
Bunlardan birisi de Kallström. Benim CM'deki en sevdiğim isimlerden ama kariyerinde zirve anını Lyon'da yaşamış bir futbolcu. Oysa CM'de hatırladığım potansiyeli Manchester United, Barcelona tadındaydı ama hayatta CM değil malesef. Yine de Kallström kendini Dünya futboluna kabul ettiren ve saygı duyulan bir futbolcu.
İşin aksine adı her yıl Galatasaray'la geçiyor, kaç yıldır sayamadım ama Galatasaray bu adamın peşinden bir türlü ayrılmıyor.
Çünkü ihtiyacı var, orta sahası yıllardır çok kötü durumda. Oyunun iki yönünü oynayabilen bir orta saha oyuncusuna en son ne zaman sahip olduk hatırlayamıyorum bile. Son iki yıldır ise bu işte zirve noktasına erdik. Öyle ki, Hakan Balta veya Neill orta saha oynadıklarında bile bizlerin gözüne bir farklı geliyorlar, yani bu sıkıntıdan kurtulabilmek adına yolumuzu Paris'e çevirdik. Paris'den ise saparak tekrar Lyon yolundayız ve Kallström'ü tekrar istiyoruz. Bu sefer ise teklif 4 milyon avro civarında, en azından Fransız basını öyle diyor ve şu ana kadar da bir yalanlama göremedim.
Peki bu transferi ister miyiz? Her yıl olduğu gibi, evet...

Bir diğer soru da Galatasaray'ın hala orta saha transferine ihtiyaç duyuyor olmasıdır. Cana, Culio ve Yekta ile orta saha devrimini gerçekleştirmiş gibi görünmemize rağmen Kallström ayarında bir futbolcuya kimsenin hayır diyeceğini sanmam. Çünkü Cana'yı bir kenara bırakırsak övülen bu iki adamdan da daha kaliteli bir ayak ve takımın çehresine çehre katacak olan isimlerden birisi olur. Ama bu orta saha devriminin de gerçekleşmesi en azından sene sonuna kadar bu royasyonun devam etmesi anlamına gelir, yani herhangi bir transfer olmasa da şaşırmam.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder