Beşiktaş Çöküşe Geçti

Beşiktaş'ın geçen sene şampiyon olan kadrosundan kaybettiği Gökhan Zan, Zapo ve Cisse'nin bu kadar faydasının olacağını bilselerdi sanırım göndermemek için ücretlerini iki misline çıkarırlardı. Zira geçen seneki futbol ile bu seneki futbolun arasında uzaktan yakından bir ilişki yok. Evet geçen senede seyir zevki çok yüksek maçlar izlemedik Beşiktaş adına ama en azından birisi potaya girer ve gol yada goller atar maçı koparırdı. Bu seneki Beşiktaş'ta ise ne seyir zevki var nede gol. Hadi iyi top oynasalarda gol olmadı desek ama yok işte oda yok. Yada ben sürekli Galatasaray maçı izlediğimden benim standartım biraz yükseldi bilemiyorum. Ama istatistiklerde benden yana. Son 5 yılın en kötü Beşiktaş'ı diyor.


Geride bıraktığımız sezonda Mustafa Denizli bir kurtarıcı olarak getirilmişti. Ertuğrul Sağlam'dan kurtaracaktı takımı :) Enteresan (yanlış demek istemiyorum) bir seçim olsada Mustafa Denizli'nin mayası tuttu ve geldiğinde söylediği 26. haftadan sonra göreceksiniz takımımı lafı gerçeğe dönüştü. Liderliğe oturan Beşiktaş ara ara liderliği Sivas'a kaptırsada sezon sonunda adını tarihe 2008-2009 sezonu şampiyonu olarak yazdırmıştı. Ayrıca sezon içinde Fortis Türkiye Kupasını Fenerbahçe'yi finalde yenerek müzesine götürmüştü. Sezona iki kupa ile başlayan ekip olan Beşiktaş transferleri tenzih edersek, isim olarak şampiyonluğun en kuvvetli adayıydı. Fakat evdeki hesap çArşıya pek uymadı açıkçası. 2009-2010 sezonunda yaptıkları 3 maçta 2 beraberlik ve 1 galibiyet alabildiler. Oynanan bu 3 maçta da sadece 3 gol atmışlar. Demin dediğim seyir zevki olayıda burada kitleniyor işte. Beşiktaş artık futbolseveri tatmin edemiyor. En azından bana kendilerini beğendiremediler.


Beşiktaş'ın geçen sezonda pek bir numarası yoktu. Yani 5-10 dakikada atılan 1 yada 2 gol ile günü kurtarıyorlardı. Ama en büyük rakipleri olan Galatasaray ve Fenerbahçe'nin kötü oluşunu fırsat bilerek şampiyon oldular ve Türkiye Kupasına uzandılar. Geçen seneki Beşiktaş'ın üzerine hiç birşey koyamamışlar malesef. Gerçi ligdeki 3. maç Beşiktaş'ında bu sezonki 3. maçı oldu. Hani Galatasaray, Fenerbahçe, Sivas, Trabzon falan önelemeydi, playofftu biraz daha hazır görünüyorlar ama Beşiktaş'ın durum maç eksiği falan değil bence. Zaten konu istatistiklerde değil. İstatistikler durumun sadece vücut bulmuş, görüntülenmiş hali. Beşiktaş organize olamıyor ne ataklarda nede savunma yaparken. Dün Gençlerbirliği ile oynadılar 90 dakikada pozisyonları yok doğru dürüst. Maç yazısı yazayım dedim ama pozisyonsuz maçın neyini yazabiliriz? Bende böyle durumu kritik edeceğim bir yazıya çevireyim dedim. Beşiktaş'lı arkadaşların bu yazıya alınmayacaklarını umuyorum çünkü Beşiktaş'ın formsuzluğunu görmemek kör fanatiklikten öte bir şey olmaz.

Sezon başında yeni bir hoca ile devam edilmeliydi. Mustafa Denizli ile günü kurtarmak kimsenin bir işine yaramayacaktı ve yaramadıda. Lig neyse hadi toparlarlar diyelimde iyimserlik yapmak adına, yarın Şampiyonlar Ligi maçları var. Orda bu kadar basit olmayacak hiç bir şey. Bunda yenildik diğerinde toparlayalım diyemeyecekler. Transfer döneminin bitimine 1 hafta kala Beşiktaş'ın böyle sağlam bir orta sahaya ihtiyacı var. Güçlü, topları ileriye taşıyabilen, gerektiğinde defans yapabilecek.. Yani oyunu iki yönlü oynayabilecek bir futbolcu. Gerçi bana kalsa direk Denizli'nin yerine birini bulurum ama neyse. Çokta didiklememek lazım. Bekleyip görelim toparlanacaklar mı yoksa daha mı çökecekler..