Galatasaray 3-2 Samsunspor, bozmayın şu savunma akordunu

Okan Hoca, aynı hatada ısrar ediyor. Maç içinde "savunmanın akordunu" bozmanın acısını Fenerbahçe karşısında yaşadık, çok taze. Arda Ünyay'ı "şiddet düzeyi daha az" olan maçlarda hazırlamadın, şu an ise en zor anlarda sahaya atmak zorunda kalıyorsun. Arda Ünyay'a kızmam, ondan yana beklentim var. Okan Hoca, ısrarla aynı hatayı yapıyor ve futbolcuyu kaybetmeye doğru koşar adım gidiyor. Lemina çıkıyor mu, yapacağın hamle belli. Davinson Sanchez stopere, Barış Alper Yılmaz sağ beke. Kanada da ister Yunus Akgün, ister Ahmed Kutucu'yu at. 2. 45'e bu hamleyle başlasan, maçın bu noktaya geleceğini hiç zannetmiyorum.

Samsunspor'un en güçlü yanlarından biri geri dönüşleri. Bu takım kolay çözülmez, bir şekilde geri dönmeyi başarıyor. Ntcham'la 2. yarıya başladılar, sen de o an savunmanın akorduyla oynadın. İlk yediğin gol yerleşim hatası. Gole kadar da baskı yedin, verdiğin pozisyonlar var. Dripling özelliği güçlü merkezin yarattığı etkiyi görüyoruz. Golden sonra, Davinson Sanchez'i stopere çekip, Arda Ünyay'ı sağ beke aldın. Bu hamleyle birlikte biraz daha Samsunspor baskısını kırabildin. Samsunspor o ara risk alıyordu, alan vermeye başlamıştı ama maalesef alternatifin yok. Bunu kullanabildin diyemem. Yunus Akgün, daha fazla süre aldı ama hazır değil. Alanı kullanabilsen, 3. gol imkanı vardı.

İlk yarıda ise kusursuz bir Galatasaray vardı. Oradaki eleştirim ise bu kadar iyi oynarken, maçı bitiremiyor olmak. 2-0'la devreye girdin ama 3. golü bulabileceğin birçok imkan yakalamıştın. Her maçı önde basarak oynayamazsın. Bu takımın "pas" oyunuyla da oynayabilmesini uzun zamandır söylüyoruz. Galatasaray'ın attığı 2 gol de set dahilinde geldi. Sane'yi doğru kullanmalıyız diyorum ya, doğru konumda topları aldı. Osimhen de daha hazırdı ve beklediğimiz "kazandıran gol" dokunuşunu yaptı. Pas oyununu iyi oynayabilmek, tempoyu ayarlamak, Monaco maçı öncesi harika gelişmeydi. Lemina'nın çıkması ve Arda Ünyay hamlesi ise 2. yarıda her şeyi baştan başlattı. Alternatifsizlik kırmaya devam ediyor.

İlk yarıda, İlkay Gündoğan'ı derinde kullanıp, öne müthiş toplar çıkardık. Lemina'nın stoper oynaması da "pas" oyununda etkenlerden biriydi. İlkay Gündoğan düşüp, Lemina da çıkınca o pas oyunu bitmiş oldu. Sonrası panik hali zaten. 2-1 sonrası yine topa biraz daha sahip olmaya çalıştık ama çok etkiliydik diyemem. Kullanılabilecek alan vardı, değerlendiremedik. Osimhen'in varlığı o andan itibaren tek şansın. Geçen sezon seni ipten aldığı ya da tek başına kazandırdığı çok maç var. Türkiye Ligi için konuşuyorum, Samsunspor maçı Osimhen adına bu anlamda ilk oldu. O da artık Türkiye Ligi'ndeki hesabı açmaya başlar. Gün sonunda kıymetli galibiyet. Fenerbahçe derbisini kazanabilmiş olsak, bu galibiyet mutlaka daha değerli olacaktı ama bir yerden başlamak gerekiyordu.

Okuyan ve yorum atacak arkadaşlar için;

Blog'daki tanıtımları da es geçmeyelim.

En azından 1 tık atarak, destek olmanızı bekliyorum :)