Yabancı kontenjanı yıllardır tartışılır. Genel kanı kontenjanın yukarı çekilmesi yönündedir ama bu kontenjanın mevcut halinin bile fazla olduğunu düşünenler vardır. İki ucu paslı değnek yani. Alınan herhangi bir karardan sonra herkesi mutlu etmenin imkanı yok, mesela benim gibi.
Benim bu konudaki görüşüm sabittir. Belirli kriterlerle beraber ben sınırlamanın kalmasını isterim. Çünkü bu sınır kalkınca forma şansı bulamayan Türk futbolcusu Avrupa'ya hatta Dünya'ya açılmak konusunda daha cesur olacak. Belki büyük liglerde de futbolcularımızı göreceğiz, küçük liglerde de ama her yerde Türkiye'nin adını görmek mümkün olacak. Bu da o bahsedilen ekol olmanın birinci ve en önemli şartı bana göre. Bu yüzden de sınırlamanın kalkması taraftarıyım ama bu şekilde asla değil.
+'lı ifadelerle yaşıyoruz zaten. 6+2+2 diyorduk en son, şimdi ise 6+2 ve gerisi sınırsız diyeceğiz. Yani, 6 yabancın ilk 11'de, 2 yabancın yedek kulübesinde, gerisi ise tribünde. Burada sağlanmak istenen Türk futbolcusunun değerini kaybetmemesi sanırım, onların sürekli şans bulması, çeşitli takımlarımızın da yabancı denizinde yüzmemesi hedeflenmiş ama yanlış yani. İyi olan her şartta oynar, bu yüzden de o +'lara hiç gerek olmadığını düşünüyorum. Alınan bu karar ülkemiz içinde yaşanan yerli transfer borsa fiyatlarını da aşağı geçmez, aynı düzeyde kalır. Arda Turan, 12 milyon avro'ya Atletico Madrid'e gider ama 7-8 milyon avro'lara yerli futbolcularımız ülke içi turizm niteliğinde transferler gerçekleştirir. Büyük paralar aşağı düşmez.
Ayrıca şu da var. Bu kararın alınacağı tarih bu değildi. Transfer döneminin bitmesine 1 aydan az bir zaman kalmış ve sen bütün takımların stratejisini değiştirecek bir hamle yapıyorsun. Çok geç alınan bir karar oldu, bü yüzden de yanlış. Bazı takımlarımız kontenjan açmak adına bazı yabancı isimlerini gönderdiler, sözleşmeleri biten isimlerin sözleşmesini uzatmadılar. En yakın örnek Bobo yani. Bu kararın ardından bir anda değerli bir konuma geçti ve transfer döneminin konuşulan isimlerinden biri olacağını düşünüyorum. Eğer iyi açıdan bakarsak olaya, Avrupa'da oynayacak takımlarımızın elinde daha fazla yabancı futbolcu olabilecek ve sözleşme iptal etmek adına atılan 40 taklaları da artık görmeyeceğiz.
Şu da var tabii, takımlar bu durumu doğru kullanırlarsa avantaj büyük. Genç, ucuz ve potansiyelli yabancı getirmekten de artık korkmayacaklar. Şöyle diyelim bunun için. Carrusca'yı yıllarca göndermek adına büyük çaba harcadı Galatasaray. Kontenjan dolu olduğundan futbolcuyu kazanma yoluna mecburen gidemedi. Bu tip yabancılar artık daha fazla ülkemize gelebilirler. Tutan tutar, tutmayan gider ama genç, potansiyelli ve ucuz yabancılarla kadrosunu donatabilen takımlar avantajlı çıkar. Bu yüzden de scout sistemleri artık canavar gibi çalışmalı.
Gelelim işin Galatasaray boyutuna. Fatih Terim, böyle bir kararın çıkması durumunda transfer stratejisinin değişeceğini söylüyordu, bu durumun da izlerini yakında görürüz. 6+2+2'nin son +2 olan son kısmı kullanılmayacaktı ama artık Stancu'ya gün doğdu mesela. Ya da yeniden kazanma yollarının denenebileceği Pino. Pino'yu göndermenin alemi yok bence, Arda'nın eksildiği kanat rotasyonunda Pino da olabilir diyorum. Tıpkı Culio'nun da olabileceği gibi. Culio'nun gönderilişinin ne kadar yanlış olduğunun bir ispatı daha ama bu karar 1 ay önce alınsaydı acaba Culio gider miydi, bunu da bilemiyorum. Bakalım Galatasaray bu karardan nasıl faydalanacak, bahsedilen o scout sisteminin meyvelerini artık yiyecek miyiz, bekliyoruz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder