17 Ekim 2012 Çarşamba

2014'e Veda, 2016 ve 2020 Adına da Yeniden Yapılanma



2014 Dünya Kupası'na bu maçla birlikte veda etmiş bulunmaktayız. Bu saatten sonra imkansıza yakın bir tablo var. Her başarısızlık sonrasında yükselen ''yeniden yapılanma'' seslerinin arasında gelen çok erken bir başarısızlık oldu bu. Kötü biten Hiddink döneminin ardından başlayan bir dönemdi bu ama o Hiddink dönemi iyi kötü Türkiye'yi gruptan çıkarmıştı {Belçika gibi bir takımın varlığına rağmen.

Kötü bir dönemdi yine de, başarısızdık. Bu çok net. Ama şu durumda böyle bir soru oluştu. Hiddink dönemi kötü bir dönemse, sadece dört maçta gelinen bu tablo sonrasında Abdullah Avcı dönemine nasıl bir takım getireceğiz?

Macaristan maçının konuşulacak bir yanı yok. Zaten pek fazla umudumun olmadığı bir maçtı. 1-0 öne geçmiş olmamıza rağmen kötü oynayan bir Türkiye vardı ve bu durum da şaşırtmadı bizleri. Haliyle 3-1'lik skor, hiç ama hiç şaşırtıcı değil. Rakip de Macaristan yani, kura çekimi sonrası kurduğumuz hayaller aleminde hiç de ciddiye almadığımız bir takım.

Sürekli yapılanıyoruz, genç bir kadro oluşturulacağı söyleniyor ama gençleşirken unuttuğumuz detaylar var. Sağlam bir iskeletimiz yok ve bu iskeleti kurmak adına da çok sağlam temellerimiz. Gençleşmek güzel, yeni yapı, yeni sistem tamamdır ama bizim yolumuz ne, nasıl bir yapı kuruluyor inanın bunları göremiyoruz.

Son yıllarda Milli Takım adına başarı kaynağı, sahada alınan neticeler, oynanan futbol asla değil. Olay tamamen hangi gurbetçi futbolcunun Türkiye'yi seçtiği yönüne kitlendi ve neredeyse tamamen Almanya'ya odaklı yaşar olduk. Müthiş, inanılmaz yetenekler bize gelmiyor işte, iyi olan Mesut Özil oluyor. Biz ise Mehmet Ekici, Tunay Torun gibi isimlerle devam ediyoruz. Oysa bu isimler 1-2 sene içerisinde Türkiye'ye adım atacak, Bundesliga'da da kaybolacak rotada ilerleyen futbolcular.

Üstelik bu isimler forma garantisiyle geliyor ve bana göre Türkiye adına konuşulması gereken konu bu. İş Anadolu'dan Almanya temelli futbolculara doğru kaymış durumda ve gurbetçileri kazandıralım derken bana göre asıl meseleyi unuttuk.

Fatih Terim çok doğru söylüyor, Milli formanın pazarlığı olmaz. Bunu ilk söylediğinde eleştirmiştik Terim'i, yerden yere vurduk, Mesut Özil hayalleriyle yaşıyorduk o dönem ama böyle adamlar bize gelmiyor zaten. Yaşı 20-21 olmuş, Almanya'nın Genç Milli takımlarının ardından A takım adına umut göremeyen isimler birer birer Türkiye'yi tercih ediyor ve biz bunu başarı olarak görüyoruz, sahada alınan neticelerden öte bununla seviniyoruz.

Bu formayı terleten, yenilgiye isyan eden futbolculara ihtiyacımız var. Sistem olarak ise gördüğümüz gibi pas futbolu, rakamsal formasyonlar falan olmuyor bu takımda. Tüm başarılı süreçlere bakıyoruz ve hepsinin ardında müthiş bir motivasyon, tam bir kaos futbolu var. Kaos futbolu deyip geçemeyiz, burun kıvıramayız. Dünya ve Avrupa üçüncülüğü asla yabana atılamaz ve iyi kötü gruptan çıkan, en azından baraj maçında kendini gösteren bir Türkiye vardı, şimdi 4. maçtan havlu atan bir takıma sahibiz.

Romanya maçından sonra söyledik, Romanya bize nasıl takım olunur gösterdi. Macaristan ise son gerçeği de yüzümüze vurarak fişimizi çekti. Her başarısız günün ardından yeniden yapılacağınız şimdi. Zaten gençleşme hareketi vardı, şimdi gençleşme içerisinde tekrar gençleşeceğiz ve Andorra karşısında o futbol, gol egomuzu tatmin etmeye çalışacağız.

Milli Takım'ın başında mücadeleden istifa etmeyen ve bu yüzden de istifa etmeyen, duruş gösteren bir teknik direktörümüz var, bence geleceğimiz açık ve şu durumda geleceğimiz Andorra maçı. Gerisi sonra düşünülür nasılsa, Andorra karşısında sahaya çok farklı isimlerle dolu bir kadro çıkar, devamında da 1-2 kötü sonuç daha derken 2014'e gidememenin yerini çok daha büyük bir hayal kırıklığı alır...

4 yorum:

  1. devamlı yeniden yapılanıyoruz zaten hocam :)

    YanıtlaSil
  2. Bu yeniden yapılanma ile ilgili 2007'de Haluk Ulusoy döneminde gündeme Grassroots adında bir proje geliyor. Sonra merhum Hasan Doğan ve vefati sonrası gelen Mahmut Özgener döneminde bu proje uygulanmıyor. Sonraki gelen başkanların dönemleri de malum. Gelmek istediğim nokta şu bu proje uygulansaydı en azından bir umudumuz olurdu ve bu gençleştirme çabaları mutlu sona ulaşabilirdi.

    YanıtlaSil
  3. gençleşme de yok ki takımda. emre hamit falan banko oynuyo hala.

    YanıtlaSil
  4. hocam cesur teknik adamlar gerekiyor milli takıma.onuru kaleye koyabilecek cesur karekterde olması gerekiyor.çünkü memlekette her yerde olduğu gibi milli takımda da torpille oynayanlar.birde gurbetçi hastalığı son dönemde yaygınlaştı.erman kılıçlar muhammet demir ler göze batmaz ama sercanlar tunaylar hemen çağrılır.

    cesur derken misal avcı ilk milli takım aday kadrosunu açıkladığında volkan ve emre belezoglu yoktu.sonra ne olduysa oldu(torpil baskı cemaat vs) emre kaptan olarak döndü.volkanda kaleyi devraldı.

    türkiye süper liginde iyi oyuncular var ama nedense anadoluda oynuyorlar diye yüzüne bakılmıyor.sonra milli takım havuzu bu deniliyor.hadi ordan.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir