
Adnan Polat bir önceki kongrede ''şimdi iki aday var ama bir sonraki seçimde beş aday olur'' demişti. Bunu derken de dayanağı, kulübün iyiye giden maddi durumu ve iyi de bir yönetim gösterdiğini düşünmesiydi. Mali tablo açısından söylenecek fazla birşey yok aslında, mesela mali kongrede ibra edilmeyecek bir durum yok. Ama dediğim gibi, Galatasaray'ı Galatasaray yapan değerlerin zarar gördüğünü düşünüyorum ve her geçen gün de Galatasaray adına daha acı verici günler yaşanıyor. Bunun da tek çözümü kongreden geçiyor, Adnan Polat'ın bu işten çekilmesinden. Onun da düşüncesi ''kendimi kurtarayım'' mantığı bir bakıma. Çünkü en sevilen Galatasaray figürlerinin başında gelen bir insan bir anda en sevilmeyen 2-3 isim arasına adını yazdırdı. Haliyle de şu gün kongre olsa aday olacak durumu yok. Gerçi kongre zamanında yapılsa ve Adnan Polat işleri biraz da olsa yoluna koysa bile yine aday olamaz ama en azından şu sevimsiz imajı üzerinden atmak adına çaba göstermiş olur. Amacı da bu zaten, aşırı inadın sebebi budur. Ama bu inat çare değil ve artçı depremlerin ardından gelecek asıl dalganın önünü kesemez.
Mali kongre herşeye gebe, hatta bir mali kongreden öte bir durum. Mali tablolar konuşulacak, bunun için ibra oylaması falan yapılacak gibi tablo varmış gibi görünebilir ama pazar günü Galatasaray tarihinin en ateşli kongrelerinden biri olacak aslında. Herkes Adnan Polat'ın üstüne gelecek, herkes onunla uğraşacak ve o da kendini bu eleştiriler karşısında aklamaya çalışacak. Şu ana kadar tablo buydu ama Ünal Aysal'ın mali kongreden önce adaylığını açıklamış olması bütün taşların yeniden dizilmesine yol açtı. Artık mali kongre bir seçim alanıdır, olağanüstü kongre adına muhalif grubun liderini ilan ettiği gündür.

Şu anki durumdan daha kötü birşey olamaz mantığını kafalardan bi silelim. Şu an ben aday çıksam, Adnan Polat'a karşı seni destekliyoruz diyen birçok insan bulabilirim. Ama durum bu değil, kötü bir futbol yönetimi ve değerlere zarar veren bir yönetimle karşı karşıyayız ama maddi açıdan da olumlu günler yaşıyoruz aslında. Ya da futbol dışındaki diğer branşlarda. Yani hala Adnan Polat'ın tutunabileceği küçük dallar bulunuyor. Buna rağmen bu dallara tutunması Ünal Aysal karşısında yetersiz olur. Ünal Aysal, Galatasaray Lisesi mezunu olmasına rağmen 60 yaşına kadar kongre üyesi bile olmamış biri olabilir ya da bugüne kadar yönetim kurulları adına herhangi bir çalışması olmamış olabilir. Kendisi hakkında da en sağlam verilerimiz AIG hisseleri dönemindeki büyük yardımları ve o dönemdeki yönetime rahat nefes aldırması. Ama Ünal Aysal başkanlığa aday olduysa bir bildiği vardır, arkasında müthiş bir destek vardır ve yönetimi de bir o kadar güçlü olacaktır. Çünkü bütün muhalefet bu isim arkasında birleşmiş durumda ve çok büyük bir sinerji oluştuğunu düşünüyorum.
Diğer umutlandığım nokta ise Ünal Aysal'ın eğer başkan olursa işi bilenlere bırakacak olması, yani alanında uzman kişiler kendi alanlarını yönetecekler. Mesela futbolda bu durum böyle olacaktır, egolar bir tarafa bırakılarak daha modern bir düzene geçilecek. Ama bunları konuşmak adına henüz erken, çünkü ortada olağanüstü kongre kararı yok. Ama bu çıkış önemliydi, verilen mesaj çok sert ve etkili oldu. Bir anda herkeste büyük heyecan uyandırdı, ölü toprakları da atılmış oldu. Pazar günü çok şeye gebe, uzun geçecek bir gün...
Bie Fenerbahçeli olarak beni bile üzüyor bu keşmekeş. Bu tip olaylar senelerdir Fener+Bjk ikilisinde olurdu o yüzden biz bu ortamlara alışığız. :)
YanıtlaSil