Seri ve Lemina gibi isimlerin orta sahanın önünde konumlanması 4-1-4-1 demek

Maç trafiği yoğunlaştı, haliyle de bazı yazılar gecikiyor. Club Brugge maçındaki futbolcu yerleşimini konuşamadık. Kasımpaşa maçına göre bambaşka bir görüntü ve dizilim izledik. Formasyon tam bir 4-1-4-1 gibi olsa da hücum organizasyonu konusunda yine zayıf kaldık. Doğru futbol oynadığımızı düşünsem de kazanmak mümkündü, hücumdaki uyumu bir şekilde oturtmak gerekiyor.

Kasımpaşa karşısında Falcao'nun arkasında Babel vardı ve sola daha yakın oynamışlardı. Club Brugge karşısında ise Falcao'yu orta sahanın derinliklerine kadar çekmek durumunda kaldık. Rakip ceza sahasına top bir türlü gelmiyor, Falcao'yu besleyemiyoruz. O da top almak için orta sahaya kadar geliyor. Pas oyununa katılmasını ve yeri geldiğinde oyunu kurmasını beklesek de olması gereken yer orta sahanın ortası değil.

Seri dahi Falcao'ya göre kaleye daha yakın oynamış. 4-1-4-1 ve 4-3-3 arasında gidiyoruz, aslında aralarında çok fazla fark da yok. Yine de Seri ve Lemina gibi isimlerin orta sahanın önünde konumlanması 4-1-4-1 demek. Nzonzi'nin varlığı burada etken, arkayı tek başına süpürebiliyor ve geriden oyunu kuruyor.

Marcao ve Luyindama dahi Nzonzi'nin varlığında biraz daha sola / sağa açılmış. Mariano'nun zaten pas istatistiği yüksekti. Ne kadar kötü oynadı desek de topla ilişkisi çok fazlaydı. Nagatomo ise tam aksi topla az buluşmuş, işin savunma tarafında kalmıştı. Lemina'nın varlığı da işin savunma tarafında iyiydi ve Seri'yi mümkün olduğunca öne yaklaştıran etmenlerden biri bu.

Babel en önde, yalnız adam gibiydi. Kötü bir maç çıkardığını söyleyebilirim. İlk yarıda müthiş bir pozisyon bulsa da golle sonuçlanmadı, maalesef Şampiyonlar Ligi'nde bunları kaçırmanın lüksü yok. Falcao'ya yakın oynayamadı, hücum tarafında en azından uyumdan söz edemedik. 

Şener Özbayraklı ve Donk hamleleri son dakikalarda geldiğinden pek konuşulacak tarafları yok. Emre Mor'u konuşmak gerekir, oyunun kırılma anı olabilirdi. Emre Mor'un girişi, Feghouli'yi merkeze attı ve hücumda biraz olsun baskı kurmaya başladık. Emre Mor, kaleye mümkün olduğunca yakındı ve çizgiye kadar inerek etkili olmaya çalıştı.