2 Mart 2020 Pazartesi

Mesele formasyonlar da değil, takımın felsefesinin değişmiş olması


Ligin 2. yarısına 4-2-3-1 girmiş, Falcao / Emre Akbaba uyumuyla hücum dozunu arttırmıştık. Fenerbahçe deplasmanı sonrası ise 4-3-3'e geri döndük. Mesele formasyonlar da değil, takımın felsefesinin değişmiş olması. Yarın 4-4-2 de oynayabilirsin. Takımın "amansız pas" oyunu yerine daha dikine oyunu tercih etmesi esas nokta. Generallerin arasına askerleri atmak, yani hareketliliği arttırmak oyuna direkt olarak yansıdı.

Ligin ilk yarısında Mariano ve Seri gibi amansızca eleştirdiğimiz futbolcular vardı. Özellikle de Mariano'yu konuşmak gerekiyor. Hücuma çıktığında geri dönemez, mücadelede ayakta kalamaz, hızlı bir isimle karşı karşıya kaldığında geçilen bir futbolcuydu. Oyun aklı ve tekniğini o gün de konuşsak da bunu sahaya yansıtamıyordu ki. Önünde oynayan Feghouli de iyi durumda değildi ve takımın sağ kanadı temposuzluğun en güçlü yanlarından biriydi.

Ligin 2. yarısında ise biraz daha tempolu, mücadele edecek isimleri denkleme katınca çehre değişti. Sol kanatta Saracchi / Onyekuru ikilisi hareketliliği oluşturdu. Haliyle de sağ kanatta Mariano / Feghouli ikilisinin oyun aklı iş görmeye başladı. Feghouli de biraz vites arttırınca sağ kanattaki o ezber hatırlandı. Her iki kanat birbirini iyi dengeliyor ve Seri gibi bir organizatörle de koşu gösteren her futbolcu ödülünü alıyor.

Seri de yerini tam anlamıyla buldu. Ligin ilk yarısındaki hareketsizliğin temel unsurlarından biri de oydu. Özellikle de Nzonzi'yle birlikte oynadığında. Futbolcuların kalitesine lafım yok, sadece bu ikiliyi bir arada oynatabilecek kurgu bizde yoktu. Şu yapıda Ömer Bayram, Nzonzi'ye göre daha olmazsa olmaz. Çünkü temposu var, topla çıkıyor, oldukça hareketli. Seri / Mariano gibi isimlerin etrafını da bu tarzda futbolculardan oluşturmanız gerekiyor.

Generallerin etrafında asker sayısı artınca görüntü ister istemez değişir. Formasyon değil konu, iş oyun felsefen. Daha dikine ve hızlı bir oyunu odak alınca istediğimizi alıyoruz. Fatih Hoca'nın 4. döneminin en iyi futbolu bu. Geçen 2 yıldaki şampiyonlukta dahi böylesi yoktu. Geçen sezonun 2. yarısında da müthiş bir çıkış olsa da bireysel yeteneklere odaklı, sonuç alma oyunu vardı. Bu sezonun 2. yarısında ise sonuç almanın yanında iyi futbol da oynuyoruz. Güçlü bir planımız var.

8 yorum:

  1. Mariano gitsin diyordum da acaba bu saatten sonra kalmalı mı? Elabdellaou daha tempolu ama onun kadar oyun aklı yoktur. Yedeğini de Linnes veya Nazım Sangare ile doldurmalıyız. Ortasahada da Belhanda yerine Mert Hakan ve Taylan yerine de Berkay Özcan koyarsak harika olur. Bu plan seneye de işler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1 yıl daha kalabilir sanki. Arkasına da potansiyel bir gençle birlikte.

      Sil
  2. Kısır yuto yerine saracchi,sadece tempo yapabilen badou nun yerine pasör seri,hem Fernandoluk hem de badouluk yapan lemina ve sırti dönük oynayabilen falcao ve yeri geldiğinde adem,zaten var olan kaliteli oyuncular vardı bide bunlar gelince üzerine tavan yaptık, değişimin en büyük sebebi özellikli oyuncular var artık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O da var. Tempo da kazanıyoruz, çoğu hareketli isimler. Daha hızlı ve dikine hareket ediliyor.

      Sil
  3. Bana göre 2012-2013 sezonundan sonraki en iyi Galatasaray'ı izliyoruz oyun anlamında.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatih Hocanın 4. döneminin en iyisi diyebilirim.

      Sil
  4. Dediğin gibi mesele oyundan ziyade oyun anlayışı ve buna uygun oyuncu malzemesi... Birçok büyük takım birçok maçta rakibe göre formasyon uyguluyor ama oyun yapısını hiç bozmuyor. Belli oyuncuların iyi olması halinde formasyonun merkezine onları koyup birçok farklı şey deneyebiliyorsunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önemli olan felsefe işte. Bunu uyguladıktan sonra rakamların bir önemi kalmıyor.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir