Haklı Yenilgiden Sonra Ne Denir?

Manchester United maçı önümüzde, Karabükspor maçının telafisi var diyebilmemiz çok güç. Haftalardır gelen kötü bir oyun var ligde. İstanbul BŞB maçında da böyleydi aslında, skor aldatmasın. Mersin İdman Yurdu maçında da pozisyon vermedik diye övünebiliriz ama hücumda ne yaptık sorusu gelir akabinde. Karabükspor maçında ise zirve noktayı gördük, rekor sayıda pozisyon verip rakibe, mağlubiyeti çok net şekilde hak ettik işte.

Teknik direktör değişimlerinin takımlar üzerinde özellikle de kısa vadede çabuk etkileri olabiliyor. Mesut Bakkal da bu etkiyi yaratabilen teknik adamlardan. Geçen sezon Samsunspor'da da bu etkiyi yaratmıştı ama orada iş işten geçmişti. Burada ise daha erken aldı dümeni derken 2 maçta aldığı 6 puan, bunun yanında da atılan 6 gol var.

Karabükspor'un Galatasaray üzerinde uyguladığı olay basit. Mehmet Yıldız hücumda top tutacak, savunma ile boğuşacak. Arkasında ise Lalua, Ahmet İlhan ve İlhan Parlak hızlı gelecekler ve savunma arkasına sarkacaklar bol bol. 1-0'ı da yakalayınca Karabükspor, Galatasaray savunmasını biraz daha öne çıkardı ve Cris gibi ağır bir stopere karşı da Ahmet İlhan sağ tarafi koridor yaptı, Lalua maçın adamı oldu, topla birlikte dikine çıkışları, düşmemesi ve yarattığı tehlikeler derken keyif veren bir hücum hattı oldu bu.

Cernat'la daha organize oynamaya çalışmak yerine, daha kontra bir oyunu istedi Karabükspor ve hızlı oynayan her takım da Galatasaray'a karşı sorun yaratıyor. Braga maçında da böyle değil miydi bu. Top Galatasaray'ın ayağında ama organizasyon sıfır. Rakipte hem kaptığı toplarla, hem de hızlı çıkarak golleri buluyor, maçı kazanıyor. Karabükspor'un farkı daha fazla pozisyon bulması oldu.

Melo tercihine bir şey diyemem. Melo'nun zirve noktası ile Yekta Kurtuluş'un zirve noktası arasında fark var ve Melo bence de kazanılmalı, bu tip maçlarda da deneyebilirsiniz bunu. Ama kazanılacak nokta da değil, sezon başından beri iyisi yok, şunu iyi yaptı diyemiyoruz. O kötü olunca da 4-4-2 oynamak, orta sahada iki kişiyle hem hücum hem de savunma organizasyonu yaratmaya çalışmak imkansız. Orta sahada da rakip size basınca top çıkarma imkanınız da yok.

Kanatlardan zaten gelemiyorsunuz. Emre Çolak kötü, yerine giren Amrabat kötü. Sağda Hamit Altıntop çok istikrarsız, Eboue zaten ortalarda yok, Hakan Balta da aynı şekilde. Bu durumda hücumdan, organizasyondan nasıl bahsedebiliriz. Arkadan uzun top at, rakip savunma hata yaparsa Burak Yılmaz rakip savunma arkasına sarkar ve gol atar. Tek yol bu. Umut Bulut'un da ayrıca sezon başında gösterdiği baskıyı gösteremediğini düşünüyorum, rakip savunma da rahat nefes alabiliyor bu sayede ve hataya da zorlayamıyoruz.

Çıkış noktası, 4-4-2'den vazgeçip, orta sahayı biraz daha kalabalık tutmak ya da 4-2-3-1 misali Burak'ın arkasında hücumcuları ona daha yakın tutmak çözüm olabilir. Geçen sezon da bunun gibi bir kötü gidişatın ardından gelen 4-4-2 ile zirveye çıkmıştı Galatasaray. Şu aşamada ise Melo'nun ortada olmadığı bir ortamda 4-4-2 oynamak riskli ve Galatasaray'ı organizasyondan uzak tutuyor.