Bazılarının hayallerinin bittiği yerde bizim gerçeklerimiz başlar gibisinden bir söz var. 17 Mayıs 2000 tarihinde bu sözün temelleri atılmıştır. 17 Mayıs 2000'in temeline ulaşmak için ise Derwall'e kadar uzanırız. Oradan Mustafa Denizli'ye varırız, Kalli'ye uğrarız derken Fatih Terim ile yollarımız kesişir. Büyük bir mücadelenin ürünüydü Uefa Kupası zaferi, yılların getirdiği emekti. Bugünlerde sıklıkla dile getirdiğimiz ama bir türlü başaramadığımız doğru yapılanmanın meyvesiydi o kupa. Hem de altın meyve, kimsenin kolay kolay ulaşamadığı nokta.Bu tarihi yaşayanlar bilir, bu yüzden uzun uzun anlatmaya gerek yok. Herkesin bu güne yönelik çok güzel anıları var, yaşadıkları var. Sadece Galatasaraylıların da değil aslında, Türkiye'nin zirve anını yaşadığı gündü bugün. Babamdan, annemden biliyorum. Yani fanatik Fenerbahçeli insanlardan. Hepsinin nasıl sevindiğini, müthiş bir kenetlenme içerisine girdiğimizi gördüm. Bu yüzden de 17 Mayıs 2000 gibi tarihler başımızdan hiç eksik olmasın diyorum.
Belki o günlerden çok uzaklarda gibi görünebiliriz ama ben inanıyorum. Avrupa geni dediğimiz olay Galatasaray'da var. Futbolcular değişir, yapılar değişir ama o gen hala baki. Avrupa'dan bir kupa daha gelecekse, bunu yine ilk olarak Galatasaray'ın başaracağına inanıyorum.Şu günlerde de karşımıza çıkan birçok tesadüf, kafamızda çeşitli kesitler yaratıyor. Mesela Ünal Aysal'ın 1905 oyla başkanlığını garantilemesi, 20:45'de konuşmasını yapması. 14 Mayıs'ın da anısı var aslında, meşhur 20:45 şampiyonluğu. Adnan Polat'ın zirveyi gördüğü ama o tarihin 5 yıl sonrasında devrinin bitmiş olması.
Şimdi ise gündem Fatih Terim ve 3. dönem başlamak üzerine. Bugün, yarın bu açıklama da gelecek zaten. İsteğim bu tesadüflerin devamı ve Fatih Terim'in zirveyi gördüğü gün olan 17 Mayıs'ta şu açıklamanın gelmesi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder