Buda mı gelecekti başımıza? Oysa bize 0-0 bile yetiyordu. 1-0 bile yetiyordu ve biz 2-0 öne geçmiştik. Sonra ne oldu? 0-0 a razı görünen ilk yarım saatteki futbolumuza top çevirmemize ne oldu? Gaza mı geldik istemedende olsa? 3 ü ararken elimizdeki 2 tane goldende olduk. Ne çok inanmıştık Kadıköy'de final oynamaya. Ne çok istemiştik Fenerium'da PARÇALI'nın satılmasını. Dünde sahada parçalı formalar vardı ama o formayı taşıyacak futbolcular mıydı sahadakiler?
Maça istediğimiz gibi başlamıştık aslında. Bize 0-0 yetiyordu ve takımda bunun bilincindeydi ki ilk yarım saat sahamızdan çıkmadık öyle top çevirdik. Ben kendi kendime yahu hiç 0-0 a güvenilir mi adamlar bi gol atsa ne olacak diye düşünürken takım benim düşündüklerimi hissetmiş gibi ataklara başladı. Ve çok geçmeden Baros'un ceza sahasında düşürülmesiyle bir penaltı kazandık. Hakem penaltıyı verdiği andan itibaren Harry Harry Kewell diye tezahürat ediyordum yanımdakilere aldırmadan. Kewell'da topu eline aldı yavaş yavaş geldi fakat öyle bir vurdu ki topa; kaleci bi yana top bi yana gitti. Bize 0-0 yeterken biz 1-0 öne geçmiştik. Artık herşey yolundaydı devreyi böyle kapatırız derken Almanlar son anlarda üstümüze gelmeye başlamışlardı. Nede olsa kaybedecekleri bir şeyleri yoktu. Son bir korner kalmıştı onuda atlatırsak rahattık. Atlattık ve devre 1-0 kapandı.
İkinci yarıya aynı kadroyla çıktık acaba Semih oyuna girse mi diye düşünürken biz 2. golü bulmuştuk bile Arda'nın enfes pasında Baros ile. Artık tamam bu maç bitti diye düşünüyorduk hepimiz. Çeyrek finaldeki rakibimiz kim olsun diye planlar kurmaya bile başlamıştık. Rüyalarımızı suya düşüren golleri 58. ve 60. dakikalarda Guerrero attı. Çeyrek final, final, kupa, kadıköy.... Bütün hayallerimiz 2 dakikada elimizden uçup gitmişti. Takımda yediği bu gollerden sonra şaşırmış olacak ki 10-15 dakika toparlanamadı. Ama kaybedecek bişeyimiz yoktu şu dakikadan sonra Bülent Hoca'da bunu iyi biliyordu ve oyuna önce Ümit Karan'ı sonrada Nonda'yı aldı. Sahada 3 forvet, ayrıca 3 yada 4 gol atabilecek oyuncu vardı ama olmuyordu bir türlü çerçeveyi bulamıyorduk. Bizi tamamen bitiren golde 90. dakikada Olic'ten geldi. Maçı 3-2 kaybetmiştik. Bu bir kabus olmalıydı başka açıklaması yoktu maçın 2-0 dan 2-3 e gelmesinin..
Her dakika için bir belki bir keşke bulabiliriz ama bu bizim elendiğimiz gerçeğini değiştirmez. Dün gece kabus değildi her dakikası her saniyesiyle bizi mahveden gerçeklikte bir durumdu. Şimdi pes etmemek lazım. Lige daha çok asılmak lazım. Çünkü şampiyonluk iki katı önemli oldu. Sezon başında önümüze koyduğumuz 3 hedeften 2 tanesinden malesef saptık. Tek hedef lig şampiyonluğu şimdi. Şampiyonlar ligine gitmek için, yeniden GELİYORUZ! demek için. Bu maç bizi dağıtmamalı Eskişehir maçına konsantre olmalıyız tüm gücümüzle. Tabi bu moralle nasıl olacak bilmiyorum ama Bülent Hoca ve takıma güvenim sonsuz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder