11 Kasım 2012 Pazar

Mersin İdman Yurdu 1-1 Galatasaray, Son 20 Dakika



Son iki maçtır ortaya çıkan bir görüntü bu. Galatasaray rakiplerinin durumuna göre bir maç felsefesi belirliyor ve Şampiyonlar Ligi'nde gösterdiği tempoyu bu maçlarda sahaya yansıtmıyor. IBB maçında da tablo buydu, rahat kazanılan bir maç olarak görüldü ama futbol olarak kaçımız memnun kaldık bundan? Rölanti kavramını kullanarak o maçta gösterilen futbolu fazla konuşmadık.

Mersin İdman Yurdu karşısında da aynı durum söz konusu. Cluj maçıyla karşılaştırıldığında temposunu düşürmüş, maçı rölantiye almış, belki de rakibin durumuna aldanmış bir Galatasaray. Mersin İdman Yurdu'nun IBB'ye göre farkı şu oldu, savunmada hata yapmadılar, IBB'ye göre daha fazla kendi yarı sahalarında oynadılar ve Galatasaray'ın da bu kapalı savunma karşısında çare üretemediğini gördük.

İlk yarıda direkten dönen iki top var ve bu da maçı ilk yarıda bitirmek için önemli bir bahane ama maçı ilk yarıda bitirmenin yolu oyuna tempoyla, hızlı başlamaktan geçiyor ve skor avantajını ele geçirince de vitesi düşürüp rakibi üstüne çekersin, atacağın uzun ve ara toplarla da Burak Yılmaz ve Umut Bulut'u oldukça verimli kullanırsın.

Gençlerbirliği karşısında da 3-3'lük bir beraberlik alındı ama futbol ve mücadele olarak hepimiz memnun kaldık. Mersin İdman Yurdu karşısında ise, hele ki son 20 dakikada Fatih Terim döneminin en kötü Galatasaray'ını izledik belki de.

İstikrar sorunu da var aslında. Cluj karşısında Hamit Altıntop, Emre Çolak ve Yekta Kurtuluş'un formunu överken Mersin İdman Yurdu maçında aynı görüntüleri yoktu. Buna rağmen Yekta Kurtuluş'un oyundan alınması Galatasaray adına kader anıydı ve gelen değişiklik Melo olmayınca takım içinde çok fazla oynanmaya başladı, her değişiklik sonrası o sağa, bu sola derken çok oynandı takım üzerinde ve maç içerisinde de bir istikrar sağlayamadık.

Mersin İdman Yurdu savunma işini güzel yaptı. Hakan Bayraktar'ı da üçüncü stoper gibi kullanıp Galatasaray'ın rakip yarı sahada organize olmasını engelledi. Bu oyun anlayışları belki onların hücumda ödün vermesine yol açtı ve fazlasıyla olayı duran toplara bıraktılar, golü de böyle buldular zaten.

Kaybedilmemesi gereken üç puandı, önemli bir virajdı bu deplasman ama kazanamadık. Ligde sık puan kayıpları var ve kimsenin istikrar sağlayamadığını görüyoruz. Bu da Galatasaray'ı tüm puan kayıplarına rağmen hala lider tutuyor.

7 yorum:

  1. Yine bir klasik Emre Çolak faulü. Takım kendi sahasında oturmuşken anlamsız şekilde yaptığı hareket ve faul akabinde korner ve yediğimiz gol. Bu Emre Çolak'ın bu sene bireysel gereksiz faullerinden yediğimiz 3.gol kaybetttiğimiz 6.puan. Çok merak ediyorum acaba bunu benden başka dikkatini çeken varmı özellikle teknik ekkipte.

    YanıtlaSil
  2. 4-2-3-1 oynamalı bence galatasaray.elinde de buna uygun oyuncular var.takımda görülen en önemli olumsuzluk 2 net forvetle oynaması.keşke necati kalsaydı.2 topla çok iyi olmayan forvetle oynamak pas opsiyonlarını azaltıyor orta alanda.

    YanıtlaSil
  3. fırata katılıyorum.kendine faul yapıldı ve hakem vermedi diyerek anlamsız fauller yapıyor emre.mersinin duran toptan başka bir gol şansı olmadığını cümle alem gördü. ne gerek var anlamıyorum. bize gol atacak her maç atan nobre var. kornerde bu ne özgüvendir bilmem bir Allah ın kulu tutmuyor adamı.bir de eboue nin direkten dönen pozisyonunda da dikkatimi çekti eboue kaleye vurdu umut ve burak ellerini açmış neden vermedin şeklinde hareket yapıyor ve bunu hemen hemen her pozisyona yapıyorlar(sanki geleni gideni atıyorlarmış gibi)ve çok rahatsız edici.ikiside kendini trabzonda oynuyormus da herkes onlara pas atmak zorundaymış gibi hissediyor galiba.kaybedilmemesi gereken puanlardı.playoff yok sene sonunda hatırlamaları lazım bunu.

    YanıtlaSil
  4. @fırat teknik ekipte farkeden olduğunu sanmıyorum ama benimde dikkatimi çekti hatta yaptığı gereksiz faullerin yeri bile neredeyse aynı burdaki tek fark serbet vuruştan kornere gitti ordan geleni yedik

    YanıtlaSil
  5. G.Saray bu futbolla şampiyon olamaz.Topa sahip olup gol pozisyonu üretememek en büyük sorun. Organize atak yaparak pozisyon yaratmakta çok büyük sıkıntı çekiliyor.Kaleye direkt gidecek bir oyun planımız yok,Yana geriye yana oynayarak oyun kurulmak isteniyor.Bu sefer karşı takım kapanıyor yeterli boş alan bulunamıyor.Takımın iki golcüsü herşey rağmen ayaklarında top tutan, pas yapan, oyuncular değil.Burak ve Umut aşırı top kaybıyla oynuyorlar.Özellikle Umut çok efor sarfetmesine rağmen attığı gol dışında katkısı yok denecek kadar az.Nonda,Berbatov türü,hemde ayağında top tutan,pas yapan oynatan,takımında çıkmasını sağlayan bir golcü santforumuz maalesef yok.

    YanıtlaSil
  6. emre çolak gibi harika oyuncunun faullerini tartışıyorlar ya komedi.

    YanıtlaSil
  7. Avrupa dönüşü ligde kayıplar olacaktır,olağan bir durum..

    Nobre yine boş geçmedi ayrıca..

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir