Galatasaray 1-0 Kasımpaşa, keyifsiz futbol can sıkmaya devam ediyor

Konyaspor ve Kasımpaşa gibi takımlar kendi sahamızda baskı kurabiliyor. Nedeni izin vermemiz, 1-0'ın ardından bu takım bir şekilde çekiliyor. Amansız bir pas oyunu oynamaya çalışıyoruz. Tempo, organizasyon, hücumda hareketlilik ve hız, hiçbiri yok. Sadece pas var, haliyle de işe yaramayan bir oyun bu. Topa amansız sahip olmanızın anlamı o işi ne kadar hızlı yapabileceğiniz ile alakalı.

Konyaspor maçının 45 - 60 dakikaları arasında bu tempo vardı. O arada pozisyonlar ve gol geldi, eminim ki herkes oluşan baskıdan keyif aldı. Kayserispor maçının 2. yarısı da böyleydi. Oyun biraz hızlandı ve önce gol geldi, sonra geri dönüş sağlandı. Kasımpaşa maçında ise ilk dakikadan itibaren böyle bir hızlanma göremedik.

Galatasaray'ın hücumu ve savunması arasında dağlar gibi fark var. Savunmadaki etkisizlik de "basit hatalar" üzerine kurulu. Savunma kurgusunu da bir kenara bırakayım, oyunu kurarken yaşanan sorunlar çok büyük. Luyindama'nın aldığı anlamsız riskler, Marcao'nun 5 metreye isabetsiz pas atamaz kıvama gelişi. Beklerden beklenen hücum etkisi zaten alınamıyor, konuşmuyorum bile.

Kasımpaşa'nın planı basit ve etkili. Galatasaray'ı merkezden kitleyince sonuç alıyorsunuz. Amansız ve temposuz bir topa sahip olma / pas oyunu oynanıyor. Bu yavaş tempoya da biraz olsun baskı yaptığınızda hataya zorluyorsunuz ve hızlı çıkıyorsunuz. Quaresma mesela, Mariano'nun kanadında cirit attı. Biraz olsun hücum kaliteleri olsa cezayı da keserlerdi.

2. yarıda belli bir dakikadan sonra da tamamen geri çekiliyoruz ve forveti çıkarıp, stoper / 6 numara diyeceğimiz bir ismi oyuna alabiliyoruz. Kontra etkisi var oysa, rakip yüklendiği anlarda hızlı çıkıp, bitirmeyi deneyebilirsiniz. Falcao da o imkanı 2-3 kez buldu. Falcao'yu bu maçta eleştiremeyiz, bence iyi bir maç çıkardı ve golünü de attı.

Galatasaray'ın bu temposuz oyunda farkı Falcao olacak. Bulduğu tek tük pozisyonlarda onun bitiriciliğine güvenecek. Denizlispor ve Konyaspor maçında o bitirici etkiyi aramışlardı, artık Falcao var. Falcao'dan doğru katkı almanın yolu bu değil ama. Güçlü bir hücum organizasyonu gerekiyor ya da alternatif planlar. Merkezden tıkanıyoruz, maalesef bir kanat oyunu da yok. Babel ve Feghouli de merkeze gelen futbolcular, beklerin etki oluşturamaması büyük bir sorun olmaya devam ediyor.

Ömer Bayram'ı beğenmezsiniz belki ama onun temposu orta sahada nasıl etki oluşturuyor görüyoruz. Lemina dahi sahada kaldığı 30 dakikada 2-3 dripling yaptı ve pozisyon oluştu. Hızlanmak zorundayız, bu temposuzlukla gelebileceğimiz bir nokta yok. Aykut Kocaman'ın futbolunu eleştirirdik, biz de oraya doğru evriliyor gibiyiz. Fatih Hoca'dan beklediğimiz futbolun çok uzağındayız.

Nzonzi'yi ayırayım, takım düşse de o yükselmeye devam ediyor. Stoperler hiç güven vermezken, onun varlığıyla direncimiz ayakta. Belhanda'yı 2. yarıda iyi buldum, yine hareketli, yine sorumluluk alan tek isim. Falcao / Babel etkisi de ilk yarıda çok farklıydı. Bunun dışında konuşabileceğimiz pozitif bir şey yok. Milli Takım dönüşü, bazı futbolcularda maç içindeki düşüşler doğal ama keyifsiz futbol can sıkıyor.