Türkleşen Devşirmelerden; Natalia Hanikoğlu

Üç tür devşirme sporcu var. Birincisi Türkleşen devşirmeler. Devşirmeye karşı olan insanlar bile bu tip sporcuları benimserler, onları bizden biri sayarlar. İkincisi ise gökten inenler. Preldzic ya da Aurelio misali Milli Takım'da oynaması adına devişirilenler. Üçüncüsü de Türk cumhuriyetlerinden gelip Türkiye bünyesine katılanlar. Marsel İlhan gibi, Ramil Guliyev gibi. Aslında bunu da çok iyi değerlendirmek lazım. Türk cumhuriyetleri Türkiye adına çok önemli bir pazar olabilir.

Natalia Hanikoğlu da birinci tür devşirmeler arasında. Yani Türkleşen devşirmeler. Zamanında Kocaelispor forması giydiği dönemde Türk vatandaşlığına geçti ve uzun yıllar hem Eczacıbaşı'nın hem de Milli Takım'ın başarılarında önemli rol oynadı. Filenin Sultanları kavramının ilk çıktığı dönemlerde o takımın en önemli isimlerinden biriydi. Kendisinin eşi de Türk ve sporu da bırakınca Türkiye'de yaşama ihtimali yüksek olan bir sporcu. Zaten bu yüzden Türkleşenlerden diyoruz. Onu Türk olarak görüyorum ben.

Ama gel zaman git zaman. Yıllar geçti tabii. Natalia da 36 yaşına geldi. Voleybol devam etmesi bir yana bu yaşta Galatasaray'a transfer olması önemli bir gelişme. Dağhan Irak, twitterda Lo Bianco gibi bir pasörü alıp yanına Natalia ve Deniz Hakyemez'i koymak asrın kazığı demiş. Çok da doğru. Lo Bianco ile ortaya bir vizyon koyuyorsun ama bu vizyonun devamlığını getirmeyip, günü kurtarma adına ya da başarı çıtasının daha aşağıda tutma adına hamleler geliyor. Natalia'yı severiz ama şampiyonluk hamleleri değil bunlar.