Çek Bir Türkiye

"Duygulardan kasıt şut yerine pas, pas yerine orta yapmaksa benim oyunum bu değil. İstenen buysa yanlış kişiyim"

İşte benim mevcut Milli Takım hakkındaki düşüncemin temeli burada, Hiddink de bunu onayladı. Hiddink'i getirmemizin sebebi belliydi yani. Ekol yaratmasını, turnuvaya katılma istikrarını, genç isimleri bulmasını, hepsinin ötesinde de güzel futbol bekledik. Bizim Milli Takımın genel sorunudur bu, müthiş iyi oynadığımız maç sayısı çok azdır ama müthiş mücadele ettiğimiz maç sayısı da bir o kadar fazladır. Bu da bize istikrar getirmez ama katıldığımız turnuvalarda da başarı getirir, düşünce kalkmayı bilmemizi beraberinde getirir.

Bende iyi futbol yanlısıyım, bu iyi futbol uğruna da sabır gerekiyorsa bunu da göstereyim ama ben ışık göremiyorum. Hiddink'le bizim kanımız uyuşmadı, malesef daha iyiye yönelmek yerine olan potansiyelin de aşağısında bir seyrimiz var. Kimse bu gruptan lider çıkmayı beklemiyordu ama bu kadar da zorlanacağımızı tahmin etmiyordum. Belçika'dan 4 puan çıkarabilmeyi başardık ama 3. Belçika da bizi bir o kadar zorladı. Bunun da sebebi beklenmedik puan kayıpları, olmaması gereken çoğu şeyin olması.

Önümüzdeki play-off adına iyi futbol umudum yok, bir ayda hiçbirşey değişmez. İşin daha kötü olan tarafı ise ezberimiz bozuldu, belki de Milli Takım adına tek doğrumuz olan şey kayboldu. Hırs, mücadele, agresiflik bizi bu tip olmazsa olmaz maçlarda ayakta tutan şeydi, play-off adına futbol anlamında fazla umut olmasa da o alay edilen ''hadi çocuklar'' kavramı bizi umutlandırırdı. Şimdi geldiğimiz nokta ise herkesin bizi rakibi olarak görmek istediği ve rakip kim olursa olsun favori olmadığımız nokta.

Hiddink de gereken mesajı sonunda verdi, bu aşı uymadı, bunu kendi de biliyor, benim de düşüncem bu yönde yani, Hiddink'in fark yarattığı bir anımız olmadı. Üstelik bu sefer seribaşı da değiliz, çek bir Letonya yerini çek bir Estonya'ya bırakmadı. Olası rakiplerimiz Portekiz, İrlanda Cumhuriyeti, Hırvatistan ve Çek Cumhuriyeti.

Sizce şansımız nedir?