Rakibin genç ya da yedek kalecisi, Galatasaray karşısında daima harikalar yartır

Mert Günok'un Beşiktaş adına önemi büyük. Ersin Destanoğlu da şampiyon bir kaleci olsa da, Mert Günok'un arkasında kaldığı sürede iyice köreldi ve bir türlü transfer olamamasının acısını yaşıyor. Yoksa onun da ciddi potansiyeli vardı. Frankfurt maçında haksız tepki gördü mesela, taraftarın gözünden de düşmüş. Mert Günok'un ve Ersin Destanoğlu'nun sakatlıkları var ama Ersin Destanoğlu'nun fedakarlık yapmak istediği söyleniyor. Lyon'u bilmem de, Galatasaray maçında sahada olur diye düşünüyorum. Rakiplerin yaşadığı kaleci eksiklikleri biz Galatasaraylılar adına travmadır. Rakibin öne sürdüğü yedek ya da genç kaleci, Galatasaray karşısında kariyerlerinin ilk maçına çıkarken "harikalar" yaratır. Mert Günok'un yokluğu için handikap diyemiyorum. Travmamız var çünkü, bu konuya benzer birçok örnek sayabilirim. Gerçi şartlar ne olursa olsun, Beşiktaş'a karşı 5-0'lık maçın "intikam" duygusu var. O gün yeterince motivasyon sebebidir. Beşiktaş'in diğer eksikleriyle de ilgilenmiyorum. Galatasaray, oyun ve kadro olarak daha yukarıda. Kendi sahasında da mutlak favori.

İsmail Kartal dönemi takımı ağır bulan Mourinho, o günlerin en az 3 katı daha ağır bir yapı oluşturdu. O ağır yapının en hızlı ve atletik ismi Osterwolde'ydi. Sezonu kapattığı söyleniyor ki bu Fenerbahçe adına büyük handikap. Çünkü alternatifi yok. Kulübede Levent Mercan beklerken, oyuna Samet Akaydın giriyor. Samsunspor maçını da sol bek olarak İrfan Can Kahveci tamamlıyor. Fenerbahçe'nin sol bek durumu bu işte. Mourinho, Levent Mercan'ı kullanmayacaktır. Kostic'i 4'lü savunmada kullansalar elek olur. 3'lüde kullansalar da bence yine net katkı alamazlar. En-Nesyri için müthiş orta keser diye mi transfer ettiler bilmiyorum da, hızından geriye bir şey kalmamış. Galatasaray'la adı anılırken ne düşündük bilmiyorum. Mert Müldür'ü sol beke kaydırsalar, Osayi durumu ayrı muamma. Samsunspor karşısında 12+2'nin +2'lik kısmına takıldı. Oysa geçen sezonun yıldızlarından biriydi. Sözleşme durumu mu yoksa Mourinho'nun kendi takımını kurma sevdasının ürünü mü bu olanlar bilmiyorum. Fenerbahçe bu eksikliği en derinden hisseder ve Galatasaray'ın Boey'i kaybetmesi gibi atletizmlerinin en az yüzde 40'ını yitirmiş olurlar. Zaten bu konuda çok zayıflarken.

Emre Kılınç ve Mert Hakan Yandaş, aynı yaz döneminde transfer oldu. Emre Kılınç'ın çıkışı daha büyüktü, ilk etapta direkt etki etti ama bir süre sonra kesildi. Mert Hakan Yandaş ise bir şekilde rotasyonda yer edindi ve hala orada. Rotasyonda yer edinmesini "futboluyla" açıklayamayız elbette. Futbolun çirkin yüzüyle ilgileniyor, kaos yaratması için sahaya sürülüyor, o da bundan keyif alıyor olmalı. Yoksa bir insan kendisini niye bu konuma düşürsün ki. Emre Kılınç, Galatasaray'da tutunamayacağını anlayınca, önce Ankaragücü, sonra da Samsunspor yolunu tuttu. Futbol oynamak istiyor çünkü. Samsunspor'daki 2 sezonunda da oldukça başarılı. Fenerbahçe karşısında tabelasını parlatmaya devam ediyor mesela, maçlarda rol alıyor. Mert Hakan Yandaş'ı ise futbolla alakalı herhangi bir konuda anabiliyor muyuz? Biri Fenerbahçe'de oynuyor diye daha mı yukarıda? Hangi kariyer daha büyük saygıyı hak ediyor? Samsunspor maçının sonuna bakın, Mert Hakan Yandaş yine saha içinde pislik yapmaya çalışıyor. Emre Kılınç ise gün sonunda performansını koşturuyor.