
Tabii yapı deyince Dünya üzerinde akıllara gelen ilk ekiplerden biri Porto. Barcelona'nın Total Futbol felsefesi diyoruz mesela, böylesine kudretli bir sistemleri var. Porto ise farklı. Onlar saha içerisinde oynadıkları futboldan ziyade kulübün işleyişi açısından kudretli bir sisteme sahipler. Az paraya büyük işler başardık mantığı. 5'e gelen adam 30'a gider ve o giden adamın boşluğunu da yine 5'e gelecek bir isim doldurur. Bu çarkın içerisinde de kazanmayı bilen, mücadeleci bir teknik adam dahil olduğunda Avrupa Ligi veya Şampiyonlar Ligi arenasında kupa da gelir. Mourinho gibi, Boas gibi.

Finaller, beraberinde kontrol futbolunu da getirir. Her zaman olduğu gibi sağlı sollu gelmezsiniz, temkini ön planda tutarsınız. Ama şans kavramı ortadaysa kadro kalitesi mutlaka kendini belli eder ve Guarin'in enfes ortasında Falcao'nın müthiş golü gelir. Bu maçta böyle oldu. Porto maç boyunca temkini elden bırakmadı ama oyunun da hakimiydi. Braga ise bütün maç Porto'yu kovaladı, özellikle de ikinci yarıda skoru bulması gereken taraf olmasına rağmen pozisyon dahi üretemediler. Akıllar ancak son 10 dakikada yerine geldi ama iş işten geçti. Braga'yı buralara müthiş savunması getirmişti. Az attılar ve az yediler. Yine aynı mantıkla sonuca gideriz dediler ama kadro kalitesi farkını mutlaka ortaya koyuyor. Falcao'su, Hulk'u olan taraf kendini bariz belli ediyor. Üstelik Hulk'un da çok iyi bir maç çıkardığını söyleyemeyiz ama sonuç ortada. Porto, Avrupa arenasında kupa anlamında yeniden varım mesajını fazlasıyla verdi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder