3 Mart 2021 Çarşamba

Bu sezon, Galatasaray'ın kalesini korumuş 3 kalecinin yediği gollerin haritası


Row-Z Report (@RowzReport) 'dan güzel bir çalışma. Bu sezon, Galatasaray'ın kalesini korumuş 3 kalecinin yediği gollerin haritası. İşin ilginç tarafı şu. Fatih Öztürk / Okan Kocuk ikilisinin kaleyi koruduğu dönemde de ligin en az gol yiyen takımı olmak. Fatih Öztürk'ün ceza sahası dışından yediği alakasız goller olmasa, şu istatistik nereye evrilirmiş kestiremiyorum bile. Yine de kendisi adına "neden transfer edildi" diyemiyorum.

Fatih Öztürk'ün transferi, Okan Kocuk'a yaradı. Geçen sezon bıraktığımız noktada, Okan Kocuk'un özgüveni yerlerdeydi. Takımın kötü gidişatının ihalelerinden biri de ona bırakılmıştı ve yeni sezona direkt onunla başlamak iyi sonuç getirmeyebilirdi. Fatih Öztürk transfer edildi, onunla başlandı, o da bu arada çalışmayı bırakmadı ve rekabet etti. Fatih Öztürk düştüğünde kaleyi devraldığında da, ayakları yere çok saha sağlam bastı.

Özgüven ve kredi kazandı. Beklentinin ötesinde maçlar çıkarınca da, şu an kendisi hakkında güzel şeyler yazıyoruz. Muslera'nın yokluğunda çok iyi maçlar çıkardı ve orayı doldurdu. Yedek kaleci konusu da, bizler adına yılların hadisesi. Cenk Gönen'inden, Sinan Bolat'ına kadar, maliyetli ve tecrübeli kalecileri de 2. kaleci yaptık. Hiçbiri tutmadı ve büyük maddi zarar getirdiler. Döneminde Beşiktaş'ın 1. kalecisi Tolga Zengin, bizim 2. kalecimiz Sinan Bolat'tan daha az kazanıyordu.

Muslera'nın dönüşüyle birlikte de bambaşka bir yere geldik. Pozisyon vermiyor değiliz ama ligin en az gol yiyen takımıyız. Muslera döndüğünden bu yana tüm maçları kazandık ve bu sürede sadece 2 gol yedik. Bunda sadece kaleci değil, takım savunması da konuşulur. Fatih Hoca'nın da 4. döneminin en büyük imzası bu bence. Geçiş oyununda bazı riskler alıyoruz, bu yüzden de pozisyon elbette vereceğiz. Muslera da bu yüzden kalede değil mi?

4 yorum:

  1. Lise çağlarında kendi çapımızda amatör olarak futbol oynarken (kötü bir kaleciydim), vakti zamanında bir 1. lig takımında kalecilik yapmış olan hocamıza "maç boyunca kendisine 5-10 top gelen büyük takım kalecisi olmak mı yoksa ortalama 20-25 şut atılan bir anadolu takımı kalecisi olmak mı daha zor" diye sormuştum, hocamız, "büyük takım kalecisi sürekli dikkatli ve uyanık olmak zorundadır zira maç içinde çok fazla top gelmediğinden oyun içi konsantrasyonlarını kaybetmeleri riski yüksektir. Büyük takım kalecisi özellikle ceza sahası dışından atılan şutlara dikkat etmeli, uyursa golü yer" demişti. Hocamın söylediklerini göz önüne alarak ve şu tabloya bakarak bile Fatih Öztürk açısından "konsantrasyon sorunu yaşıyor" veya "büyük takım kalecisi" değil çıkarımı yapılabilir kanımca

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üst üste toplar gelince ısınıyorsun ve patlama gücün de varsa modu açıyorsun. Üst yapıda ise dediğin gibi az top gelir, o an hazır olman lazım.

      Sil
  2. (nurika) Yeterince sans verilse sezonu rotasyonda tamamlasa Fatih Ozturk karsi ceza sahasini görürdü, Okan çabuk devralip Muslera iyilesince 35 m. civarinda kaldi tam potansiyelini göremedik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatih Öztürk'ün görüp görebileceği buydu maalesef.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir