14 Ocak 2020 Salı

SC nostalji #114; Emre Çolak


Emre Çolak'ın ilk günlerini düşünüyorum da, Yunus Akgün'ü hatırladım. Yunus Akgün de iddialı bir potansiyel olarak lanse edilir. Ben ise izlediğim maçlarda kendisiyle alakalı iyi şeyler düşünmem. Keşke yanılsam da çok önemli yerlere gelse. Emre Çolak'ın ilk günleri de böyleydi. Tabii o günleri takımın durumuyla da alakalı olabilir.

İlk olarak Rijkaard döneminde ciddi anlamda şans buldu diye hatırlıyorum. Rijkaard özelindeki hayallerimiz hem güçlü sistem, hem de alttan gelecek gençler üzerineydi. Emre Çolak da ciddi bir adaydı ama pek fazla ışık verememişti. İlk paragrafta da yazdım, takımın durumuyla da alakalı olabilir. Bir yandan da şans olabilirdi bu durum, bazı futbolcular da bu sayede parlar.

Emre Çolak ismini ciddi anlamda konuştuğumuz sezon 2011  - 2012. Fatih Terim'in 4-4-2'sinin sol kanadında sürpriz bir katkı vermişti. İlk ciddi maçı da Fenerbahçe karşısındaydı. İlk 11 gördüğümde korkmuştum ama o gün müthiş bir maç çıkardı ve sezon sonuna kadar da formayı bırakmadı. 4-4-2'nin sol kanadında verdiği performansın sürpriz olmasının nedenlerinden biri de aslen 10 numara olmasıdır.

Ertesi sezon ise gerçekleşen bazı transferler onu rotasyonun içine attı ama yine de ana parçalardan biriydi. Şampiyon olan Galatasaray'ın iddialı gençlerinden biri olmaya devam etti. Amrabat transferi ve ligin 2. yarısında 4-1-2-1-2'ye geçiş onu biraz daha kenara itti. 2013 - 2014 sezonunda ise Fatih Hoca'nın da ayrılığı Emre Çolak'ı biraz daha unutmamız neden oldu.

Sonrasında geçecek her sezonda futbolu biraz daha düştü. Aşama kaydetmesi ve Avrupa için iddialı bir transfer yapmasını beklerdim. Mancini / Prandelli dönemleri onun adına kayıp. Hamza Hamzaoğlu günlerinde ise eh işte deriz. Yasin Öztekin yükselirken, o kayboluyordu.  Mustafa Denizli'nin göreve geldiği günlerde de böyle, yine şans bulamadı.

Bu durum Riekerink'e kadar devam etti. Riekerink farklı, Emre Çolak'ı ciddi anlamda kullandı ve o sezon Türkiye Kupası'nı alan takımda iyi bir futbolcu haline getirdi. Sezon sonunda sözleşmesi bitti ve Deportivo'ya gitti ama o performans tahmin edilse sözleşmesi daha öncesinde uzatılırdı. Deportivo'ya gidişine sevinmiştim aslında, yükselme ihtimali vardı.

İlk sezonu bunu gösterse de, ertesi sezonda tamamen kayboldu. Sonra da 27 yaşında, sadece 1 milyon avro bonservis bedeline Suudi Arabistan'a gitti. Suudi Arabistan'daki günleri bittikten sonra da 6 ay boşta kaldı, geçen günlerde de yeniden Deportivo'ya gitti. Tabii o Deportivo bıraktığı gibi değil, bir alt ligde ayakta kalma mücadelesi veriyor.

Fatih Terim'in Galatasaray'ına dönememe nedeni yaratmış olduğu "nefret" algısı. Galatasaray, Ostersunds'a elendiğinde atmış olduğu twitler unutulmadı. Dalga geçti resmen, durumumuz hoşuna gitmiş gibiydi. Galatasaray'dan intikam kovalar gibiydi ki şu düştüğü hal aslında şaşırtıcı değil. Dönemedi işte, kapı kapandı. Konuşulmaz ama potansiyelini hiç eden isimlerdendir. Tam bir çalışmama, olmadan oldum havası ürünü.

2 yorum:

  1. Galatasaray'in Emre'ye kattıklarını hayatında hiçbir şey ona katmamıştır. Niye nefret ediyor ki? Üst düzey bir performansi olsa sözleşmeyi alırdı. Ya da gösterdiği performans seviyesinde biraas isteseydi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Futbolcu yaptı, piyasaya sürdü, kullandı, ısrar etti.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir