Geldik mi söylediğimiz yere

Rosier ve Ghezzal'ın Beşiktaş formasını giymeye devam edeceğini düşünüyorum. Özellikle de Rosier diyelim, adam Beşiktaş'ın çocuğuyum diye mesaj atıyor. Böyle düşünen bir futbolcuyu ben de almam ama o transferin içinde olurum. Nedeni açık, bana yapılanı, ben de başkasına yaparım. Yıllarca sessiz kaldık ve neler yaşandığını gördük. Geçen sezon Fenerbahçe'nin yaptıkları, bu sezon da Beşiktaş'ın başlangıcı. Gedson Fernandes, Halil Dervişoğlu, Kaan Ayhan diye uzatırım listeyi.

Sen bu transferlere girip, maliyet yükseltirsen, Galatasaray da senin transferlerine girer. Bu durum yanlış, ben de eleştiriyorum. Bu işin kazananı da olmaz ama sen bunu yaparsan, ben de artık bunu yaparım. Başkanlar buluşmasında, Ahmet Nur Çebi de "transferler" hakkında yaptığı açıklama ve aldığı söz ile, geldik mi söylediğimiz yere dedirtti. Biz en başından bu yana aynı şeyi söylüyorum. 3'e alacağın adamı neden 6'ya alasın. 6'ya aldığında da, o ismin sana ne hayrı olacak?

Kimse kimsenin transferine girmesin. Bu konularda rekabet olur da, x futbolcu bir takıma gitmek istiyorken, onun aklına girmeye ya da o takımın transfer sürecini baltalamaya gerek yok. Emre Akbaba'yı biz kaça aldık ya da İrfan Can Kahveci ve Mert Hakan Yandaş için Fenerbahçe ne verdi? Kime yararı oldu bu işin. İhtiyaç ayrı konu da, futbolcunun gitmek istediği takım belli. Galatasaray'a bunlar yapıldığı için, Galatasaray da kendine yapılanı başkasına yaptı.

Ders de alınmış görünüyor. Ahmet Nur Çebi'nin canlı yayında söyledikleri bunu gösteriyor. Program öncesi de Burak Elmas'dan Rosier konusunda ricacı olmuş. Geldiğimiz yerden memnunum, isyanımız sonunda amacına ulaşmış. Umarım bu savaş biter de, herkes kendi işine bakar. Gerekli dersler alınmış diye umut ediyorum. Rosier ve Ghezzal da yüksek ihtimal Beşiktaş formasını giymeye devam eder. Tabii yeni maddi koşullarla.