Fırsattan istifade Melo'yu da analım

"Galatasaray'da kalabilirdim, orada bir idoldüm. Ama bu kolay olanı olurdu. İngiliz kulüplerinden de teklifler aldım, mesela Arsenal'den. ancak benim hedefim hep Milano'ydu"

Melo'nun Inter ve Juventus arasında oynanacak maç öncesi verdiği röportajdan bir kesit. Her iki takımın da formasını giymiş ama bana göre beklentinin altında kalmış bir isimdi. Juventus'a giderken en iyi dönemindeydi ve beklentiler yüksekti. Öyle ki "yılın bidonu" seçildiğini hatırlıyorum. Sonrası Galatasaray ve kariyerinin en istikrarlı günleri.

Inter döneminde ise Mancini'yle iyi bir başlangıç vardı, sonrası gelmedi. Önce Mancini döneminde kesildi, Mancini gittikten sonra ise gözden tamamen çıktı. 32 yaşında gitti Inter'e, o yaşta olan bir futbolcu için de iyi kazandığımızı düşünüyorum. Düşüşe geçtiği zamanlardı, tempo ve sertlik noktasında sorun yaşıyordu, bana göre anlamsız da bir sözleşme verilmişti. 

Yalnız bir algı var, fazlasıyla yanlış. Melo'yu Galatasaray göndermedi, ısrarla kendisi gitmek istedi. 2015 - 2016 sezonu yaz döneminde gitmek istediğinin altını çizdi, kampa geç katıldı, oynamadı. Hata şu, yerine kimseyi bulmadık, nedense Melo'da ısrar ettik. Sonra yeni sözleşme de aldı, üstelik çok iyi bir rakam kazanacaktı ama transferin son günü dahi gitme isteğinin altını çizdi. Inter onun hayali gibiydi, bilemiyorum ve gitti. Burada Galatasaraylık bir durum yok.

Bazı noktalarda arıyoruz tabii. O gittiğinden bu yana duran top konusunda sorunlar oluştu, resmen hava savunmasının ve ceza sahasının lideriydi. Diğer nokta da agresifliği, isyan etmesi. Şu an böyle bir futbolcu yok, bu anlamda Melo'yu arıyoruz. Yine de neden gitti diyemiyorum, Sneijder için dediğim gibi. Tempo düşüyor, ayaklar yavaşlıyor, bir yerden sonra işler beklediğiniz gibi ilerlemiyor. Melo baş tacım, aşırı severim, bunlar ayrı konu..