
Gittim de zaten. Galatasaray - Göztepe maçını da gördüm, Galatasaray - Karşıyaka da. Ama İzmir denilince asıl akıllara gelen daima Altay oluyordu.
Altay'ın Göztepe ya da Karşıyaka kadar fazla taraftarı yok. Bu iki takımın rekabeti arasında her zaman farklı bir konumda yer aldılar ama istikrar denildiğinde de İzmir'in tartışmasız bir numarası onlardı. Birinci Lig'de de {bugünün Süper Ligi} en çok yer alan ekiplerden biri. Hala durum bu ve kolay kolay da değişmeyecektir. Ama Altay, Birinci Lig'den düştüğünden bu yana tekrar ait olduğu topraklara dönemiyor. Her sene kafaya oynuyor, her yıl play-off'tan da olsa sınırına geliyor işin ama olmuyor. Sanki ait olduğu topraklar Altay'ı istemiyor gibi. Durum da böyle olunca geçtiğimiz sezon yine play-off oynayarak geleneğini devam ettiren Altay, bu sefer bizleri şaşırtarak bir alt lige düştü. Üstelik, Göztepe'nin ve Bucaspor'un da geldiği ligden. Altay'ın lokomotif olmasını beklerdik ama durum böyle olmayacak gibi.
Altay'ın küme düşmesinin verdiği üzüntü bir yana, asıl derin üzüntü yıllardır ait olduğu yere bir türlü ulaşamamasıydı. Bu yüzden de küme düşmesinin bende bıraktığı bir etki yok. Ayrıca daha doğru hamleler yapmak adına da belki büyük bir ders. 100. yıllarının eşiğine geldikleri şu yılların onlar adına yükseliş olması gerekiyor, Altay'ın neden Altay olduğunu hatırlamamız gerekiyor. İzmir'in futbol anlamındaki lokomotifi, İzmir'de yaşanan büyük rekabetin arka bahçesi ve Türk futbolunun da altyapı cenneti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder