Hocanın hakkı ve emeği çok ama, bu sezonun da tarifi yok

Basketbolu daha yakından takip eden arkadaşlar, işin özünü daha iyi anlatır. Ben ise gördüğüm kadarıyla yorum yapmak isterim. Ertuğrul Erdoğan konusunda bir bölünmüşlük vardı çünkü. Gün sonundaki ayrılığı herkes tarafından "olumlu" karşılansa da, önceki 2 yıla bakınca o bölünmüşlüğü görebilirsiniz. Önceki 2 yılı için "haksızlık" yapıldığına inanıyorum. Düşük bütçelerle ve kötü bir yönetim içerisinde, elinden geleni yapmış, o çok eleştirilen "Euroleague'e oyuncu mu hazırlıyoruz" mantığıyla da "x adama borç var, y adam bizi Fiba'ya şikayet" etti gibi olaylardan sıyrılmıştık.

Takımın da bir karakteri oluşmuştu ve bu felsefeyle birlikte bana göre başarılı bir 2 yıl geçti. Tabii eldeki imkanlara bakarak bunları yazıyorum. Her yıl daha da düşen bütçelerden bahsediyoruz. Bütçe düşüyor ve takımlar da geç kurulmak zorunda kalınıyordu. En azından o 2 yılda belli bir seviyeye gelmiş ve mücadele ediyorduk. Daha iyisi olur muydu bilmem, elbette hocanın eleştirilecek tarafları vardır. Görüntüyü başarılı buluyordum, söylemek istediğim bu. Hocanın da hakkı, emeği bu anlamda geçmiştir. Kendisine teşekkür etmeyi borç bilirim.

Bu yıla bakınca ise ilişkinin tıkandığını gördük. Oynanan oyun basketbol değildi. Ligin en kötü takımları karşısında dahi yokları oynayan, an gelip 8 dakikada sayı atamayan, garip bir kadro yapısı. Bu takımı kuran da kendisiydi. İyiye gidişat yönünde ışık olmadığı gibi, şu yapı ciddi anlamda düşmeme mücadelesi verecekti. İlk 2 yılda karakter kazanıldı diyordum ya, son birkaç ayda tamamen yitirdik. Doğal olarak da yollar ayrıldı. Bunu doğal karşılamak gerekiyor. Gider ayak da böyle bir karar alabilirsiniz.

Galatasaray'daki basketbol yapısı bence de bozuk. Bu ayrı bir konu. Derine inersek, çözüme kavuşması gereken çok daha büyük meseleler görürüz. Garip şeyler oluyor, ben de farkındayım. Hocanın gitmesine 2 gün kala Tyus transfer ediliyor mesela, ne alaka? Bugün ne yaparız, ona bakacağız. Öyle bir hal var ki, getirebileceğin isim sayısı da az. Ayrıca ufukta olan bir kongre var. Yeni yönetimlerin önünü de tıkamamak gerekiyor. Yeni bir Oktay Mahmuti hadisesi yaşanmamalı. Dursun Özbek dönemi kendisi geldi, Mustafa Cengiz göreve geldikten sonra ise anlaşmazlık çıktı ve sorunlu bir ayrılık izledik.

Benim hayalimde olan isim Orhun Ene. Galatasaray'ın efsane isimlerinden biri. Yalnız coach'lık hayatına oldukça profesyonel bakmakta ve sezon başında takımı almak istemekte. Plan, proje de bekliyor tabii. Galatasaray zor durumda diyerek, Galatasaraylılık refleksi göstermiyor. Başka bir iddialı yerli görünmemekte. Yabancı isimleri bilmem, basketbolu takip eden isimler yorumlar. Tabii bu yabancılar, yeni yönetimin önünü tıkayabilir. Kongreye kadar, içeriden bir ismin ipleri eline alması bekleniyor gibi. Hayırlısı diyelim, süreci takip ediyoruz.