Varsayalım...? #2; Lucas Leiva'yı transfer edebilmiş olsaydık

2016 - 2017 sezonuna girerken, yepyeni bir yapılanma hayal ediliyordu. İlk etapta, scout önerileri temel alınıp, potansiyeli yüksek isimler düşünüldü. Delaney, Cornelius, Moussa Dembele gibi futbolcuların transferi konuşuldu. Kimi neredeyse Florya'dan döndü. Bir yandan da yeni teknik direktör arayışları. Alp Yalman ve Levenf Naziofoğlu, Futbol Aş'ye geçmişlerdi. Alp Yalman kısa bir süre sonra çekildi, Levent Nazifoğlu ise ipleri tam anlamıyla eline aldı.

Önce Riekerink ile devam kararı açıklandı. Çünkü yeni bir teknik direktör bulamadılar. Sonra da transferde, Leiva ve Max Kruse gibi futbolcuları konuşmaya başladık. Bu sefer scout temeli değil de, biraz daha iddia sahibi olalım düşüncesi vardı. Bir önceki sezon, Melo takımdan ayrılmıştı ve boşluğu da, büyük bir 6 numara buhranıydı. Leiva'yı alabilmiş olsan, uzun yıllarını garanti altına alabilirdin. O dönem için, en heyecanlandığım işti.

Bir rivayet, 15 Temmuz'dan sonra "transfer" düşüncesinden vazgeçti diyor. Doğruluğunu bilmiyorum tabii. Ağustos ayının ortalarına kadar, bu iş için uğraşıldı. O ara da, Tolga Ciğerci ve Eren Derdiyok gibi transferleri izledik. Bonservis bir yana, büyük yıllık ücretlerle. En son gün de, Sneijder'in asker arkadaşı Nigel de Jong'u MLS'den getirdik. O pozisyon dolmadı tabii ki. Neyse ki ertesi sezon, Fernando transferi ile birlikte orayı biraz olsun doldurabildik. Yine de Leiva gelmiş olsa, son zamana kadar büyük bir istikrardan bahsedecektik.

1 sonraki sezon, Lazio'ya transfer oldu. Bu sezona kadar da, Lazio formasını istikrarla giydi. 6 numara başladı, yeri geldiğinde stopere kaydı ve kariyerini uzattı. Defansif aksiyonu da yüksekti, oyun aklı ve tekniği de. Hem takımın, hem oyunun liderliğini yapacaktı. Belki o sezon yine şampiyon olamayacaktık da, sonraki sezonları garanti altına alabilirdik. Leiva olmayınca, rahmetli Tiote dahi sağlık kontrolüne alınmıştı. En son çare de, Nigel de Jong olmuştu.