O kırılma noktaları da bu kadar uzun bir Galatasaray kariyeri olmasını sağladı

Aydın Yılmaz'ın Fatih Hoca'yla alakalı anısını okuyunca kayıtsız kalmak istemedim. Blog'da da çok tartıştığımız, çoğumuzun beğenmediği ve eleştirisini alan bir futbolcuydu. Yine de öyle anlarda sahne aldı ki Galatasaray adına iyi anlamda oluşturduğu birçok kırılma noktası var. O kırılma noktaları da bu kadar uzun bir Galatasaray kariyeri olmasını sağladı. İlk piyasaya çıktığı dönemde ciddi potansiyel, sonrasında yaşadığı uzun sakatlıklar, Fatih Hoca'nın onu geri kazanması ve Fatih Hoca sonrasındaki yok oluşu.

Anı da şu şekilde;

"Ben çok gol kaçırınca, Fatih hoca bana 'Golleri atsaydın şimdi şampiyonluğu kutluyorduk' dedi. Sonra benim kaçırdığım goller Kadıköy'de o tarihi kupayı kaldırmamızı sağladı. Kaçırmasaydım daha önce şampiyon olacaktık."

2011 / 2012 sezonundaki tarihi şampiyonluk sezonu. Kadıköy'de kupayı kaldırmış ve tekrarlanması zor bir başarıya imza atmıştık. Fatih Hoca'nın "golleri atsaydın şimdi şampiyonluğu kutluyorduk" dediği de, play-off'ta kendi sahamızda Fenerbahçe'ye 2-1 kaybettiğimiz maç. Maç 1-1'e geldiğinde Aydın Yılmaz'ın kalenin ağzından kaçırdığı goller var. O gollerden birini atmış olsa, gerçekten de iş son maça kalmayacaktı. Kader böyleymiş diyelim, belki de daha anlamlısı oldu.

Sadece o da değil aslında. "Baros'un direği" diye adlandırdığımız pozisyonda kimse Aydın Yılmaz'ı konuşmaz. Top direkten döndükten sonra Aydın Yılmaz'ın önüne düşüyor ama golü koklayamadığı için arkasında kalıyor. Kazanmış olsak yılların "Kadıköy lanetini" yıkmamız bir yana, play-off adına da çok daha büyük avantaj sağlayacaktık.

Yine de o sezon, Aydın Yılmaz'ın kariyerindeki en iyi dönemi. Müthiş bir 12. adama evrilmişti. Hemen hemen her maç sonradan oyuna dahil olur ve iyi işler yapardı. Play-off'ta Beşiktaş deplasmanında Galatasaray'ın 2. golünü atması gibi. Kenardan gelerek takıma hız katıyor ve bizi hücuma taşıyordu. Bunun başlaması da bir Mersin İdman Yurdu deplasmanındadır. O maçta da iyi işler yapmış ve maç sonunda da Fatih Hoca "bana taraftar izin versin, Aydın Yılmaz'ı kazanayım" demişti. O sezon için kazandı da.

2012 / 2013 sezonunda ise bir önceki sezondaki kadar olmasa da yine kırılma noktalarında sahne aldığı anlar var. Braga deplasmanı da bunun en büyük örneğidir. Şampiyonlar Ligi'nde devam etmemizi sağlayan golü atmıştı. O sezon sonrasını ise hiç konuşmayalım bile. Sözleşme dönemiydi, anlamsız bir rakam istedi ve tüm kampı kaçırdı. Son gün ise istediği parayı verdik. Kamp görmemiş Aydın Yılmaz da sakatlıkların kucağına yeniden düştü. Erman Kılıç'ın Şampiyonlar Ligi hayalini yemiştik Aydın Yılmaz için.

Devamında gelen eleştiriler doğal. Hak etmediği şansları almış ve kötü iş çıkarmıştı. O dönem sonrası iyi 1 tane dahi maçını hatırlamam. Mancini de Hamza Hamzaoğlu da ciddi şanslar vardi. Özellikle Hamza Hamzaoğlu'nun Aydın Yılmaz ısrarı çok anlamsızdı. Böyle olunca da taraftarın tepsini alıyorsunuz. Galatasaray sonrası düştüğü boşluk ortada. Anadolu'da dolaştı, yurt dışına gitti, sakatlık yüzünden kaçırdığı sezonlar var. Üstelik yaşı da henüz 32.