Ünal Aysal'ın transfer adına "son günü bekliyoruz, fiyatlar düşecek" dediği zamana döndük. O gün ortaya çıkan isimler yoktu, kimi kast ettiğini bilmiyorduk. Bir önceki sezon, Mancini ile kaçan şampiyonluğun ardından, Prandelli ile o tondan devam ediyorduk. 5+0+2 veya 3 gibi bir yabancı kontenjanı vardı. Bu da seni oldukça zorluyordu. Tarık Çamdal'ın transferini sonrasında yerden yere vururuz ama o güne dönünce, transfer edildiği an herkes mutluydu. Çünkü yerli ihtiyacı vardı ve o dönemin parlayan yerli sağ beki de oydu. Yine de Tarık Çamdal hamlesi, son gün transferlerinin bizim adımıza gözdesi değildi.
Napoli'den transfer edilen Dzemaili ve Pandev beni çok umutlandırmıştı. 2'si de çok beğendiğim futbolcular. Pandev, Serie A'nın gedikli forveti. Yaş haddi ilerliyordu ama muazzam bir bağlantı forvetiydi. Türkiye Ligi'nin de bu tarz isimleri dirilttiğini düşününce, tecrübesiyle katkı sağlar diyordum. Dzemaili ise güzel yaşta geldi, en iyi zamanlarına yakındı. Sorunu ise 4-3-3 orta sahası olması. 4-2-3-1'e döndüğünde, 8 ya da 10 numarada keyif vermiyordu. 4-3-3 için ise iyi bir sağ iç orta sahaydı. Dripling özelliği ile öne çıkar, oyunun 2 yönünü oynardı.
Prandelli görevdeyken de performansı iyiydi. Prandelli'nin son günlerine doğru bir sakatlığı oldu, takımdan ayrı kaldı. O ara Hamza Hamzaoğlu göreve geldi derken, Dzemaili'yi kenara aldık. 4-2-3-1'e dönülmesi de etken. Yine de Hamza Hoca'nın Dzemaili'ye yaklaşımı, Pandev'e olduğu kadar sıcak değildi. Pandev'in Şampiyonlar ve Türkiye Ligi'nde performansı hayal kırıklığıydı. Türkiye Kupası'nda ise müthiş performans verdi. Dzemaili'nin ise Hamza Hoca göreve geldikten sonra pek iyi maçı yok. Başakşehir'le kendi sahamızda 2-2 berabere kaldığımız bir maç var. 2-0 öndeyken, Dzemaili'yi "onu da görelim" adı altında oyuna alıp, maçın 2-2'ye gelişini izlemiştik. Suç sadece onun değildi ama ihale kendisine bırakıldı.
Dzemaili ile asıl anlamadığım nokta bir sonraki sezonun yaz transfer döneminde. Yabancı sayısı 14'e çıktı, biz ise sezona 6 yabancıyla girdik. Dzemaili'nin son gün Genoa'ya kiralanma şartını hatırlıyorum da, maaşının neredeyse yüzde 75-80'ini biz ödüyorduk. Yabancı hakkın boş ama maaşını karşılayarak elindeki yabancıyı başka takıma kiralıyordun. Hem de son gün. Genoa'da iyi performans göstermişti. Ertesi yaz Galatasaray'a döndü, Riekerink onu 4-2-3-1'in merkezinde denedi ama olmadı. Sonrasında da Bologna'ya satıldı. Ondan sonrası düşüş eğrisi. Galatasaray günlerine dönünce, bence daha iyisi olabilirdi. Gün sonunda hayal kırıklığı olsa da, daha iyi günler yaşanabilirmiş. Kimyası Hamza Hoca ile uymadı. Prandelli'nin düzeninde katkı veriyordu.
Okuyan ve yorum atacak arkadaşlar için;
Blog'daki tanıtımları da es geçmeyelim.
En azından 1 tık atarak, destek olmanızı bekliyorum :)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder