Beşiktaş 2-1 Galatasaray, alelade bir maça çıktığını düşünen teknik direktör

Dersine çalışan teknik direktörle, alelade bir maça çıktığını düşünen teknik direktör arasındaki fark bu işte. Solskjaer'in çalıştığı ders neydi dersek de, Galatasaray savunmasının zaafları. Kora kor mücadeleye girmeye gerek yok ki. Önde 4 tane hareketli hücumcuyla oynayıp, savunma arkasını işlemeyi hedeflediler. Bunda da başarılı oldular. Galatasaray alan verdikçe de dripling ile üstünlüğü ele aldılar. Buna asla cevap veremedin. Galatasaray savunmasının savrukluğu ve yerleşim hatalarını izledik. Üst üste 3 pas yapabildiğinde "pozisyon" üretebileceğin ortamda, 2. pastan sonrasını göremedin. Her top rakibe derken, o alanı elbette vereceksin. Milli Takımlar için verilen ara mı yeni mazeret? Çalışamama nedeni bu mu olacak?

Galatasaray, haftalardır iyi mi oynuyordu? 4-2-3-1'e döndü de, taşlar yerine mi oturdu? Bir şey değişmedi. O günlerde seni ayakta tutan Osimhen, Beşiktaş karşısında çok fazla imkan bulamadı. Topu ona uzun vurmak dışında hangi hücum planını üretebildin? 3'lü savunma oynayacağım diye, Frankowski / Cuesta / Morata gibi yatırımlar yaptın. Gün sonunda 4'lü oynayıp, Frankowski ve Morata'nın fişini çekiyorsun. Frankowski, 4'lü beki değil. En başından bu yana yazıyoruz. Adam 12 yıl sonra ilk kez kırmızı kart görüyor. Ligue 1'de en üst seviyede harika iş çıkaran adamın foyası Türkiye'de mi ortaya çıkıyor? 4'lüde adamı öldürdün. Ofsaydı da bozar, kanadı da kaçırır. Sonrasında 10 kişi debelenirsin.

Morata'yı forvet arkasında kullanmak ayrı, sol kanada atmak ayrı şeyler. 2. yarı sol kanada attın, ne hayal ettin? 45'de Morata / Lemina'yı değiştir, merkezde güçlü kal. Oyun 1-1 gidiyordu ama gol yiyeceğim diye bağırıyordun. 2-1 geriye düştükten sonrası apayrı fiyasko. Öyle değişikler yapıldı ki tam anlamıyla çorba düzenine dönüldü. Barış Alper Yılmaz'ın sağ bekten gelip de hücumda 3 kişinin arasından çıkmaya çalıştığı pozisyonlar tek aksiyonun. Karşıya bakıyorsun, Gedson Fernandes sürüklüyor. Kendine dönüyorsun, Sara ne yapıyor? Her topu rakibe verdi mesela. Torreira tek başına, oyunun 2 yönünde çabalıyor. Nasıl üstünlük kuracaksın ki? Tek futbolcuyla nereye kadar.

45'de yapacağın hamle belliydi. Morata kenara gelecekti, Lemina'yı alacaktın ve Rafa'nın bağlantısını kesecektin. Bunu yapmayıp, 10 kişiyle ne yapmaya çalıştığını da anlamadım. Skor korumak için sahada değildin. Skor bulmak için de çaban yok. Neydi amaç? Bugünü atlatalım, kalan maçlar bizimdir diye mi düşündün? Morata'yı kanat gibi kullan, bir ara tek stopere düş, Kaan Ayhan'ı oyuna al, Ahmed Kutucu'yu da sol beke yaklaştır. Ya da Mertens belki bir şut çıkarır diye hayal et. Galatasaray, bu maça özgü kötü oynamadı. Haftalardır kötü oynuyordu. Antalyaspor maçında da aldanıp, Beşiktaş karşısına çıktı. Kaybetmek tesadüf değil.

Hafta içi Fenerbahçe deplasmanı var bir de. Orada da kaybedersen, lige yansıması mutlaka olur. Sonrasında bay arası var, kamp yapacaksın belki ama kafalar karışacak. Fenerbahçe'yi ivmelendiriyorsun. 3 puan önemli bir fark olsa da, rakibini yeniden umutlandırdın. Onlar da senin bir şey oynamadığını görüyor. Yönetilemiyorsun bir de. Beşiktaş için yerli hakem avantajdı, buna rağmen isyan ettiler. Galatasaray yönetimi ise sessiz. Yasin Kol bir de atanan isim, buna rağmen sessiz. Frankowski'nin pozisyonunu ya da Davinson Sanchez'e verilmeyen penaltıyı nasıl konuşacaksın şimdi? Ne diyeceksin? Bugüne kadar neredeydin?

Okuyan ve yorum atacak arkadaşlar için;

Blog'daki tanıtımları da es geçmeyelim.

En azından 1 tık atarak, destek olmanızı bekliyorum :)