Galatasaray'dan ayrılan futbolcular ne durumdalar

Çok daha öncesinden not aldığım bir konuydu ama yazamadım bir türlü. Galatasaray'dan ayrılan futbolcular ne durumdalar konuşalım, bazı isimler merak ediliyor. Genel bir yorum yapayım, Sabri Sarıoğlu dışında müthiş işler yapan yok, Podolski'yi Japonya'da olması itibariyle bir kenara bırakarak yazıyorum. Herkese değinmedim, en önemli isimleri yazmaya çalıştım. Josue de kiralık olarak forma giydiği için o da liste dışı..

Sabri Sarıoğlu'yla başlamak istiyorum, kimsenin beklemediği bir etki bu. Kabul edelim ki yıllarca Galatasaray'dan ayrılmasını bekledik, buna ben de dahilim. Ayrılığı doğru karardı, bu başka. Göztepe ligin önemli takımlarından biri oldu, Sabri Sarıoğlu da o takımın en önemli parçalarından biri oldu. 33 yaşında ama gelişim gösteriyor, asla boş bir futbolcu değil, hiç olmadı. Galatasaray'da artık olmuyordu, ilişki yıpranmıştı, mesele bu. Ayrılığı umarım çoğu futbolcuya örnek olur, zamanlı ayrılık konusuna geliyoruz yine. Ligde 10 maçı var, hepsinde 90 dakika sahada kaldı ve 2 asisti var.

Wesley Sneijder ise kabul edelim ki beklentinin uzağında. Ayrılığı sancılı bir süreçti, buralar yangın yeriydi ama yaşanması gereken bir ayrılıktı bu. Bana sorarsanız tıkanan bir ilişkiydi, Sneijder'in son 2 sezonunun beklentinin uzağında olduğunu düşünüyorum. Sürekli fizik problemlerini konuştuk, iyi çalışmadığından, takıma geç katılmasından bahsettik. Nice'da da olmuyor işte, Favre gibi bir teknik adam dahi Sneijder'i geri döndürmekte zorlanıyor. Dünya Kupası sezonunda satılır mı dediler ama o şans Eylül ayında kaybedildi neredeyse. Nice'da 6 maçı var, bu maçlarda 1 asist yaptı ve sakatlığı nedeniyle çoğu maçta kadroya dahi giremedi.

Bruma'dan yüksek bir rakam kazandık ve yeni transferlerin temelinde de kazanılan bu rakam var. Leipzig'de sıçrama yapmasını bekliyorum, o da son maçlarda üzerine koyarak devam ediyor. Sezona çok iyi başladığını söyleyemem, beklediği şansı bulamıyordu ama son haftalarda etki etmeye başladı. Galatasaray çoğu maçta onun ayağına bakıyordu, çok özel bir yetenek. Leipzig ise sistem takımı, o sisteme uyum sağlayabildiği kadar başarılı olacak. Leipzig formasıyla 11 maçta 1 gol 1 asisti var Bruma'nın.

Carole'nin Sevilla'ya kiralık gitmiş olması büyük bir sürprizdi. Beklemezdim böyle bir hamle, duyduğumda da çok şaşırmıştım. Asamoah'ın gelmeyeceğini bilsek Carole'yi göndermezdik, o da ayrı nokta. Galatasaray'da gelişim gösteremiyordu, ilk geldiği günlerin uzağındaydı. Sevilla bu anlamda onun için şans, umarım opsiyonunu kullanırlar. Sevilla formasıyla 6 maça çıktı Carole, gol veya asist katkısı yok. 

Semih Kaya da diğer sürpriz, transfer olacağını hiç düşünmemiştim. Sözleşmesi sezon sonunda bitiyordu ve düşüşte olan bir isme göre 2 milyon avro'luk bonservis gayet iyi. Sparta Prag yabancı sermayenin elinde, kendileri açısından önemli rakamlar harcamaya başladılar. Semih Kaya özelinde beklentileri vardı ama büyük bir sakatlık geçirdi, hala geri dönebilmiş değil. Sadece 2 maça çıkabildi Semih Kaya, biri Avrupa Ligi ön elemesi, diğeri ligde sahada kalabildiği 45 dakika.

Cavanda'nın kiralanması da sürpriz. Cv'si itibariyle pazarlayableceğimiz, zarar etmeyeceğiz diye düşündüğüm bir isimdi ama yanıldım. Yine de Standart Liege'ye kiralanma şartları gayet güzel. Sezona iyi başlamadı, çok da eleştiriliyordu. Son haftalarda ise üst üste 90 dakika sahada kaldığı maçlar çıkarıyor. Toplamda 7 maçı var, som 4 maçta 90 dakika sahada kaldı.

Cenk Gönen'e geldik, mühürlü bir kaderi var. Girmeyeceğim o konuya, inanmak istemiyorum ama cidden son yıllarda bir uğursuzluğu var sanki, gittiği takımlar bir anlamda çakılıyor. Ahmet Bulut menajeri, bu anlamda takım bulmakta zorlanmayan bir futbolcu. Malaga'ya gidişi benim için sürprizdi, onun adına bir şans olarak bakmak isterdim. Hiç maça çıkamadı orada, Malaga ise ligin dibine çakılmış durumda.

Podolski'yi ne kadar konuşmak gerekir bilmiyorum, Avrupa sahnesinden uzaklaştı. Daha öncesinden açıklanan bir transferdi ve yaz dönemi ilk o ayrıldı. Japonya Ligi'nde de 12 maçta 5 gol 1 asisti var, eminim ki beklenti ışığında devam ediyordur. Düşünüyorum yine de, bu sezon ki Galatasaray'da bir şansı olabilir miydi diye. Sneijder'i değil ama Podolski'yi aradığım zamanlar oluyor bazen, fizik anlamında onu toparlayabilirdik sanki.

Chedjou'yu en sona bıraktım, en garip hikaye o. Başakşehir'e gidişi az çok biliniyordu, onlar açısından da iyi transferdi. Galatasaray'da eleştiriyorduk ama işleyen bir düzen içinde Chedjou'nun oyunu iyi kurabilmesi kıymetli oluyor. Abdullah Avcı'nın da topa daha çok sahip olmak, geriden daha iyi çıkabilmek gibi hedefleri vardı. Şanssızlığı sakatlığı oldu, hazırlık döneminde sakatlandı ve Ocak ayına kadar sahalardan uzak kalacak.