Özel Yetenekse Mevzu

Almanya, büyük bir havuz ve bu havuzun içerisinde de hem Almanya hem de biz yıkanıyoruz. Oranın altyapısını almış Türk futbolcularını artık her yerde görmek mümkün, sürekli bir gelişim ve dağılım halindeler. Büyük bir havuz var orada ve bu havuzdan da hem Almanya hem de Türkiye mümkün olduğu kadar fazla yararlanmaya çalışıyor. Almanya onlara vaad ettiği gelecekle, Türkiye ise Milli duygularıyla hareket ediyor. Futbolcunun içerisinde de hangi duygu daha fazla ön plana çıkıyorsa o yönde bir karar alıyor.

Ama biz sürekli kaybettiklerimizle ilgileniyoruz. Mesut Özil'ı yıllardır konuşuyoruz, İlkay Gündoğan yeni gündem maddesi olmaya başladı derken daha konuşuruz bunu. Anlamadığımız nokta ise şu, bu havuzun içerisinden herkesi Türkiye adına ikna etmemiz imkansız. Bu yüzden de kaybettiklerimiz ötesinde kazandıklarımızla ilgilenmek en doğrusu. Nuri Şahin'i, Mehmet Ekici'yi ya da son halka gibi görünen Gökhan Töre'yi konuşalım.

Özel yetenekler de kendilerinden daha fazla söz ettiriyorlar. Şöyle söylemek lazım. Bizim asıl ihtiyaç duyduğumuz bölge savunma aslında. Son yıllarda görülmemiş bir orta saha havuzuna sahip olduk, forvet anlamında baktığımızda fena olmayan bir havuz var, hep acı çekerdik ama artık harika kalecilerimiz mevcut ama savunma açısından aynısını diyemiyoruz. Hala eleştiriler geliyor, Gökhan Zan neden alındı, bu neden yok gibisinden. Yok çünkü, elde stoper alternatifi pek fazla yok, en azından kalitesine inanılan. Bu yüzden de Serdar Taşçı en büyük kaybımız olmalı ama onu konuşmaktan ziyade bizim kafalarımız hala Mesut Özil ve İlkay Gündoğan gibi futbolcularda. Dediğim gibi özel yetenekler kendilerinden fazlaca söz ettiriyorlar.

Gökhan Töre'den de söz edeceğiz haliyle ve uzun vadede bu adamın ekmeğini çok yiyeceğiz. Bizim pek alışık olmadığımız tarzda bir hücumcu, Türkiye'de yetişmez pek böylesi. Henüz 19 yaşında olmasından kaynaklı eksikleri çok fazla, bazı tecrübesizlikleri elbette var ama bizlere sunduğu kumaşta şimdiden büyük heyecan uyandıracak cinsten. Oldukça hareketli hücumun her bölgesinde oynayabilen, gerek kanatta gerekse 10 numara anlamında verim veren, tekniği yüksek, hepsinden öte patlama gücü çok iyi bir isim. Yani deriz ya, girer sahneye ve takımını tek başına sırtlar diye, Gökhan Töre de bu cinsten.

Hamburg'a transfer olması bu açıdan önemliydi, çünkü burada full sezonu çıkaracak sanırım. Sürekli oynaması da onun avantajı elbette, üzerine koyarak ilerlemeye devam edecektir. Hiddink'in de ona şans vereceğini düşünüyorum, onu kadroya almasının hikmeti buradaymış demek. Gökhan Töre, piyasada yokken onun kadroda olmasını yadırgayan insanlar vardı ama umarım Estonya karşısında 11'de izleriz bu çocuğu ve gelecek adına biraz umutlanırız. Bu aralar en çok ihtiyaç duyduğumuz şey.