8 Haziran 2011 Çarşamba

İstikrarsızlık ve Yenilik

Tavşanlı Linyitspor'un Bank Asya Birinci Lig'e çıkması zaten başlı başına büyük bir olaydı. Daha da büyüğü ise bu takımın henüz ilk senesinde play-off oynaması, Süper Lig'in eşiğinden dönmesi oldu. İmkanlarınız belli zaten, bu imkansızlıklar denizinde sizi okyanusa taşıyan teknik adamı göklere çıkartmanız, bir dediğini iki etmemeniz lazım.

Beklediğinin fazlasını gerçekleştiren bir teknik adam ise bir sonraki sezona daha fazlasını ister. Çıtayı yükseğe koymuşken bu çıtanın yine beklenen seviyeye inmesi teknik adamı da, taraftarları da rahatsız eder. Ama bu çıtanın aşağa inecekmiş gibi bir izlenim doğdu. Mustafa Reşit Akçay'la yolların ayrılmasının sebebi de bu bana göre.

Mustafa Reşit Akçay, kulüpten daha iyi bir transfer bütçesi istedi çünkü hedefini Süper Lig olarak belirlemek istiyordu. Kulüp ise aynı imkanlarla zor olanı bir kere daha başar dedi ve bu ayrılık gerçekleşmiş oldu. Mustafa Reşit Akçay için birşey değişmez, o kendini artık ispat etti ve bir üst seviye için artık hazır. Bank Asya Birinci Ligi'nde kesinlikle Süper Lig'i hedefleyen bir takımın başına geçer. Tavşanlı Linyitspor ise bana göre kayıtsız şartsız bir alt lige düşme adayı olmuştur. Teknik adam gitti, Mehmet Akyüz gitti, daha da gidenler olur derken işleri zor.

Keşke başarı gelmişken, bunun devamı da sağlansaydı diyorum. Bu devamında temeli istikrarda yatıyordu.

Yusuf Şimşek'e gelirsek önce şunu demek lazım. Kendini geç bulan bir isim. Bir anda parlayıp, Fenerbahçe'ye flaş bir transfer yapmıştı ama kendisinin de dediği gibi yaptığı yanlışlar sonucu o potansiyelini bizlere gösteremedi. Ne zaman yaş kemale dayandı ve Yusuf Şimşek geçirdiği büyük evrimle Ramiz Dayı kıvamında bir isim oldu.

Değeri anlaşıldı anlaşılmasına ama geç oldu. Yine de çok büyük bir futbol sanatçısı olduğunu, Beşiktaş'ın şampiyon olduğu sene gösterdiği katkıyla gösterdi. Yürüyerek adam geçenler familyasından o da, bunu geç de olsa bizlere göstermesi güzeldi. Geçen sezon ise Kayseri Erciyes formasıyla aynı şeyi denedi ama bu sefer de nefesi yetmedi.

Ama hep şu düşünüldü. Yusuf Şimşek hem teknik direktör hem de futbolcu olarak yola devam edebilirdi. Denizlispor'la adı çok geçti ama Yusuf Şimşek'in yeni adresi Turgutluspor. Türünü az gördüğümüz bir şekilde {özellikle de ülkemizde ve en son Aykut Kocaman'ı hatırlıyorum, hem teknik direktör hem de futbolcu olan} takımın teknik direktörü ve futbolcusu olacak. Hedefler ise büyük gibi, özellikle de Tavşanlı Linyitspor'un yaptıklarını gördükten sonra. Eğer Yusuf Şimşek başarılı olursa ülkemizde yeni bir çağ başlar ama başarısızlıkta da bu deneme çok uzun bir süre daha denenmez...

1 yorum:

  1. Tavşanlı ile ilgili çok doğru tespitler yapmışsınız tebrik ederim. Malesef yönetim olarak hala bulunduğumuz yere alışamadık. Mustafa hoca bize çok fazla geliyordu. O ufku geniş bir adamdı malesef yöneticilerimiz o kadar ileriyi göremediler. Maddi imkansızlıklar ve bürokrasi bu takımın frenine play-off lar öncesi bastı.

    Allah Mustafa Hocamızın ve takımımızın yolunu açık etsin.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir