2 Nisan 2011 Cumartesi

Sporun Doğası İçinde Barındırdığı Hikayelerdir

''Samsunspor’da gollerinin yanı sıra neşeli tavırlarıyla da gönüllerde taht kuran Simon Zenke, şu andaki halinin tam aksine, oldukça sıkıntılı günler geçirmiş. Annesini 2000 yılında gıda zehirlenmesinden kaybeden Zenke’nin, babası da 2 yıl sonra sudan zehirlenerek hayata gözlerini yumdu. 5 çocuklu ailenin en büyüğü olan Nijeryalı futbolcu, annesini ve babasını kaybettikten sonra kardeşlerine tek başına baktı. Babasına söz verdiği için liseyi bitiren Zenke, daha sonra tam anlamıyla futbola odaklandı. Kaduna United altyapısında yetiştikten sonra, ilk profesyonel kulüp olarak Niger Tornadoes’in yolunu tuttu. Kısa sürede kendine ispat eden Zenke, Nijerya U-17 Milli Takımı ile Afrika Uluslar Kupası’na katıldı ve burada 3 maçta 3 gol atarak turnuvanın en skorer ikinci oyuncusu oldu. Gösterdiği performans sonucu Manchester United, Chelsea, Tottenham gibi İngiliz devlerinin göz hapsine giren Zenke, yabancılık çekmemek adına tercihini Fransa’nın Strasbourg takımından yana kullandı. Yıldız oyuncu 4 sezon Strasbourg’da oynadıktan sonra, sezon başında Samsun’a geldi.''


Fanatik Gazetesi'nde Murat Sandıkçı'nın Zenke ile yaptığı röportajdan bir bölüm bu. Genelde de Afrikalı sporcuların bu tip dramatik hikayeleri vardır ve Zenke'nin hikayesi de bunlardan biri. Fakir bir aileden geliyorsun, aile çocukları yaşatabilmek için herşeyi yapıyor ve Zenke'nin de hikayesinde görüldüğü gibi bu uğurda ölüyor. Sen de henüz 14 yaşındayken bütün kardeşlerinin sorumluluğunu alıyorsun ve onları büyütüyorsun. Bu tip hikayeleri olan sporcuların da sporun değerini iyi bildiklerini düşünüyorum, en iyi olabilmek adına herşeyi yaparlar. En önemlisi de daima nereden geldiklerini unutmazlar. Zenke'nin de futbolcu olabilmek adına ne denli büyük bir mücadele verdiğini ben biliyorum, henüz olabileceğinin 10'da 1'i olabildi ama gelecek onun. 22 yaşına geldi, çok çok büyük bir patlama yapabilmek adına yaş biraz geçti ama en azından Türkiye gibi bir ülkede önemli isimlerden biri olacaktır. Samsunspor onun için doğru bir adres, çünkü gelecek sezon Süper Lig'i vaad ediyor bu takım ona. Tıpkı Emenike örneğinde olduğu gibi ve o Emenike'nin peşinde kimler var biliyoruz. Zenke'yi de Süper Lig'de görmek lazım falan ama eminim yani bu adamda iş var.

Kariyerine baktığımızda bir anda yakaladığı çıkış ve parlama var ama düşüşü de o derece sert oldu. Sercan Yıldırım da diyor ya, bir zamanlar Manchester United peşindeydi diye. Hatırlayın, bundan 2-3 yıl önce Sercan için neler diyorduk ve bugün geldiği nokta. Üç büyüklerin havada kapmak istediği bu adamın bugün üç büyüklere transferi gündeme gelse eminim taraftarların çok büyük bölümü ''istemeyiz bu transferi'' diyecekler. Ama hala gelecek Sercan'ın, Bursaspor ona güveniyor ve büyük bir takımda oynuyor. Tabii büyük hayalleri bir kenara bırakalım, bundan sonra yaşanacak süreç Sercan'ın kaybettiği değeri bulması üzerine olacak.

Zenke de çok genç yaşlarda büyük takımların radarına giren ama kendisini Fransa İkinci Ligi'nde bulan bir isim. Oradan da birçok Bank Asya kulübünün denemesine alınan ama beğenilmeyen, en sonunda ise soluğu Samsunspor'da alan futbolcu. Eminim o deneyip beğenmeyenler kafaları duvara vuruyor ama futbolun kaderi bu bir bakıma. Her dönemde önce beğenilmeyen ama sonrasında vay be bu neymiş denilen futbolculara rastlarız. Zenke de Samsunspor'la önce Süper Lig, sonra kendini Türkiye'de ispat ve büyük takımlara göz kırpma dönemine gelecek. Hepsinden öte sevindiğim uzun zamandan sonra Samsunspor'un bir yıldızı var diyebiliyorum. Bakalım bu fiziği futbola aykırı ama tekniği olağanüstü adamın kaderi onu nereye taşıyacak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir