Ünal Aysal'ın iki tane beklentisi var. Birincisi başarı, ikincisi ise az paraya büyük işler başarmak. Bir önceki sezon sadece Bruma'nın bonservisi için 12 milyon avro veren takım, bu sezon tüm transferler adına 12 milyon avro'luk bir bütçeyle yola çıkıyor ve bu ortamda da Galatasaray'a yarar verebilecek isimler aslında, özellikle ülke şartlarını bilen teknik adamlar.
Galatasaray'ın mevcut kadrosu, Türkiye açısından yeterli bir kadro aslında. Eldeki imkanlarla bile, Türkiye için başarıya yürümek mümkün ama söz konusu Şampiyonlar Ligi olduğunda kalite farkı ortaya çıkıyor. Hem 5+3 kuralı, hem de mevcut bazı yabancıların yetenek ayarının Şampiyonlar Ligi gerisinde olması Galatasaray'ı transfere itiyor ama imkanlar bu sefer sonsuz değil.
Ünal Aysal'ın Lucescu'yu istemesinin nedeni de, Lucescu'nun yaşadığı 2001-2002 sezonu. O sezonun bir önceki sezonunda da başarı vardı aslında, gelen Süper Kupa, Şampiyonlar Ligi çeyrek finali önemliydi ama Fatih Terim ve Uefa Kupası kadrosunun gölgesi Lucescu'nun üstüne çökmüştü.
Bir sonraki sezon ise dağılan Uefa Kadrosu ve yaşanan ekonomik sıkıntıların üzerine Lucescu'nun kurduğu kadronun ligde şampiyonluk yaşaması, Avrupa'da kök söktürmesi Galatasaray tarihinin en başarılı dönemlerinden birini yaşattı.
O sezonun özeti ise az paraya büyük işler başarmasıydı.
Son 15 yıla baktığımızda, Türk futbolunun iki tane dönüm noktası var. Galatasaray'ın Lucescu'yla yollarını ayırması birincisi, Beşiktaş'ın da Lucescu ile yollarını ayırması ikincisi. Türk futboluna damga vurabilecek bu teknik adama o zaman gereken değeri veremedik ama bugüne geldiğimizde Lucescu'nun ne kadar değerli bir noktaya geldiğini tartışamayız.
Lucescu çok büyük bir teknik direktör olduğunu kurduğu Shakhtar İmparatorluğuyla görebiliyoruz. Belki imkanlar sınırsız, belki Ukrayna Ligi'nin kalitesi yetersiz ama o Shakhtar'ı Avrupa'nın en iyi kulüplerinden biri yapmayı da başarmıştır. İstikrar denildiğinde akıllara gelebilecek ilk isimlerden biridir Lucescu ve bu seviyeler adına da tartışılamayacak bir isim.
Sıkıntı ise şu. Galatasaray'ın Lucescu'yu neden istediğini bilemiyorum. Çok büyük bir teknik adam olduğu için mi yoksa az paraya büyük işler başarmasını beklediği için mi?
Uzun vadeli bir adım atmaya gerek olmadığını düşünüyorum, aslında olması gereken o ama maalesef sabrın Ünal Aysal'ın yakınlarından geçtiğine inanmıyorum. Bu yüzden de kısa vadeli, sizi başarıya uzandırabilecek bir teknik direktör en sağlıklısı olacak. Lucescu'yu da bu açıdan düşündüğümüzde çok uygun bir tercih oluyor. Belki uzun zamandır Türkiye'den uzak ama ülke şartlarını, ülke insanını ve Galatasaray'ı çok iyi bilen bir isim. Hepsinin ötesinde de tüm camianın saygı duyduğu bir teknik adam, taraftarından yöneticisine herkes onun arkasında rahatlıkla birleşebilir.
Ama söz konusu az paraya büyük işler başarmaksa, artık buna Lucescu'nun sabrı olduğunu düşünmüyorum. 2002'lerde bıraktığımız Lucescu artık yok, Shahtar ile sınırsız imkanlarla bizlerin Fm'lerde bile yaşamayacağı bir kariyer yaşadı. Bugün ise o imkanlardan büyük imkansızlıklara geldiğinde o sabrı (belki de yaşı itibariyle) gösteremeyebilir ve bu felsefe varsa eğer Lucescu çok kötü bir hamle olacaktır.
Şartları Lucescu'yu Galatasaray'a getirmek için oluşturan Ünal Aysal'ın da ikinci görüşte olduğunu düşünmüyorum ve imkan ayarlamasını Lucescu'nun istediği ölçüye getirmesini bekliyorum. Tabii Lucescu değil de x bir tercihte olabilir ama atılacak adım, uzun vadeli bir düşünceden öte kısa vadeli, direkt başarıya odaklı bir hamle olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder