Futbol, Ribery'i bırakalı çok olmuştu da, o futbolu yeni bıraktı. Geriye dönüp baktığında, muazzam bir Bayern Münih ve Fransa Milli Takım kariyeri. Robben ile, asla unutulmayacak 2lilerdi. O dönem, Dünya futboluna ciddi anlamda damga vurdular. 2012 / 2013 sezonunda da, bana göre en iyi performans ondaydı ama Ballon D'or konusunda haksızlığa uğradı. Böyle bir futbolcu, ilk piyasaya çıktığı günlerde, Galatasaray forması giymişti. Bilmeyen birine sorsak, inanmakta zorlanır.
Nice potansiyeller geldi de, Ribery belki de en uçta olanıydı. Sahaya çıktığı ilk andan itibaren de bunu anladık. 2004 - 2005 sezonunun devre arasında transfer edilirken, aynı gün de Fenerbahçe, Anelka'yı açıklamıştı. O gün, Ribery'i Anelka'nın bonusu diye haber yapıyorlardı. Ribery ise lige öyle bir giriş yaptı ki, tüm ilgi ona kaydı. O kadar hareketli ve hızlıydı ki, durdurulması imkansız oldu. Düşünüyorduk, bu adamı nereden bulduk diye. O günlerde, scout ağı yoktu.
Fenerbahçe karşısında 5-1 kazandığımız, Türkiye Kupası finali unutulmaz. Perdeyi Ribery ile açmıştık. 15. dakikada atmış olduğu golle öne geçtik, 23. dakikada bir de asisti vardı. 52. dakikada oyundan çıkarken, belki de çok daha büyük bir farkın eşiğinden dönüldü. 5-1 değil de, 6-0'lık maçın rövanşını almaya belki de ilk kez o denli yaklaşacaktık. Hagi'nin bu tarz hamleleri de vardı maalesef. Yine de Ribery'e ciddi anlamda kullandı.
Asıl hikaye, Galatasaray'dan ayrılığı. Ayrılık hakkında çok fazla şehir efsanesi ve yorum var. Hülle transferi olduğunu söyleyenler bile var. Maaşında gecikme olduğu için bir boşluk oluşuyor ve menajeri de bunu fırsat bilerek, futbolcuyu Marsilya'ya götürüyor. Dava açılsa da, lehimize sonuç çıkmadı ve Ribery ayrılığı, adımıza yaşanan en büyük skandallardan biri oldu. Marsilya'da büyümeye devam etti, Dünya Kupası şampiyonluğu yaşadı ve oradan da Bayern Münih'e giderek, hanedanlığın en güçlü parçalarından birine dönüştü.
Bize kalan, 5-1'lik final ve o yarım sezon. Kısa zamanda, unutulmayacak işlere imza attı. Geldiği noktayla da, olmasaydı sonumuz böyle dedirtti. Ribery ile alakalı her fırsatta, bir süre daha devam etse acaba nasıl olurdu sorusunu sorduk. Kötü yönetilsek de, ciddi paralar kazanılabilirdi. O para da, nefes aldırırdı. Ekonomik olarak büyük sıkıntılar yaşadığımız günlerdi. Ribery'i ilk etapta kiralayıp, performansı sonrası bonservisini almak cabası bu arada. Ödediğimiz bonservis de geri dönmedi.
İyi hatırlıyorum. İlk geldiği günlerde onu Rıdvan Dilmenin futbolculuğuna benzettiler. Çok süratli ve oyun zekası yüksekti aynı Rıdvan gibi. Tabi Ribery nin Rıdvandan önemli bir farkı vardı= Çok daha nadir sakatlanıyordu. Bu sayede Ribery dünya çapında bir oyuncu olurken Rıdvan yerel bir futbol efsanesi olabildi.
YanıtlaSilRıdvan Dilmen hızlıydı da, bu denli tekniği yoktu diye aklımda.
Sil2018 Fransa kadrosunda yer almasını çok isterdim. Böyle büyük bir kariyere ve yeteneğe dünya kupası yakışırdı
YanıtlaSilYakışırdı da, güç yetmeyince, almıyorlar.
Sil