10 Aralık 2010 Cuma

Eski Beşiktaşlının İntikamı / Eskişehirspor 2-0 Beşiktaş

Yedek kulübesine baktığımızda elle tutulur tek hücumcu Tabata. Bu durumda da senin herhangi bir hamle şansın kalmıyor ve sahaya sürdüğün düzenin arkasında durmaktan başka bir çaren yok. Sistemin iyi işlerse istediğin skoru alabilirsin, oluşabilecek ters bir durumda ise geri dönüşün oldukça zor. Schuster, bunca eksiğe rağmen Galatasaray ve Bursaspor maçında kurduğu doğru sistemin meyvelerini topladı ama Guti'nin 38. dakikada yediği kırmızı kart bütün sistemin çökmesiyle eşdeğerdi. Kısıtlı hücum rotasyonunda, o hücumcuları yönlendiren ve işin içerisine sokan isimdi Guti. Ayrıca takımın lideriydi ve sistemin sağlıklı yürümesi onun ayağına bakıyordu. Guti'nin oyunda kaldığı süreye de baktığımızda, Guti'nin müthiş etkili olduğunu söyleyemem ama sonuçta özel bir futbolcu ve skorun kudretini değiştirme gücü de kendisinde. Ayrıca 11'e 11 oynamanın her zaman önemi büyük. Özellikle de hamle şansınızın olmadığında, sistemi değiştirmek gerektiğinde bunu uygulayamadığınızda.

Schuster'in ise risk almasını beklemiyordum. İkinci yarıya girerken Hilbert'i öne alıp Erhan Güven'i sağ beke çekmesi riskti. Ali Kuçik ne olursa olsun bu takımın tek santraforu ve onun sahada kalması önemliydi. Ali Kuçik çıkınca ise Holosko ve Hilbert ile kanatlarda hızlı gelmenin yolları arandı, daha fazla kontra hücuma yönelme düşüncesi doğdu ama hücumda top tutabilen veya nokta paslarla bu kontraları başlatabilecek bir Guti'niz olmadığında ve Tabata'yı da düşünmediğiniz bir günde hücumunuzun kitlenmesi ve aldığınız risk sonucunda da golleri yemenizden doğal bir durum yok.

Batuhan gün geçtikçe daha da eskilerin pivot santraforu olmaya başlamış. Bu aslında iyi bir durum değil. Benim bildiğim Batuhan'ın çok özel yetenekleri vardı, komple bir futbolcu olma potansiyeli fazlasıyla vardı ama şu sıralar boyunun ve fizik gücünün avantajları dışında herhangi bir özelliğini kullandığını görmedim. Maç boyunca da Ersan'la mücadele içerisine girdiler ve bu mücadeleyi de kaybeden hep Batuhan oldu. Ama onun Ersan'ı üzerine kitlemesi Eskişehirspor'un avantajıydı. Orta sahadan ve kanatlardan sürekli hızlı geldiler. Sezer Öztürk ve Veysel Sarı'yı bu anlamda çok olumlu kullandılar ama kaçan basit goller oldu. Ama Eskişehirspor'un Beşiktaş karşısında bir diğer şansı daha vardı, o da sahaya çıkan 11 olmasa da kulübenin derinliği. Tello gibi bir futbolcun var ve her an herşeyi yapabilecek nitelikte bir isim. Nitekim, oyuna girdikten sonra yaptığı iki harika asistle maçı da getiren futbolcu oldu. Bülent Uygun'un Tello'yu neden ilk 11'den ziyade, kulübede beklettiğini ise anlamıyorum. Haftalardır aynı şeyi yapıyor ve böylesine sihirli bir ayaktan takımı mahrum bırakıyor. Bu maç sanırım kafasında bazı soruları uyandırmıştır.

Beşiktaşlıların yerinde olsam fazla üzülmem, en azından beraberlik diyebilirler ama bu kadro yapısıyla iş gerçekten zor. Takımın en önemli parçaları sakat ve bazı isimlerin de yetenek anlamında bu takımla işinin olmaması gerektiği de gerçeği var. Bir de bunca eksiğin üzerine 38. dakikada 10 kişi kalıyorsan, Eskişehir deplasmanında yokları oynaman kaçınılmaz. Almeida ve Simao mu gelir bilmiyorum ama rotasyonu güçlendirecek, daha önemlisi rotasyon kalitesini arttıracak hamlelerin gelmesi şart. Quaresma oynamadığında yerine oynayan isim Holosko olmamalı.

ESKİŞEHİRSPOR: 2 - BEŞİKTAŞ: 0

Stat:
Atatürk

Hakemler:
Bünyamin Gezer, Baki Tuncay Akkın, Serkan Malkoç

Eskişehirspor:
Ivesa, Sezgin, Veysel (Dk. 79 Serdar), Nadareviç, Diego, Bülent Ertuğrul (Dk. 60 Tello), Burhan, Alper, Erkan, Sezer (Dk. 85 Doğa), Batuhan

Beşiktaş:
Cenk, Hilbert, Guti, Necip, İbrahim Üzülmez, İbrahim Toraman, Ersan, Holosko, Ernst, Ali (Dk. 46 Erhan), Aurelio

Goller:
Dk. 62 Veysel, Dk. 78 Sezer (Eskişehirspor)

Kırmızı kart:
Dk. 38 Guti (Beşiktaş)

Sarı kartlar:
Dk. 42 Erkan (Eskişehirspor), Dk. 23 Necip (Beşiktaş)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir