştu. Şimdi de Pino içi aynı şeyi söylemek mümkün ama Tugay Kerimoğlu'nun söylediği çok doğru. Günümüzde mevkilerin pek bir önemi kalmadı, birçok mevkide oynayabilen günümüzün en elle tutulur futbolcuları arasına giriyor. Bu değişimi göstermek, repertuarı mutlaka büyütmek lazım. Zamanında Tugay Kerimoğlu'nun da yaptığı gibi. Kendisinin de dediği gibi önceleri liberoydu, sonrasında ofansif orta saha oldu, Premier Lig'de ise onu oyunun iki yönünü oynayan orta saha olarak izledik. 35'li yaşlardan sonra bile futbolunu geliştirmişti. Bu açıdan da Tugay, takımdaki futbolcular açısından büyük bir şans.
Var, yok diye hiçbir zamanda umutsuz olmadım bu konuda. Çocuklarla başladığım günden şu son 10 günü çıkarsanız, çok zevkli ve çok güzel antrenmanlar geçirdik. Onların kalitelerinin ne kadar yüksek olduğunu da biliyorum. Bana göre A Takım’dan bir tek eksikleri tecrübe. Ama tabi bundan önceki senelere baktığınızda bir şekilde bu çocuklar dışarıda kalmış ilgilenilmemiş. Biz ilk geldiğimiz de A’dan Z’ ye her sorunla ilgilenelim dedik. Bugün baktığınızda, Cem Sultanlar var, Anıllar var, Uğurlar, Cumhurlar, Ahmetler. Yani var. Galatasaray’ın altyapısında çok yetenekli oyuncular var. Tabii ki burada önemli olan şey, sevgili hocamız Hagi’nin kendisinin de Romanya’da bir akademisinin olması ve de gençlere çok önem vermesi. Bu konuda da her gün konuşmalarımız, toplantılarımız oluyor. Çok sıcak bakıyor ve her an her şeyin değişeceğini kendisi de söylüyor. Bu da tabi bizim akademimiz için çok büyük bir şansdır.
Diğer konu da genç futbolcular meselesi. Tugay Kerimoğlu, Hagi'nin yardımcılığına getirilse de altyapı koordinatörlüğü devam ediyor ve sürekli gençlerin içerisinde. Kendisi A2 takımının da idmanlarına katılıyor. Bu da aslında futbolcular açısından büyük bir şans. Hagi zaten gençleri seven ve onlara sıklıkla şans veren bir teknik adam ama henüz Galatasaray'da yeni. Altyapıdaki birçok futbolcuyu tanıyana kadar belirli bir zaman geçecek ama yanında Tugay Kerimoğlu'nun olması ise bu süreyi en aza indirecektir. Tugay Kerimoğlu ve Hagi gibi iki Galatasaray idolünü gören ve kendileriyle ilgilendiğini hisseden gençlerin ise daha büyük bir aşama kaydedeceğini düşünüyorum. Şu an için Emre Çolak göz önünde olan isim ama ilerleyen dönemde de bazı isimler mutlaka A takım kadrosunda yerlerini alacaklardır. Diğer beklentim ise gelecek sezonda Serdar Eylik'in dönüşünün ardından ona verilecek rol. Mutlaka o da takip ediliyordur. Yani tek göz önünde olanlar Galatasaray'ın A2 takımında olan gençler değil.
Hem bize spor oluyor hem de takım içindeki oyuncularımızla beraber o duyguyu o havaları solumaları için böyle antrenmanlara katılıyoruz. Bundan sonra daha çok görebilirsiniz.
Bu durum da son günlerin en güzel konusu. Hagi ve Tugay sürekli idmanların içinde, takımla da çalışmalara katılıyorlar. Bu da bizlere güzel görüntüler veriyor, bizleri eskilere götürüyor. Hatta keşke bu ikili imkan olsa da 5-10 dakika da olsa sahaya çıkabilseler bile diyorum.
ben şahsen tugayın trabzon maçında mustafa sarpttan daha faydalı oynayacağına eminim :))
YanıtlaSil